Ahmet Şık, Ertuğrul Mavioğlu, Timur Soykan, Bahadır Özgür ve Hakkı Özdal’ın ortak çalışması Duvar’da, Sedat Peker’le yapılan söyleşi de yer aldı.
“Son söz niyetine… Hesaplaşacağız. Mutlaka.”
Bu ifade, Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, gazeteciler Ertuğrul Mavioğlu, Timur Soykan, Hakkı Özdal ve Bahadır Özgür’ün ortak çalışması Duvar’da yer alan son cümle…
Kapağında, Uğur Mumcu’nun katledilmesinden sonra Mehmet Ağar’ın Güldal Mumcu’ya söylediği ileri sürülen “Bir tuğla çekersem duvar yıkılır” sözüne atıfla “Bu kitap o tuğla çekilsin diye yazıldı” notu bulunan kitap, Sedat Peker’in itiraf, ifşaat ve iddialarına ilişkin Türkiye İşçi Partisi Araştırma Raporu olma niteliğini de taşıyor.
Bugün okuyucuyla buluşan kitapta, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’le yapılan bir söyleşi de yer alıyor.
“Bu söyleşi Sedat Peker’in söyledikleri kadar gizlediklerini de ortaya koyuyor”
Peker, kendisine gönderilen sorulara yazılı olarak cevap verdi. Yazarların şu notu dikkati çekti:
“Kendi geçmişi ve karıştığı öne sürülen suçlamalarla ilgili sorularımızı da yanıtsız bırakmakla kalmayıp sadece kendisinin kirli olmadığını söyleyen bu söyleşi, Sedat Peker’in söyledikleri kadar gizlediklerini de ortaya koyuyor.”
“Sizin kadar temiz olamadım”
“Öne sürdüğünüz iddialar, yaptığınız ifşalar AKP iktidarı döneminin kirini, suç ilişkilerini anlatıyor. Kendi geçmişinizde karıştığınız birtakım olaylar da o dönemin iktidarlarının benzer kirleri ve suç ilişkileriyle ilgiliydi. Neden anlatmıyorsunuz?” sorusuna verdiği yanıt, kendisiyle ilgili sorularda epey agresif olduğunu gösteriyor:
“Belki sizin anneniz babanız sizi çamaşır suyuyla yıkadığı için sizler kendinizi çok temiz görüyor olabilirsiniz. Ancak benim annem babam galiba beni sabunla yıkadı. Sizin kadar temiz olamadım. Geçin bu işleri, geçin. Ben insan denen canlıyı tanıdım, benden uzak olun yeter.”
“Belki sizlerin arkadaş gurubundan bile bilgi aldıklarım vardır”
Kendisinden ricacı olan AKP’li ismin Metin Külünk olduğunu, görüşme yapan gazetecinin ise Fatih Tezcan olduğuna değinen Peker, kendisine en çok bilgi akışının AKP içinden olduğuna ileri sürdü.
Peker, devlet bürokrasisi içinden ve siyasilerden kendisine akan bilgiler konusunda iddialı: “Takdir edersiniz ki belki sizlerin arkadaş grubunuzun içinde bile bilgi aldıklarım vardır. Ben servet biriktirmedim (bazıları inanmasa da), ben dost biriktirdim.”
“Cumhurbaşkanı olamaz, yatacağı koğuşun meydancısı olur”
Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ı takip ettirdiğine yönelik iddiasına yönelik soruya yanıtı ise şöyle:
“Süleyman Soylu’nun tek bir arzusu ve hedefi vardı, cumhurbaşkanı olmak. Tabii ki ben de bunu istiyordum. Öyle ya, babasını tanıdığım tarih 1992’ydi, yani 29 sene. Diyorum ya, benim dönüş biletimdi. Kendini de yaktı, beni de yaktı. Cumhurbaşkanı olması için yeni edindiği bazı dostları geçmiş kinlerinden dolayı beni oyunun dışına çıkarmak istediler. Belki bu kazığı unutabilirdim, ancak aileme yapılan saygısızlık bu filmin sonu oldu. İbrahim Kalın ve Hasan Doğan’ın Ak Parti’de ciddi bir ağırlığı var. Bu iki ismi şantajla etkisiz hale getirebilseydi Cumhurbaşkanlığı hayalinde çok önemli bir şey başarmış olurdu. Ancak dedim ya, Cumhurbaşkanlığı işi artık yalan oldu. Belki ilerleyen yıllarda tutuklandığında yatacağı koğuşun meydancısı olur.
