Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Acet, ABD Başkanı Biden’ın Roma’daki görüşmede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı 15 Temmuz dahil Türk-Amerikan ilişkilerine zarar veren bir çok gelişmede kendisinin bir suçu olmadığına ikna etmeye çalıştığını öne sürdü.
Gazetenin Ankara Temsilcisi de olan Acet, ”Erdoğan’ı muhalefetle işbirliği yaparak görevden uzaklaştırma vaadinde bulunan bir ismin bunu söylediğini düşünmek, “Ne kadar inandırıcı” sorusunu beraberinde getiriyor olsa da, böyle bir yaklaşımın muhatabının güvenini kazanma anlamında iyi bir taktik olduğu su götürmez…’ ifadelerini kullandı.
Mehmet Acet şunları yazdı:
…
Erdoğan/Biden görüşmesinin arka planına dair ilginç bilgiler var.
Görüşme normal şartlarda İklim Zirvesi’nin yapılacağı Glasgow’da olacaktı.
Ancak malum, İskoçya makamlarının Türkiye’nin güvenlik protokolüne dair taleplerini karşılamaması nedeniyle Erdoğan, gezinin bu ayağını iptal etti.
Böyle bir durum gelişince, görüşmenin daha önceden belirlenen gün ve saati değiştirilerek, pazar sabahı Roma’da yapılmasına karar verildi.
…
Şimdi de görüşmenin içeriğine gelelim.
İkili ilişkilerdeki sorunların değerlendirildiği bölümde Joe Biden, döneminde Türkiye ile ilişkileri rayına oturtma sözü verdikten sonra çok ilginç bir cümle kuruyor:
“Ben eğer şu geride kalan 7 yıl boyunca Başkanlık koltuğunda oturuyor olmuş olsaydım, bu sorunların hiçbiri olmazdı.”
Bu cümleyi ilginç kılan, geride kalan o 7 yılın içerisinde sadece rakibi Trump döneminin değil, Biden’ın yardımcılığını yaptığı Obama’nın ikinci döneminin de zikredilmiş olması.
Mevcut ABD Başkanı’nın sadece Trump’a değil, ilişkilerin kötüleşmesinin sorumlularından biri olarak Obama’ya da göndermede bulunması hayli dikkat çekici bir durum.
Demek ki Biden, 15 Temmuz darbe girişimi dâhil, Türk/Amerikan ilişkilerini ciddi şekilde zehirleyen pek çok anti-demokratik girişimle alâkalı olarak kendisinin bir suçunun olmadığı konusunda Erdoğan’ı ikna etmek istemiş.
2019 sonunda New York Times editörlerine konuşurken Erdoğan’ı muhalefetle işbirliği yaparak görevden uzaklaştırma vaadinde bulunan bir ismin bunu söylediğini düşünmek, “Ne kadar inandırıcı” sorusunu beraberinde getiriyor olsa da, böyle bir yaklaşımın muhatabının güvenini kazanma anlamında iyi bir taktik olduğu su götürmez…
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***