Asgari Ücret Komisyonu’nun dördüncü toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 yılında uygulanacak asgari ücretin 4250 TL olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 yılında uygulanacak asgari ücreti 4 bin 250 lira olarak açıkladı. Asgari ücretten alınan gelir vergisi ile damga vergisini kaldırdıklarını da açıklayan Erdoğan, “İşverenleri 450 liralık ilave yükten kurtarmış bulunuyoruz” dedi.
Türk Lirası’nın yabancı paralar karşısında değer kaybı ile fahiş fiyat artışlarına da değinen Erdoğan, “Şu anda bazı sıkıntılar var bu sıkıntıları da evvel Allah en kısa zamanda aşacağız. Bundan kimsenin endişesi olmasın” diye konuştu.
Erdoğan ayrıca, “Kimse ne işveren üzerinden ne de çalışan işçi üzerinden herhangi bir spekülasyona girmemeleri. Bunların da istismarını yapmamalı. Yok geçmişte dolar şuydu doların o olduğu dönemden hesabı dolar üzerinden yaparak şuanda da asgari ücreti tespit etmek gerekir gibi yaklaşımlar bir defa bu ülkenin şu anki çalışan işveren istismarından başka bir şey değildir. Bunlara sormak lazım sizin geçmişinizde acaba siz Türk Lirası’nın olduğu bu ülkede dolarla mı çalıştırıyordunuz bu insanları. Bu tür spekülasyonlara gerek yok .Bizim paramız bellidir o da Türk lirasıdır. Ve biz Türk Liramızı yedirmeyeceğiz” sözlerini kaydetti.
İlk sözcü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, aldı. Bilgin sözlerine, “Uzun zamandır merak edilen asgari ücretle ilgili çalışmalarımızı tamamlamış bulunuyoruz. Bugün asgari ücret komisyonu dördüncü toplantısını yaparak nihai kararını verdi. Bu süreç içerisinde komisyondaki katkılarıyla işveren sendikamıza, TİSK Genel Başkanı Özgür Burak Akkol Beye ve Akansel Beye; Türk-İş temsilcisi olarak Ergün Beye ve Nazmi Beye, özellikle Nazmi Bey komisyon üyesi olarak da çok katkı yaptılar. Tabii asgari ücret ülkemiz açısından çok önemli. Şu anda 6 milyon 90 bin kişiyi ilgilendiren bir konu. Sadece onlarla sınırlı değil, bütün ücretli bireylerin de belli bir sıralamayla etkileyen temel ücret durumuna gelmiştir. Özellikle ekonomik ve sosyal değişim süreçlerinde, ekonomik kalkınmanın meydana getirdiği sarsıntıların sosyal politikalarla inşa etmek, toplumu korumak, sosyal barışı korumak, dayanışmayı güçlendirmek çok önemlidir. Sosyal politikaların esas amacı budur. Sosyal devlet anlayışı içerisinde bu yaklaşımları benimsemek önemlidir. Asgari ücret de bu işlevlerden birini yerine getiren bir kurumdur” diyerek başladı.
“Sayın Cumhurbaşkanımıza ben komisyon kararını takdir ettim, Sayın cumhurbaşkanımızın da TC devletinin başkanı olarak bu sürece başından beri emeği, sosyal barışı koruyan bir yaklaşımla manevi desteğini hissettik” diyen Bilgin, Bu vesileyle kendilerine saygı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Türk-İş Genel Sekreteri, “Zorlu bir sürecin sonuna geldik. Çalışmalarımızı da tamamladık. Sayın bakanım da sayın cumhurbaşkanımıza takdir etti. Takdir sayın Cumhurbaşkanımızın. İyi bir çalışma yaptığımızı düşünüyorum. Yaptığımız çalışmanın emekçileri tatmin edeceğini düşünüyorum. Asgari ücretle çalışanların dışında tüm emekçileri de yakinen ilgilendiren bir takım kazanımlarımız olduğunu da kısaca ifade edeyim” sözlerini kaydetti.
TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol için, “Bu süreçte sermayede bazı kesimlerin tepkisini alsa da sorumluluk içinde hareket etti” diyen Bakan Bilgin, sözü Akkol’a bıraktı. Akkol, “Biz diyoruz ki çalışan olmadan esasında işveren olmaz, işveren olmadan da çalışan olmaz devlet olmadan da her ikisi de olmaz. Oldukça pozitif ortamda giden gelen farklı görüşler vardı. Hem işverenlerin maliyetini azaltabilmek hem çalışanlara doğrudan katkı sağlamak adına cumhuriyet tarihinde olmayan bazı adımlar attığını da memnuniyetle görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan açıkladı: Asgari ücret 4 bin 250 TL
Ardından konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, asgari ücreti 4 bin 250 lira olarak açıkladı. Erdoğan şunları kaydetti:
“Bilindiği gibi bir sonraki yılın asgari ücreti her yılın aralık ayında çalışan ve işveren kesimlerinin iştiraki ile belirlenmektedir. Nasıl bu yıl aralı kayında başında başladıysak önümüzdeki yılın aralık ayında işçi işveren bir araya gelmek suretiyle yine çalışmalarını sürdürecekler ve seçim öncesi o görüşmelerle seçime gideceğiz. Bugün gerçekleştirilen dördüncü toplantıyla da nihai karar aşamasına gelinmiştir. Komisyon asgari ücretin 4 bin liranın üzerinde olması gerektiği yönünde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza görüş bildirmiştir. Öncelikle ben şunu ifade etmek istiyorum; gerek işçi gerek işveren kesimini temsilen taraflar gerçekten çok farklı bir anlayış içerisinde özveriyle bu süreci işlettiler. Bu tabii bugüne kadar pek alışılmış bir yaklaşım metodu değildi. Bunlar ilk defa oluyor. Bunları toplu sözleşmelerde de gördük. Bundan dolayı bir cumhurbaşkanı olarak çok mutluyum. Bakanlığımız tarafından şahsıma aktarılan bu görüş çerçevesinde biz de asgari ücreti belirledik. Buna göre 2022 yılında asgari ücretin en alt rakamı 4 bin 250 lira olarak uygulanacaktır. Çalışanın evli olmasına ve çocuk sayısına göre bu rakam daha da yükselmektedir.