“Soylu beni hedef almasaydı ben kendisini asla hedef almayacaktım”
Eski Habertürk programcısı Veyis Ateş’in şu anda Avusturya’da tutuklu bulunan Sezgin Baran Korkmaz’dan 10 milyon euro istemesiyle ilgili sorulan “Veyis Ateş’in Sezgin Baran Korkmaz’dan 10 milyon avro istediği olayda soruşturma ve davayı ortadan kaldırmayı vaat eden suç organizasyonunda kimlerin olduğunu biliyor musunuz?” sorusuna “Veyis Ateş, Süleyman Soylu’nun gazeteci ayağında tüm kirli işlerini kapatmaya kendini adamış, bu suç organizasyonunun bir parçası olan kişidir” yanıtını veren Peker, çektiği videolarda Süleyman Soylu’yu neden hedef aldığını ise şöyle anlattı:
“Süleyman Soylu beni hedef almasaydı ben kendisini asla hedef almayacaktım. Pelikancılar ve Mehmet Ağar üzerinden savaşı devam ettirecektim. Süleyman Soylu’nun babasıyla tanıştığım günden bu zamana kadar yaşananlara bakınca bana böyle bir şey yapacağını düşünmüyordum. Ancak bu savaşa dahil olmak isteyecek tüm baskın karakterlerle ilgili hazırlığımı yapmıştım. Süleyman Soylu da baskın bir karakter. Beni harcayabileceğini düşündüler, kendilerini çok büyük gördüler.”
“Ahmet Hakan’ı evinde ziyaret ettim”
Eski AKP Milletvekili Feyzi İşbaşaran’ın karakolda dövdürülmesi, Hürriyet gazetesine yapılan baskın gibi konularda Metin Külünk’ün elçilik yaptığını öne süren Peker, Ahmet Hakan’ın dövülmesi olayında kendisinin bir rolü olmadığını hususunda ise “Ahmet Hakan’la tanışmışlığım var. Kendisini evinde de ziyaret ettim. Bu yüzden benim böyle bir olayın içinde olmayacağım düşünüldüğünden belki başka birine rica etmiş olabilirler. Ancak benim bu konuyla ilgim yok” ifadelerini kullandı.
“Ağar ve Yıldırım’ın haberi olmadan hiçbir yasadışı iş yapılamaz”
Peker’in önemli bir iddiası da eski Başbakan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’la ilgili.
Peker, “Kolombiya’da yakalanan 4,9 ton kokainin Türkiye’deki alıcısı hakkında halen açıklama yapılmadı ama sizin açıklamalarınızdan sonra yakalanan kokain miktarı Türkiye’nin bir kokain rotasına dönüştürüldüğünü ortaya koyuyor. Mehmet Ağar’ın kokain kaçakçılığının “ortasında olduğuna” dair iddialarınız neye dayanıyor?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Benim söylediğim, doğruluğu hakkında diyet ortaya koyduğum bütün her şeyin doğruluğu zaten ortaya çıktı ve de çıkmaya devam ediyor. İzmir Limanı’nda Mehmet Ağar’ın ve Erkam Yıldırım’ın haberi olmadan hiçbir yasadışı iş yapılamaz. Mersin Limanı da keza aynı şekildedir. Bu konularla ilgili ileriki zamanlarda yapacağım paylaşımlarda yeni bilgilere detaylıca yer vereceğim. Mübariz Mansimov’un elinden oyuna getirilerek alınan Bodrum’daki marina da bu kaçakçılığın parçasıdır. Tonlarla ağırlığı olan kokainler İzmir-Mersin limanına geldikten sonra Bodrum’daki marinaya gelen 40 metrelik gösterişli yatlarla Ortadoğu pazarına taşınırdı. Bu tabii ki uyuşturucunun sadece bir rotası.”
“Turpun büyükleri heybede”
Peker’in “Anlattıklarınız, örtülü sözlerinizle karşımızda AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan indirmeyi amaçlamış bir Peker görüyoruz. Neden? Amacınız nedir?” sorusuna, “AK Parti’yi veya Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan indirmek gibi bir gayem yok. Ancak bir şey söylüyorum, bana ve aileme karşı namussuzluk yapıldı diyorum. Devletin namusu olur diyorum. Bu namussuzluğu yapanlara karşı mücadele ederken paylaştığım bilgiler mevcut iktidarı yaralarsa, oyunu düşürürse bu benim sorunum değil. Bu onların sorunu. Ve kamuoyu araştırmalarında gördüğümüz, şu ana kadar paylaştıklarım ciddi oranda zarar vermiş. Turpun büyükleri her zaman heybede olur. Seçim öncesi heybedeki büyük turplar çıktığında neler olur hep beraber göreceğiz” şeklinde konuşarak yanıtladı.
KAYNAK: INDEPENDENT TÜRKÇE – CAN BURSALI
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***