Ekonomist Atilla Yeşilada, enflasyonun herkesi eşit etkilemediğini belirterek ücretli çalışanların her geçen gün daha da fakirleştiğini söyledi. Sosyal patlamalar yaşanabileceği uyarısında bulunan Yeşilada, “Türkiye’de artık enflasyon çıpası denen bir şeyden söz etmek mümkün değil. Toplumun yüzde 60’ı sabit gelirli, yani maaşla yaşıyor veya emekli ise enflasyon harcanabilir gelirin aşınması demektir. Yani enflasyon yüzde 20 ve maaşım artmıyorsa, maaşımın satın alma gücü her sene yüzde 20 azalıyor demektir. Türkiye bu kısır döngüye girdi. Enflasyonun fakirleştirici, yoksulluğu artırıcı bir yönü var.” dedi.
Sözcü gazetesinden Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine göre Yeşilada, Türkiye’de artık ekonomi politikası diye bir şeyin kalmadığını anlattı. Tüm ekonomik kuralların günün havasına göre değişebildiğini, çok ciddi belirsizlik yaratan bu oynaklığın toplumu fakirleştirdiğini söyledi.
ENFLASYON ÇIPASI BİLE KALMADI
Yeşilada, “Enflasyonu çıpalayan yani enflasyonda gelecek hakkında fikirlerin oluşmasını sağlayan, Merkez Bankası’nın (TCMB) para politikası ile hükümetin bütçe politikasıdır. Türkiye’de artık enflasyon çıpası denen bir şeyden söz etmek mümkün değil.” dedi.
ENFLASYON-DEVALÜASYON KISIRDÖNGÜSÜ
Atilla Yeşilada, ülkenin hızla 1990’lara döndüğünü hatırlattı: “İnsanlar öyle bir fiyat belirsizliğine düşmüşlerdi ki, enflasyonu öngörmek için kriter olarak ellerinde kalan tek şey TL’nin değer kaybıydı. Halk enflasyonu kestirmek için TL’nin aylık değer kaybını kullanmaya başladı ve bir süre sonra örneğin temmuzda TL dolara veya döviz sepetine karşı yüzde 5 değer kaybetmişse ağustos ve eylül enflasyonunun derhal yüzde 5’e yakınlaştığını görürdük. Buna ‘enflasyon-devalüasyon kısır döngüsü’ diyoruz ve Türkiye buraya gidiyor…”
HALKIN GÜVENİ KALMADI
Atilla Yeşilada, halkın TCMB’ye de Hazine ve Maliye Bakanlığı’na da güveninin kalmadığını anlattı: “Vatandaş artık gelecek aylardaki enflasyonun ne olduğunu anlamak için TCMB’nin kararlarına bakmayacak. Bütçede de yol gösterici bir metin yok.”
‘ENFLASYON SABİT GELİRLİYİ YOKSULLUĞA SÜRÜKLÜYOR’
Enflasyonun herkesi eşit etkilemediğini, hali vakti yerinde olanların kayıp yaşamadığını dile getiren Atilla Yeşilada, şöyle devam etti: “Toplumun yüzde 60’ı sabit gelirli, yani maaşla yaşıyor veya emekli ise enflasyon harcanabilir gelirin aşınması demektir. Yani enflasyon yüzde 20 ve maaşım artmıyorsa, maaşımın satın alma gücü her sene yüzde 20 azalıyor demektir. Türkiye bu kısır döngüye girdi. Enflasyonun fakirleştirici, yoksulluğu artırıcı bir yönü var. Metropol’ün son anketine göre toplumun üçte biri geliri ile asgari ihtiyacını dahi karşılayamıyor. Sosyal patlamalar yaşayabiliriz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***