Ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye ekonomide yükseliş dönemindedir. Normalleşme sağlanacak, ücret ve maaşlar makul seviyelerde artarak vatandaşlarımızı rahatlatacaktır” görüşünü savundu.
Bahçeli, Türkgün gazetesinin sorularını yanıtladı.
-Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme adımlarını nasıl karşılıyorsunuz?
Hem ülkemizin hem de Azerbaycan’ın milli ve egemenlik haklarından taviz vermemek kaydıyla makul ve mantıklı buluyorum. İki ülke müzakereler için özel temsilci görevlendirdi. İlk toplantının Moskova’da gerçekleşeceği anlaşılıyor. Karşılıklı charter uçuşlarının başlayacak olması da iyimserliğimizi tahkim ediyor.
Sözde Ermeni soykırım iddialarından artık dönülmeli, tarihte olmayan bir toplu katliamla ilgili Türkiye’yi suçlayıcı ifadelerden vazgeçilmelidir. ABD yönetimi de aklını başına almalıdır. Önümüzdeki yılın 24 Nisan’ın da yaralar sarılmalı, sözde soykırım yalanına geçen yılın aksine kesinlikle tevessül edilmemelidir.
Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılmasından sonra etnik ve bölgesel pek çok çatışma vasat buldu. Bu çatışmaların esasen kazananı da olmadı. Türkiye bölgede barışın, huzurun ve istikrarın adresi olarak sivrilmektedir. Özellikle Türk Devletleri Teşkilatıyla bu durum iyice somutlaşmıştır.
“Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi” adı, 12 Kasım 2021 tarihinde Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirilmiştir.
Kanaatimce, 2021 yılının en önemli olaylarından biri de budur. Türk dünyası uyanış halindedir. Kenetlenmiş, nihayet ayağa kalkmıştır. Vuslat güneşi doğmuştur. Türk Devletleri Teşkilatı bölgesel ve küresel dinamikleri pozitif yönde etkileyecektir. Ne gurur verici bir tesadüftür ki, biz de o tarihlerde Türk dünyası haritası üzerine çalışıyorduk. Hitamında hem kamuoyuyla paylaştık, hem de bu haritayı Sayın Cumhurbaşkanımıza hediye ettik.
‘KKTC KARARI İSABETLİ’
Bu haritada bağımsızlıklarının 30’uncu yıl dönümünü kutlayan Türk Cumhuriyetleri ve Türk kültürünü yaşayan topluluklar olmak üzere 32 ayrı bölge gösterilmiştir. Bundan hiç kimsenin gocunmasına gerek yoktur. Türk Dünyası 2040 Vizyonu ise Türk devletlerinin ortak çıkarlarının bulunduğu muhtelif alanlarda geleceğe dönük işbirliğine rehberlik edecek stratejik bir belge olarak kabul edilmiştir. 15 Kasım 2021’de kuruluşunun 38’inci yıl dönümünü kutladığımız KKTC’nin önümüzdeki yıl yapılacak zirveye davet edilmesi tam isabet kaydeden bir karar olmuştur.
Türk Dünyası 2040 Vizyonu, üye devletlerin, halklarının ihtiyaç ve isteklerine hizmet etmek için idari kapasitelerini daha da geliştirmeleri adına bireysel ve ortak eylemi yönlendirecektir.
Dört ana ilkeye dayanan vizyon, her üye devleti halihazırda mevcut uluslararası taahhütlerine halel getirmeksizin, milli temelde ve bir grup olarak daha güçlü kılmayı vaat eden stratejik bir yaklaşım sağlamaktadır. Türk Devletleri Teşkilatı’nın inşa etmeyi amaçladığı işbirliği, gelişme ve dayanışma alanı, kardeşlik bağıyla kurulan karşılıklı çıkarlar, güven ve saygıya dayanmayı hedefliyor. Daha geniş hedefleri göz önüne alındığında, diğer ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla olumlu etkileşimin bu Teşkilat için kilit bir eylem planı olacağı anlaşılıyor. Parti olarak Türk Devletleri Teşkilatı’nı bütün yüreğimizle destekliyoruz.
