Pandemi etkisinde geçen 2021’de Türkiye ekonomisi son dönemlerin en hareketli yıllarından birini yaşadı.
Mart ayında Merkez Bankası başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınması sonrası başlayan ekonomik kayıplar, eylül ayında yükselen enflasyona rağmen yapılan faiz indirimleri sonrası hızlandı. Kasım, TL için tarihin ‘en kara’ aylarından biri olurken, aralıkla birlikte Türkiye yeni bir ekonomik modelle tanıştı.
BloombergHT’nin aktardığına göre 2021’de ekonomi açısından en çok şu başlıklar öne çıktı:
Şubat
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı Muhammed Cahid Şirin görevinden alındı. Yerine başkan yardımcısı Ahmet Kürşad Dosdoğru vekaleten atandı. Koltuk mart ayında şu anki başkanı Prof. Dr. Sait Erdal Dinçer’e teslim edildi.
Mart
Naci Ağbal yönetimindeki Merkez Bankası, politika faizini 200 baz puan artırarak yüzde 19’a yükseltti. Kurul, söz konusu karara gerekçe olarak ‘enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve orta vadeli enflasyon görünümü üzerinde oluşan yukarı yönlü riskleri’ gösterdi.
Faiz artırımı sonrası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gece yarısı kararnamesiyle MB başkanı Naci Ağbal’ı görevden aldı. Piyasalarda deprem etkisi yaratan gelişme sonrası dolar fırladı, Türk Lirası varlıklarına yönelik sert bir satış dalgası başladı. Koltuğun yeni sahibi şu anki mevcut başkan Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu oldu.
Nisan
Eşi Hasan Pekcan’a ait Nanoksia Biyoteknoloji firmasından Ticaret Bakanlığı’na 9 milyon liralık dezenfektan aldığı ortaya çıkan Ticaret bakanı Ruhsar Pekcan, yine bir cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle nisan ayında görevden alındı. Ticaret bakanlığına AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Muş atandı.
Nisan ayının son günlerinde 17 Mayıs’a kadar uygulanacak ‘tam kapanma‘ dönemi başladı. Sokağa çıkma kısıtlaması sırasında temel gıda, ilaç ve temizlik ürünlerinin satıldığı yerler ile üretim, imalat, tedarik ve lojistik zincirlerinin aksamaması amacıyla muafiyet kapsamında bulunan iş yerleri dışında tüm ticari işletme, iş yeri ve/veya ofisler kapandı.
Ağustos
Cumhurbaşkanı Erdoğan MB Başkanı değişikliğinin ardından faiz indirimlerinin ilk sinyalini verdi. Erdoğan konuşmasında enflasyonun ağustos itibarıyla düşüşe geçeceğini de vurguladı: “Enflasyon noktasında da Ağustos’u geride bıraktığımızda düşüşü göreceğiz. Şu anda bulunduğumuzun çok çok altında olur. Bunu da özellikle buradan sinyalini belli bir yerlere vermiş oluyorum. Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil zira faiz oranlarında düşüşe geçiyoruz. Yüksek faiz bize yüksek enflasyonu getirecektir. Ağustos ayı kırılma noktasıdır. Artık biz düşük enflasyona inşallah geçeceğiz.”
Eylül
MB politika indirim döngüsünü başlattı. Politika faizi eylülde 100 baz puan azaltılarak yüzde 18’e indirildi. Banka faiz indirimini yaparken odak noktasında çekirdek enflasyon göstergelerin olduğuna da vurgu yaptı.
Ekim
MB, ekimde politika faizini 200 baz puan azaltarak yüzde 16’ya çekti. Kurul, arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı politika faizinde yapılan aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığını bildirdi.
MB Başkanı Kavcıoğlu, cari fazlanın sürdürülmesiyle uzun soluklu fiyat istikrarını yakalamanın mümkün olacağını belirtti. Kavcıoğlu aynı zamanda cari denge sağlandığında kurun üzerindeki baskının da azalacağını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hızla artan gıda enflasyonundan market zincirlerini sorumlu tuttu. Rekabet Kurulu, BİM, CarrefourSA, Migros, Savola Gıda, ŞOK ve A 101’e toplam 2,7 milyar lira idari para cezası kesti. Marketler cezayı yargıya taşıma kararı aldı.
Kasım
MB, kasım ayındaki PPK toplantısında politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 15’e düşürdü.
Dolardaki yükseliş daha da tırmandı. 1 Kasım sabahı 9,53 olan Amerikan Doları/Türk Lirası kuru, 30 Kasım günü saat 23:59’da 13,73’e ulaştı.
Kasım ayında Türk parasının yabancı paralar karşısında uğradığı değer kaybı, son 40 yılda görülen en güçlü değer kayıplarından biri oldu.
Aralık
MB, döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle 2014’ten bu yana ilk kez piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale etti. Müdahale sonrası dolar 13 liranın altına çekilmesine rağmen kalıcı olamadı. Sonraki beş müdahalede de hep benzer bir senaryo ortaya çıktı.
‘Görevden affını isteyen’ Lütfi Elvan’dan boşalan Hazine ve Maliye bakanlığına Nureddin Nebati getirildi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kurmaylarına ‘ekonomide yeni dönem yeni yol haritası’nı anlatırken Çin örneğini verdi. Erdoğan, “Türkiye’yi üretimle büyütmek, faiz kıskacından çıkarmak için ekonomide yeni dönemi başlattık. Üretimle yabancı yatırımcıların dikkatini çekeceğiz. Çin böyle büyümüş. Biz pazara daha yakınız, onlardan daha avantajlıyız” dedi. Model daha sonra ‘Türkiye Ekonomi Modeli‘ olarak tanıtıldı.
Hızla artan dolar ve enflasyon nedeniyle eriyen asgari ücret yüzde 50’den fazla artırılarak 4 bin 253 liraya çıkarıldı.
MB, politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 14’e çekti ve indirimlere bir süre ara verdiğini açıkladı.
Erdoğan, kurdaki dalgalanmayı durdurarak nispi bir istikrar sağlamak için kur korumalı TL vadeli mevduatı duyurdu. 18,4’e kadar çıkan kur 11 liralara kadar indi ancak daha sonra kazançlarının bir kısmını geri verdi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***