Buna rağmen birçok insan sevdiklerine veya Güney Kore’nin başkenti Seul’daki haber kanallarına mektup ve sesli mesajlar gönderiyor.
Kuzey Kore, tarihi boyunca sık sık gıda kıtlıkları yaşadı ama bu sefer Covid-19 yüzünden durum iyice vahim hale geldi. Ülkenin lideri Kim Jong-un, krizi 1990’larda Sovyetler Birliği’nin çöküşü ardından yaşanan ve Zorlu Yürüyüş ismi verilen, binlerce kişinin öldüğü açlıkla mücadele sürecine benzetti.
Durumun henüz bu kadar kötü olmadığı düşünülüyor, en azından şimdilik. Kuzey Kore’nin Çin ile sınırını açması bekleniyor ancak ülkenin büyük zarar görmüş ekonomisini onarmak için ne boyutta ticaret ve yardıma ihtiyaç olacağı henüz bilinmiyor.
Bu yılın hasadı da çok önemli. On binlerce insan ve askerin pirinç ve mısır toplamak için tarlalara gönderildiği söyleniyor. Birleşmiş Milletler (BM) ülkenin gıda tedarikinde 2-3 aylık bir eksiklik olduğunu tahmin ediyor.
Anlatılanlara göre Kim Jon-un, ülkedeki her bir pirinç tanesinin toplanmasını ve herkesin gidip yardım etmesini emretti.
Daily NK editörü Sang Yong, “Hasat süresinde hırsızlık ve dolandırıcılıktan oluşabilecek kaybı en aza indirmek için çok sıkı bir cezalandırma stratejisi geliştirildi. Ülkeyi korku sardı” diyor.
Geçen hafta Güney Kore’deki Hükümet ve Ulusal İstihbarat Örgütü’nde (NIS) kapalı bir meclis oturumu gerçekleşti. Oturuma katılan meclis üyelerine göre Kim Jong-un, “ülkenin ekonomik durumunun çok hassas” olduğunu söyledi.
NIS’in ülkede aynı zamanda ilaç ve tıbbi ürün kıtlığından dolayı tifo gibi hastalıkların hızla yayıldığını söylediği iddia ediliyor.
Ülkede gittikçe büyüyen endişe haline ek olarak devletin medya kanalları hasat kaybını önlemek için hazırladıkları planı ve propaganda afişlerini dağıtıyor.
Modern çiftçilik
Kuzey Kore şu anda gıda tedarik sistemiyle ilgili iki önemli sorunla karşı karşıya.
Bunlardan ilki kullandığı çiftçilik yöntemleri. Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang geçtiğimiz yıllarda askeri teknolojiye çok büyük yatırım yapmasına rağmen uzmanlar hızlı ve verimli çiftçilik için gerekli altyapının olmadığını söylüyor.
Kore Kırsal Ekonomi Enstitüsü’nden Choi Yongho, “Gıda üretimindeki sıkıntının başlıca sebebi yetersiz sayıda tarım ekipmanının olması” diyor.
Güney Kore’de konuştuğumuz bir çiftçi bize tarlasındaki pirinci makineyle toplamasının bir saat sürdüğünü, Kuzey’deki gibi elleriyle toplamaya kalksa bir hafta uğraşması gerekeceğini söyledi.
İklim krizi ile mücadele
Kuzey Kore’nin gıda tedarikini tehdit eden önemli bir etken daha var.
Ülke, ABD istihbarat ajansları tarafından iklim değişikliğinin etkilerine karşı en savunmasız 11 ülkeden biri olarak listelendi ve gıda üretimi yapabileceği sınırlı sayıda alanının tehlikede olduğu söylendi.
Stratejik Risk Konseyi üyesi Catherine Dill, “Kuzey Kore şiddetli yağmur ve seller gibi doğal afetlere karşı savunmasız bir durumda olduğu için pirinç ve mısır tarımında ciddi sorunlar yaşanabilir” diyor.
2019 yılında yayımlanan Yeşil İklim Fonu raporuna göre Kuzey Kore’de yıllık ortalama hava sıcaklığının 2050 yılına kadar 2.8-4.7 derece artması bekleniyor.
Güney Kore yetkilileri, Kuzey Kore ile iki ülkeyi de etkileyecek iklim krizi sorunu üzerine birlikte çalışmak istiyor.
Pyongyang’ın Birleşik Krallık Büyükelçisi bu hafta gerçekleşen COP26 zirvesine katıldı.
Güney Kore Çevre Bakanı Han Jeoun-ae, Glasgow’da Kuzey Kore yetkilileriyle buluşup işbirliği üzerine konuşmak istediğini belirtti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***