Çok hayırlı bir adım olmuştur. Allah’ın izniyle devamı da gelecektir.
Türkiye anormal bir ekonomik saldırıya uğradı”
– Ekonomideki gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz. 2021 yılının son aylarına döviz kurundaki artışlar, fiyat artışları damga vurdu. Toparlanma sağlandı mı?
Türkiye anormal bir ekonomik saldırıya uğradı. Döviz kurundaki yükselişlerin hiçbir ekonomik temeli yoktu. Ekonomik ByLokçular, FETÖ’cü şerefsizler, bölücü çevreler bu süreçte her türlü tezgahı kurdular. 21 Eylül’den itibaren döviz fiyatındaki artış menfi olarak vatandaşlarımızın refahına doğrudan doğruya sirayet etti. Terörle, darbe teşebbüsüyle, dış baskı ve şantajla yapılamayanlar ekonomide cephe açılarak başarılmak istendi.
Mavi vatandaki mücadelemizden kaygı duyanlar, Suriye’deki duruşumuza karşı olanlar, Irak’ın kuzeyindeki, Libya’daki, Afrika’daki, Kıbrıs’taki, Kafkaslar’daki müessir vasfımızdan şikayetçi olanlar üzerimize kur silahıyla geldiler.
‘FAİZ LOBİSİ DEVREYE GİRDİ’
Faiz lobisi devreye girdi. Rant grupları harekete geçti. Küresel tefeciler ekonomik huzurumuza musallat oldu. Türkiye’nin önünü kesmek için kurgulanan ekonomik operasyonlar günbegün şiddetlendi. Bir ara dolar kuru 18,36 TL’yi bile buldu.
20 Aralık’ta Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu Kur Korumalı TL Mevduat Sistemiyle dövizin ateşi düştü, kurun üzerindeki köpük gitti. Elbette döviz kuru artarken fiyat etiketlerini haddinden fazla şişirenlerin artık yapması gerek tek şey döviz kuru yükselmeden önceki seviyelere fiyatları çekmektir. Vatandaşlarımızın temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını indirmeyen haksız ve haram kazancın tarafıdır. Biz de parti olarak bir kampanya başlattık. Fiyatların indirilmesini arzu ettik, bunun samimi mücadelesini teşkilatlarımız kanalıyla yapmaya çalıştık.
Market ve mağazaların yeni durum karşısında fiyat etiketlerini aşağı yönlü güncellemesi hayat memat meselesidir.
‘MİLLETİMİZİN SÖMÜRÜLMESİNE TAHAMMÜL EDEMEYİZ’
Milletimizin sömürülmesine tahammül edemeyiz. Kurdaki yükselişi fahiş fiyatlar yoluyla ranta dönüştüren, stokçulukla, fırsatçılıkla vatandaşımızı zora sokan kim olursa olsun karşısındayız. Kur Korumalı TL Mevduat Sisteminin başarılı olacağı inancındayım. Türk lirasının itibar ve değerinin yükselişinden memnuniyet duyuyorum.
Yüksek büyümeyi, düşük cari açığı baz alan bir politikayla 2022 yılı daha iyi olacaktır.
‘ERKEN SEÇİM OLURSA KUR İNER DİYEN BİRİSİNE NE SÖYLESEK NAFİLE’
– Bu sisteme Kılıçdaroğlu karşı çıkıyor, ağır eleştiriler yöneltiyor.
Erken seçim olursa kur iner diyen birisine ne söylesek nafile. Zira gafile kelam nafile kelam. Kılıçdaroğlu’na bakarsak, bu model sürdürülemez. Enflasyonun yükselmesiyle birlikte, buna bağlı zamların arka arkaya geleceğini söylüyor.
