Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB’nin gelecekte iddialı bir askeri doktrin konusunda anlaşması için üye ülkelere öneri getirecek.
Taslağı Brüksel’de basına sızan öneriye göre, yurt dışında konuşlandırılabilir bir kriz gücü kurulması da içinde olmak üzere ortak askeri harekat düzenleyebilmeyi temel alacak iddialı bir doktrinin kabul edilmesi için üye ülkelere teklif yapılacak.
Josep Borrell, AB’nin daha çok askeri doktrini andıran ve NATO’nun ittifak hedeflerini belirleyen “Stratejik Konsept”ine benzeyen ve “Stratejik Pusula” başlığıyla hazırlanan ilk taslağını Avrupa Komisyonu’nun diğer üyelerinin görüşlerine sunacak.
Belgenin giriş kısmında, “Avrupa tehlike içinde” ifadesinin kullanan Borrell, ABD’nin öncülüğündeki NATO ittifakının Avrupa’nın toplu savunmasından birincil derecede sorumlu olmaya devam edeceğini vurgulayacak.
AB’nin geçmişte savunma alanındaki başarısızlıklarına önemle dikkati çekecek olan Borrell’in hazırladığı belgede, “Geçmişe oranla bu seferki fark, jeopolitik bağlamın değişme hızında yatıyor. Bu, eyleme geçme zorunluluğunu daha acil hale getiriyor. Karşılaştığımız tüm tehditler yoğunlaşıyor ve buna karşı üye devletlerin tek başına başa çıkma kapasitesi azalıyor ve yetersiz kalıyor.” denildi.
AB dışişleri ve savunma bakanları, bu belgeyi pazartesi gözden geçirecek ve AB’de nihai siyasi bir belge haline gelmesi için mart ayında liderlerin onayına sunacak.
Fransa, bu konuyu AB içinde daha önce de sıklıkla gündeme getirmiş ancak özellikle İngiltere’nin engeline takılmıştı.
İngiltere’nin AB üyeliğinden ayrılması, Fransa’nın, Almanya’yı da yanına alarak AB’nin savunma alanında daha etkili rol oynamasını talep eden girişimlerini hızlandırdı.
ABD Başkanı Joe Biden’in geçen ay Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı görüşmede bu konuya sıcak bakmasıyla AB, bağımsız askeri kapasite geliştirmesi halinde ABD için daha yararlı bir müttefik olabileceği görüşünü dile getirmeye başladı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın AB öncelikleriyle zaman zaman ters düşen “Önce Amerika” politikası ve Trump zamanında Brüksel ile yaşanan derin görüş ayrılıkları da AB içinde bu fikri destekleyenlerin sayısının artmasına yol açtı.
Türkiye, bu tür önerilere hep karşı çıktı
AB içinde 2017’nin sonlarından bu yana birlikte silah geliştirmek için ortak bir savunma fonu oluşturma konusunda bazı ilerlemeler sağlansa bile Brüksel şu ana kadar tabur büyüklüğündeki bir birliği hiçbir krizde yurt dışında konuşlandıramadı.
AB içindeki diplomatlar ayrıntılı tehdit değerlendirmelerinin gizli olacağına dikkati çekerken, yeni askeri doktrin sayesinde Avrupa’nın sınırlarını koruma konuşunda başarısız kalan devletlere, AB’nin barış gücü göndermesi veya vatandaşlarını tahliye etmesi gibi alanlarda yardımcı olunabileceğine işaret ediyor.
Brüksel’deki diplomatlara göre, AB üyesi ülkeler ABD’nin lojistik, komuta ve kontrol yeteneklerinden önemli ölçüde yoksun ve istihbarat toplama kapasitesiyle kesinlikle boy ölçüşemeyecek durumda.
NATO üyesi olan ve bu ittifaka Güney Kıbrıs’ın girmesini veto eden Türkiye’nin, NATO dışında kendisini Avrupa’da dışlayacak bir doktrine sıcak bakmadığı ve bunu her fırsatta dile getirdiği biliniyor.
Doğu Akdeniz’de petrol ve doğal gaz çalışmaları yüzünden başta Yunanistan ve Fransa olmak üzere AB ile ilişkilerde gerginlik yaşayan Ankara’nın, bu konuda birliğin bir askeri doktrin hazırlamasına soğuk bakacağına kesin gözüyle bakılıyor.
NATO tarafında ise; Türkiye’nin Rusya’dan S-400 savunma sistemleri satın alması ABD’nin sert tepkisine yol açarken, Washington Ankara’yı F-35 savaş uçağı projesinden çıkarttı. İkili ilişkilerde yaşanan bu gerginlik sonrası geçmişte askeri alanda NATO içinde sürekli ABD’nin desteğini alan Türkiye’nin son gelişmelerin ışığında Washington’a eskisi gibi güvenmediği bilinen bir gerçek.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***