Pazar alışverişene çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu pazar halini sözcü’den Saygı Öztürk’e anlattı. Kılıçdaroğlu, “kimisi, “Ne olacak bu ülkenin hali” diyor, bazıları, “Kurtarın bizi bunlardan” diye bağırıyordu. Açıkçası, pazar yerini dolaşırken en çok duyduğu cümle, “Kurtarın bizi bunlardan” oldu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu kendi semtindeki pazarda dert dinledi. Kılıçdaroğlu, “Pazar izlenimlerini” şöyle anlattı:
“Eşimle birlikte pazara girdiğimizde malum maskelerimiz vardı. Girişte kimse tanımadı. Biraz ilerledikten sonra bir esnafımız, ‘Siz acaba CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu musunuz?’ dedi. ‘Evet’ dedim. Diğerleri de duyunca geldiler. Çok sayıda vatandaşımızla fotoğraf çektirdik. Bu arada hanım bir-iki alışveriş yaptı. Pazarcılar dışında diğer vatandaşlar da geldi ayaküstü sohbet ettik” dedi.
‘NE OLURSUNUZ BİZİ KURTARIN’
Kılıçdaroğlu, “En çok duyduğum cümle şu oldu: ‘Ne olursunuz bizi kurtarın.’ Bunu hem pazarcılar hem pazara gelmiş vatandaşlarımız söylüyordu. ‘Bizi kurtarın’ gerçekten çok içten bir haykırıştı. Bu kadar içten bir haykırışı emin olun duymamıştım. İnsanlar alışverişe gelmişler fakat anlaşılıyor ki sıkıntı var. Pazarda bu haykırışları duyuyorsunuz. Üstelik bu şikayeti hem pazarcı esnafı hem vatandaş dile getiriyor. Maske takmaya özen gösteriyorum ama fotoğraf çektirirken maskelerimizi çıkardık. Bu arada sıkıntısı olanlardan gelip derdini bize anlatmak isteyenler oldu. Onların telefonlarını, isimlerini aldım. Kendilerini arayacağımı söyledim.”
‘SORUMLUSU ÇİFTÇİ DE, PAZARCI DA DEĞİL’
Kılıçdaroğlu fiyatları inceledi, “Kabul etmek lazım ki fiyatlar pahalı” dedi. “Ama” deyip şu açıklamayı yaptı:
“Bu pahalılık pazarcılardan kaynaklanmıyor. Çiftçiden de kaynaklanmıyor aslında. Geçen hale gittim haldeki esnaf eline bir plastik kasa aldı, ‘İnanın şu elimdeki plastik kasa var ya, işte kasanın fiyatı içine koyduğumuz domatesten daha pahalı. Bu kasa, bu üründen pahalıysa işte bunun kabahati ne bendedir ne domatesi üretendedir. Bizi hep suçlu buluyorlar. Pazarcıları suçlu buluyorlar, halcileri suçlu buluyorlar. Bizim halde aldığımız komisyon yüzde sekiz. Yani ne kadar mal aldığımız belli, çıkan mal da belli. Aldığımız yüzde sekizin üzerinden de vergi ödüyoruz. Yüzde sekizi de biz belirlemiyoruz diyorlar.”
Peki, fiyatlar niçin yükseliyor? Kılıçdaroğlu, halde dinlediklerini şöyle aktarıyor:
“Büyük kârlar, büyük vurgunlar, büyük fiyat artışları zaten yok ama ürünün yolda gelişi, mazot fiyatları, köprü fiyatları, yedek parça fiyatları, ücretler, bütün bunları koyduğumuz zaman zaten bu fiyatlar bu noktaya geliyor” diyor.
Üreticiyi dinlediğimizde yani haklı olarak gübre fiyatlarındaki artışı, ilaç fiyatlarındaki artışı anlatıyor, bunun fiyatlara henüz yansımadığını söylüyorlar. Onlar daha sonra fiyatlara yansıyacak. Kılıçdaroğlu, “Çiftçinin de mağdur, perişan vaziyette olduğunu, karamsar bir tablo bulunduğunu” anlatıyor.
‘BUNU DÜZELTECEĞİZ,UMUTLU OLUN’
Pazarda esnafın, vatandaşların yakınmalarını, feryatlarını dinledikten sonra Kılıçdaroğlu’nun işte söyledikleri:
“Sakın ruhunuzda çok fazla karamsarlık hissetmeyin. Bunu düzelteceğiz. Yani umutlu olun.”
Kılıçdaroğlu, pahalılığın sebebinin “Kötü yönetim” olduğunu da söyleyip son sözlerini şöyle tamamladı:
“Herkes hayatın pahalı olduğunu biliyor. Pahalılığın sebebinin kötü yönetim olduğunu biliyor. ‘Bunlardan bizi kurtarın’ diyor. ‘Allah rızası için bunlardan bizi kurtarın’ diyorlar. İşin özeti bu.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***