Sağlık durumu kötüye gitmesine rağmen hakkında İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından “Cezaevinde kalabilir” raporu verilen Tuğluk 2016 yılından beri Kocaeli Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde.
Medyascope’un haberine göre, bir süredir hafıza kaybı yaşayan Tuğluk, rapor için yeniden hastaneye kaldırıldı. Tuğluk’un hastaneye, cezaevinde aynı odada birlikte kaldığı iki kişi ile birlikte kaldırıldığı belirtildi.
KADIN ÖRGÜTLERİNDEN ÇAĞRI
Aysel Tuğluk’un tahliye edilmesi için 68 kadın örgütü, siyasi parti ve hukukçular ortak çağrı yaptı. Açıklamada, “Aysel Tuğluk’un cezaevinde kalamayacağına dair, kapsamlı bir kurul raporu ortadayken ısrarla bunun gereği yerine getirilmemesi, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere devletin sorumluluğundadır” denildi.
Açıklama şu şekilde:
“Herkesin bildiği gibi, annesinin cenazesine yapılan ırkçı saldırı ve gayriinsani tutuma tanıklık etmiş ve yaşadıkları, hafızasında onulmaz hasarlar bırakmıştır. Tedavisini ve muayene sürecini aylarca sürdüren Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurulu tarafından, cezaevinde kalamayacağına dair oybirliğiyle hazırlanan rapora rağmen İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından, tam tersi yeni bir rapor hazırlanmıştır. Yıllardır etik, vicdan, bilim ve hukuka aykırı raporlarla gündeme gelen bu kurum, politik mahpusların ağır ve ölümcül hastalıklarına rağmen mütemadiyen “cezaevinde kalabilir” şeklindeki tıp bilimine aykırı raporlarından birini de Tuğluk için hazırlamış ve demans hastalığını inkâr etmiştir.
Çelişkiler barındıran söz konusu raporlarla ilgili olarak avukatlarının “Üst Kurul”a yaptığı itiraza yanıt verilmemekte; hastalığının ağırlaşmasına izleyici kalınmaktadır. Senelerce kadına yönelik her türlü şiddete karşı mücadele yürütmüş, kadın özgürlüğü için mücadele etmiş bir siyasetçi olarak bugün kendisine yaşatılanlara itiraz ediyor; Aysel Tuğluk’un tahliyesini talep ediyoruz. Ayrıca, “Kadınlar İçin Adalet” talebimiz doğrultusunda Tuğluk ve onun gibi siyasi sebeplerle mahpus edilen tüm kadınların özgürlüklerine kavuşması talebimizi yineliyoruz.
Aysel Tuğluk’un cezaevinde kalamayacağına dair, kapsamlı bir kurul raporu ortadayken ısrarla bunun gereği yerine getirilmemesi, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere devletin sorumluluğundadır. Tuğluk’un sağlığıyla ilgili gelişebilecek tüm olumsuz sonuçlardan, “cezaevinde kalamaz” raporunu görmezden gelen idari ve adli makamlar sorumlu olacaktır.
Ona yaşatılan bu hukuksuz süreçte imzası olan tüm yetkilileri bir kez daha hukuka, bilime ve vicdana uygun davranmaya çağırıyor; Tuğluk’un tedavisinin olması gereken ortamda sürdürülebilmesi için bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerektiğini hatırlatıyor, dayanışma çağrımızı yineliyoruz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***