“Çalışanlarımızı fiyat artışları karşısında ezdirmeme kararlılığımızı ortaya koyduğumuza inanıyorum”
Son 50 yılın en yüksek rakamını ifade eden asgari ücret artışı yüzde 50 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yeni asgari ücretin çalışanlara, işverenlere, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. TC’nin anayasasında belirtildiği şekilde demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu bir ifadesi olan bu artışla çalışanlarımızı fiyat artışları karşısında ezdirmeme kararlılığımızı ortaya koyduğumuza inanıyorum.
“Ülkemizin içinden geçtiği şu zor dönemde elbette çalışanlarımız elbette çok daha fazlasını hak ediyor”
Ülkemizin içinden geçtiği şu zor dönemde elbette çalışanlarımız elbette çok daha fazlasını hak ediyor. Çalışan olmadan tabii ki işveren de olmaz. İşveren olmadan bu sefer de çalışan olmaz. Hepsi birbirinin adeta mütemmimi. Bu ülkenin kalkınması noktasında taraflar olarak bizim sırtımızı dayadığımız iki önemli unsurdur. Türkiye büyüdükçe güçlendikçe imkanları arttıkça bundan çalışanlarımız da hak ettikleri payı alacaklardır. Kimse ne işveren üzerinden ne de çalışan işçi üzerinden herhangi bir spekülasyona girmemeleri. Bunların da istismarını yapmamalı. Yok geçmişte dolar şuydu doların o olduğu dönemden hesabı dolar üzerinden yaparak şuanda da asgari ücreti tespit etmek gerekir gibi yaklaşımlar bir defa bu ülkenin şu anki çalışan işveren istismarından başka bir şey değildir. Bunlara sormak lazım sizin geçmişinizde acaba siz Türk Lirası’nın olduğu bu ülkede dolarla mı çalıştırıyordunuz bu insanları! Bu tür spekülasyonlara gerek yok. Bizim paramız bellidir o da Türk lirasıdır. Ve biz Türk Liramızı yedirmeyeceğiz.
“Sıkıntıları evvel Allah en kısa zamanda aşacağız”
Şu andaki bazı sıkıntılar var bu sıkıntıları da evvel Allah en kısa zamanda aşacağız. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Yeni ekonomi programımızda önceliğimizi istihdamın korunmasına verdiğimizi her fırsatta söylüyoruz. Salgın döneminde hayata geçirdiğimiz istihdam merkezli destek politikaları sayesinde hamdolsun bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Son dönemde döviz kurundaki dalgalanma ve buna bağlı fahiş fiyat artışlarıyla ortaya çıkan belirsizliğe de en kısa sürede son vermekte kararlıyız. Ülkemizin yatırım, istihdam, üretim, ihracat odaklı büyümesini hızlandırmak için gereken adımları atmayı sürdüreceğiz. Önümüzdeki günlerde hayata geçireceğimiz yeni tedbirlerle inşallah istikrar ve güven ikliminin güçlendirilmesi konusunda çok önemli mesafe katedeceğimize inanıyorum.
“Asgari ücretten alınan gelir vergisi ile damga vergisini kaldırıyoruz”
Asgari ücrette tarihi bir artışı gerçekleştirirken bunun işveren üzerindeki yükü azaltacak adımları da ihmal etmedik. Ülkemizde onlarca yıldır asgari ücretin vergiden muaf tutulması tartışmaları yaşanmıştır. Yeni asgari ücret düzenlemesiyle birlikte on yıllardır konuşulan işte bu özlemi de hayata geçiriyoruz. Asgari ücretten alınan gelir vergisi ile damga vergisini kaldırıyoruz. İşverenleri 450 liralık ilave yükten kurtarmış bulunuyoruz. Hükûmet olarak asgari ücreti fevkalade yüksek bir oranda artırarak çalışanlarımızın asgari ücretten alınan vergiyi kaldırarak işverenlerimizin yanında olduğunu gösterdik. Böylece istihdamda asgari ücretin artışının açtığı maddi külfetten kaynaklanabilecek muhtemel azalışların da önüne geçtiğimize inanıyoruz. Daha çok çalışmak, daha çok üretmek, daha çok ihracat yapmak için hiçbir engel, hiçbir mazeret bırakmama azmiyle yolumuza devam ediyoruz.
Ülkemiz ve milletimizin geleceğini ne faiz ve kur spekülatörleri ne yeminli iç ve dıştaki Türkiye düşmanları ne de bir avuç aç gözlü muhteris belirleyebilir. Bu ülkenin geleceğini 84 milyon hep birlikte biz belirleyeceğiz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***