Faiz indirimlerinin ardından dövizdeki yükselişin önüne geçmek için AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı ‘dövize endeksli vadeli mevduat’ planına tepki gösteren Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ”Millet uzaya gidiyor, marsa uzay aracı gönderiyor teknoloji, iktisat ilmi ilerliyor, bizimki 1970’e gidiyor. Bu yolun sonu hiper enflasyondur. dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık değerlendirme toplantısında konuştu. Dövize endeksli mevduata ilişkin konuşan Babacan şu ifadeleri kullandı:
‘YALANCI BAHARA ALDANMAK DAHA BÜYÜK FELAKETLERE SEBEP OLABİLİR’
”Pazartesi günkü kabine toplantısı ardından yapılan açıklama ile kurda belli bir miktarda düşüş sağlasa da, şu anda yaşanan ve gösterilmeye çalışılan tam bir yalancı bahardır. Yapısal ve kalıcı adımlar atılmadıktan, güven sağlanmadıktan sonra ekonominin iyiye gitmesi, enflasyonun düşmesi, Türk liramızın istikrara kavuşması mümkün değil. Türk lirasına güvenceyi Amerikan dolarıyla vermek ülke ekonomisine güveni sağlamaz. Tencereler, buzdolapları boşken yalancı bahara aldanmak, Allah korusun, daha büyük felaketlere sebep olabilir.”
‘MİLLET UZAYA GİDİYOR, BİZİMKİ 1970’E’
‘Şapkadan 1970 model bir tavşan çıkarttılar’ diyen Babacan, dövize çevrilebilir mevduat (DÇM) dönemini hatırlattı. Turgut Özal’ın ifadelerinin yer aldığı bir gazete küpürünü gösteren Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:
”Millet uzaya gidiyor, marsa uzay aracı gönderiyor teknoloji, iktisat ilmi ilerliyor, bizimki 1970’e gidiyor. Sayın Erdoğan, rahmetli Özal’ın şikâyet ettiği, ‘Bu ülkeyi batırdı’ dediği uygulamaları 2021 yılında bu ülkeye tekrar getiriyor. Allah’ın verdiği aklı kullanmıyorlar. 1967’de DÇM uygulaması başladığında kur 9 lira. Enflasyonu azdırıcı bir sürü yanlış uygulamalar var. 2002’de kur 1 milyon 700 bin liraya dayanıyor. Bu yolun sonu o. Bu yolun sonu hiper enflasyon ve döviz kurunu tutamamak. Yeni model diye getirdikleri bundan ibarettir.
‘PİYASA EKRANIYLA DÖVİZ BÜROLARINDAKİ KUR ARASINDA BÜYÜK FARK VAR’
Son birkaç gündür olanların günü geldiğinde detaylı şekilde bir denetimden geçirilmesi gerekiyor. Bankalar arası döviz kurunda bir rakam görünüyor. Fakat döviz bürolarının alış satış fiyatlarına bakıyoruz, bambaşka fiyatlar görünüyor. Piyasa ekranlarıyla sokaktaki döviz bürolarındaki kur arasında büyük farklar oluşmaya başladı. Ekrandaki döviz kurları neye göre, nasıl oluşuyor? Döviz bürolarından düşük bir şekilde dövizi satan kim, alan kim?
‘BU BÜYÜK ALDATMACAYI KİM YAPIYOR, ZAMANI GELDİĞİNDE İNCELENECEK’
Bir kamu bankası yeni alınan kararlarla ilgili reklam filmi yayınlıyor. Reklam filminin yayınlanması herhalde yarım günlük iş değil, hazırlığı gerekir. Hazırlığı bir süredir yapılıyormuş. Bu hazırlığı kim biliyordu? Bilenler bu sürede döviz aldılar mı, sattılar mı? Hisse senedi, tahvil piyasasında ne aldılar, ne sattılar? Hepsi karanlık. Şu anki iktidar zaten karanlıkta iş yapmayı seviyor. Bu büyük aldatmacayı kim, nasıl yapıyor, zamanı geldiğinde incelenecek.
‘SAYIN ERDOĞAN, SİZ GELİP GEÇİCİSİNİZ AMA BU ÜLKE KALICI’
Sayın Erdoğan’ın çevresinde doğru ile yanlışı ayırt edebilecek kimsenin kalmadığını görüyorum. Kendisinin doğru ile yanlış arasında muhakeme yapamadığını da ülkem adına üzülerek gözlemliyorum. Sayın Erdoğan, bu girdiğiniz yol, yol değil. Sizler gelip geçicisiniz ama bu ülke kalıcı. Siz ve ortaklarınız zaten yolun sonuna geldiniz diye ‘Bizden sonra tufan” diyerek sorumsuzca hareket edemezsiniz.”
‘BU MODEL DAR GELİRLİYE ‘AÇ KALIN’, VARLIKLIYA ‘KAYGILANMAYIN’ DEMEK’
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2022 yılının asgari ücretini açıklarken kullandığı ”Siz geçmişte insanları dolarla mı çalıştırıyordunuz?” ve dövize endeksli mevduat planını açıklarken kullandığı ”Kur getirisi mevduat kazancın üstündeyse aradaki fark ödenecek” ifadelerini yayınlayan Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:
”Asgari ücretliye gelince ‘Doları karıştırma’ diyor, bankadaki milyonluk Türk lirası mevduatına gelince, ‘Ben sana dolara göre faiz vereceğim’ diyor. Bu mu yerlilik, millîlik? Bu mu adalet? İnsanları kandırmaya gelince nass diyor, ‘Faize karşıyım’ diyor. Varlıklı insanlara ‘Dolar ne kadar artarsa o kadar faizini vereceğim’ diyor. Bugünkü iktidarın planı, projesi, ekonomik modeli, sonuçları itibarıyla, yoksulu daha yoksul; varlıklıyı daha varlıklı yapmaktan ibaret. Bu ekonomik model, dar gelirliye ‘Aç kalın, açlığa razı olun”, varlıklıya dönüp ‘Kaygılanmayın. Sizin servetinizi döviz olarak koruyacağız’ demek.
‘HER FAİZLE MÜCADELE DEDİĞİNİZDE DAHA FAZLA FAİZCİ OLUYORSUNUZ’
Faizle mücadele ediyormuş. Bu nasıl mücadele ya? Mücadele, Hazinenin borçlanma faizini %17’den %25’e fırlatmak mı? KOBİ’lerin piyasadan kullandıkları kredinin faizini %30’lara, %35’lere çıktı. TL mevduat hesaplarını Amerikan dolarına bağlayıp, kur farkını üstleniyorsunuz. Allah aşkına siz mücadele falan etmeyin. Her ‘faizle mücadele ediyorum’ dediğinizde daha da fazla faizci oluyorsunuz. Halkın ödediği vergilerden, 2022 yılında tam 240 milyar TL faiz ödeyeceğim diye bütçe yapın, ondan sonra halka dönüp ‘Faizle mücadele ediyorum, nass var’ diye anlatmaya çalışın. Siz bunu ancak külahımıza anlatırsınız.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***