‘CHP’NİN EKONOMİ ANLAYIŞI DUYUN-U UMUMİYE MANTIĞIYLA AYNI’
Bir yanda faiz artışını eleştiriyor, sonra dönüp faizi niye indiriyorsunuz diye hezeyan nöbetleri geçiriyor. CHP’nin ekonomi anlayışı Duyun-u Umumiye mantığıyla aynıdır. Akıl hocaları bir dönemin karanlık isim Kemal Derviş ve onun çırağı Faik Öztrak’tır. Kur artmasın gerekçesiyle, “faizler yükseltilmiş” olsaydı, bu yükselen faizin vatandaşlarımıza, üretim yapımıza, ekonomik sisteme ağır bir külfeti olmayacak mıydı?
Hâlâ sıcak para yoluyla kurun baskılanacağı ve bu kanalla enflasyonun düşeceği mi zannediliyor? Bundan sonra asıl gündem ve hedef döviz kurunu stabilize etmektir. Bunun çaresi de cari açığı fazlaya çevirmek, bir başka ifadeyle borç stokunu aşağıya çekmektir. Türkiye 2022 yılında cari açık sorununu aşacaktır. İhracattaki muazzam artış bunun habercisidir.
CHP’nin tek gayesi karamsarlığı yaygınlaştırmaktır. İş bilmezler, dert bilmezler, bir yaraya merhem olmayı bilmezler. Tek yaptıkları fitne fesat. Döviz kuru yükselince sevinenlerin 20 Aralık itibariyle kur düşünce aynı şekilde yüzleri de düşmüştür. CHP’nin, İP’in, HDP’nin hevesleri kursaklarında kalmıştır.
‘TÜRKİYE EKONOMİDE YÜKSELİŞ DÖNEMİNDE’
Türkiye ekonomide yükseliş dönemindedir. Normalleşme sağlanacak, ücret ve maaşlar makul seviyelerde artarak vatandaşlarımızı rahatlatacaktır.
– Asgari ücrette olduğu gibi mi?
Temennim hiçbir insanımızın enflasyona ezdirilmemesidir. Emeklilerimizin, memurlarımızın hak ettikleri maaş zamlarını alacaklarına inanıyor, bunu destekliyoruz. Asgari ücretteki yüzde 50 düzeylerindeki artış, bu kapsamda çalışan kardeşlerimizi sevindirmiş, bizleri de memnun etmiştir.
– CHP Genel Başkanı ve parti sözcüleri, 20 Aralık gecesinden sonra bankalardan döviz kurunu düşürebilmek için 20 milyar dolara yakın satış olduğunu iddia ettiler.
Yalan bunlarda, saptırma bunlarda, iftira bunlarda. 128 milyar dolar kandırmacasından sonra yeni bir bayağı nifaka bel bağladılar. Allah bunları ıslah etsin. Bu CHP kriz odağıdır, kaos kuluçkasıdır, yalan makinesidir. Türkiye siyasal ve ekonomik olarak yönetilemez duruma düşse sanıyorum bunlar bayram ilan ederlerdi.
‘CHP’NİN BÜTÜN YALANLARI TERS DÖNMÜŞTÜR’
Aziz milletimiz CHP musibetinin içyüzünü görmüştür. Kimlere önayak olduklarını tespit etmiştir. CHP’nin bütün yalanları ters dönmüştür.
CHP Genel Başkanı asıl şu sorunun cevabını vermelidir: Siyasi gelecek için CHP’nin hükmü şahsiyetini kimlere sattılar? Bu zillete nasıl tamam dediler?
Türkiye büyüyor. Türkiye güçleniyor. Türkiye kalkınıyor. Türkiye 2023’e hazır hale geliyor. Bunun önüne de hiç kimsenin geçemeyeceğini Cumhur ittifakı olarak ifade ediyoruz.
– Efendim sorularımıza sabırla cevap verdiniz, tekrar teşekkür ederiz.
Bu vesileyle sizin, aziz milletimin, Türk-İslam aleminin yeni yılını içtenlikle kutluyorum.2022 yılının nice güzelliklere kapı aralamasını Allah’tan niyaz ediyorum.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***