Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan’ın, ‘Bu ekonomik Kurtuluş Savaşı’ndan da milletimizi zaferle çıkaracağız’ sözlerini eleştiren Kılıçdaroğlu, “Vallahi seni dolarla terbiye ettiler” ifadelerini kullandı. 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını hatırlatan CHP lideri, “Eski bir AKP’li milletvekili, ’17-25 Aralıkta bu milletin cebinden 50-60 milyar dolarını çaldılar’ dedi. Vallahi hırsızları en iyi siz bilirsiniz… Ben 17-25 Aralık olaylarında 50-60 milyar dolar çalındığını bilmiyordum ama her ay 10 milyon doları cebine indiren adam bu rakamı veriyor. 50-60 milyar doları çaldılarsa çalan adam belli değil mi? ‘Oğlum paraları sıfırladın mı?’ diyen adam kimdi? Allah konuşturuyor… Sözde bize atacak ama itiraf ediyor.” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, güncel gelişmelere ilişkin açıklamalarında şunları söyledi:
‘Mandacı iktisatçıların reçetelerine itibar etmiyoruz’ diyor. Allah aşkına söylediği sözün anlamını biliyor mu? Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerini bıraktın Londra mahkemelerini seçtin. Neden? Çünkü dolarla ihale alanlar yarın iktidar değişirse başına bir iş gelmesin diye. O dolarla ihale alanların başına çok şey gelecek. Milletin hayrına ne geliyorsa gelecek… Bu milletin hakkını ve hukukunu savunacağım.
‘SEN ARTIK BİR MİLLİ GÜVENLİK SORUNUSUN’
Garanti veriyorsun dolarla bu mandacılık değil mi? Tank Palet Fabrikasını kalktın Katar Ordusuna verdin bu mandacılık değil mi? Sen mandacılığa karşı mücadele ediyorsan.. Birileri sana ‘aptal olma’ dediğinde mektubu alıp yüzüne çarpacaktın… Şimdi efelik yapıyor. Bu millet yutmaz. Sen korkma bu millet senin ne mal olduğunu gayet iyi öğrendi. Sen artık bu saatten sonra Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel bir milli güvenlik sorunusun.
‘HER SAAT ZAM GELİYOR’
Bir de gıda sektörü var. Mutfaklarda yangın var dedik. Her gün zam geliyor. Marketlerde saat başı etiket değiştiren elemanlar işe başladı. Öyle bir noktaya geldi ki Türkiye insanlar satış yaparken zarar ediyor. Çünkü yarım saat sonra fiyat değişecek aldığı fiyata kar koyamayacak.
Onların da dertlerini öğrendim. Bizim dertlerimizi aktarın dediler. Diyorlar ki üretici elindeki malı satmaktan tedirgin. Bu tedirginlik felaket bir şey. Satışı yapanlar fiyat artışından sorumlu değildir. Eğer konuyu maliyet ve üretim ekseninde düşünemezseniz zaten fiyat artışı zorunlu olarak gelir.
Hükümetin birinci önceliği üreticiyi korumak olmalı dediler. Eğer koruyamazlarsa açlıkla karşı karşıya kalabiliriz. Denetleme ile baskı ile fiyatlar düşmez, malı karaborsaya düşer dediler. Siz üretimi çözeceksiniz, piyasaya mal vereceksiniz. Yine gıda sektöründe eğer tedarik zincirinde bir kopuş olursa fiyatları kontrol edemezsiniz dediler.
‘SORUMLULUĞU VATANDAŞA YÜKLEMEYE ÇALIŞIYORLAR’
Az önce çiftçinin girdilerinin ne kadar pahalı olduğunu ifade etmiştim. Tarım Orman Bakanlığının Kasım 2021 verileri: Üre Gübresinin tonu 8 bin 960 liraya çıkmış. Şimdi daha da arttı. Geçen yıl aynı ayda 2 bin 519 liraydı. Artış yüzde 256. Peki bu çiftçi ne yapacak? Siz kalkıyorsunuz çiftçiyi, marketçiyi, halciyi suçluyorsunuz. Dolar tırmandıkça bunlar artıyor adamlar ne yapsın? Fiyat mecburen artacak. Baskıyla, terörle mi fiyatı düşüreceksin? Hal esnafını terörist mi ilan edeceksin? Önce dönüp kendine bak. Türk Lirasını eriten kim? Sorumluluktan kaçıp sorumluluğu vatandaşa yüklemeye çalışıyorlar.
Her şey pahalanırken et fiyatları neden düştü? Çünkü yem fiyatları artınca inekler kesime gitti. Sonrasında bizi farklı bir senaryo bekliyor. 32 milyon dekar alan ekilmiyor.
‘Her gün ürün fiyatı değişirse ortada bir sorun var demektir. İktidarın buna eğilmesi lazım. Soruna eğilmiyor bizi suçluyor’ diyorlar. Birisi, ‘Tarım Bakanlığı kaldırılırsa bu sorun çözülür’ dedi. ‘Et ve Süt Kurumu engel kurumuna dönüşmüş durumda’ dediler.
‘ZAMAN KAZANMAYA ÇALIŞIYORLAR’
Yoksulluk sınırı 10 bin 335 lira. Asgari ücret komisyonunu toplayın bu insanlar geçinemiyor dedik ama yapmadılar. Yapacağız dediler yılbaşını bekliyorlar, zaman kazanmaya çalışıyorlar.
Bir emekli bana bir not göndermiş. ‘Malulen emekli oldum maaşım 1992 TL yakında 100 liraya denk gelecek. Bugün kendi kendime düşündüm acaba ben Uganda da mı yaşıyorum? Ben bu maaşla faturamı ödeyim, ekmek mi alayım, öğrenci mi okutayım yoksa evimi geçindiremiyorum diye intihar mı edeyim? Bana bir akıl ver. Bu nasıl bir sosyal devlet ben anlamadım. Ben seni çok eleştiriyordum, hakkını yemişim, hakkını helal et’ diyor. Senden biraz sabır bekliyorum. O saray gelecek buraya. Demokratik yollarla Saray sosyetesine dersini vereceğiz ve onları göndereceğiz. Saray sosyetesi ayrı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ayrı. Bu kardeşiniz fakirin, fukaranın, garibin, gurebanın, çiftçinin, emekçinin, herkesin yanında olacak.
KILIÇDAROĞLU’NDAN 6 MADDELİK ÖNERİ
Gıda sektörünün bütün bileşenleri ile toplantı yaptıktan sonra bu millet daha büyük acılar çekmesin diye çıktım 6 maddelik bir öneri yaptım. Bu düzeni beraber değiştireceğiz. Çiftçinin su ve elektrik borçlarını sil kardeşim. Öyle büyük paralar değil bunlar.
Bankalarda, tarım kredi kooperatiflerindeki kredilerin faizlerini sil, anaparayı 6 ay ertele dedik. Tarımsal üretimde kullanılan mazotta 6 ay KDV alma dedik. Tüketicinin nefes alması için de 6 ay boyunca KDV’yi sıfırlayacağım de. Vatandaş bari ucuza alabilsin.
Bizim belediyelerimiz kooperatiflerle işbirliği yapıyorlar. Büyük çoğunluğu kadın kooperatifleri. Yetersiz olduğunu biliyorum bütün belediyelerin aynı şekilde davranmasını isterim.
Benim ayrıca marketlere de bir çağrım oldu. 10 temel ürün var bunlara zam yapmayın dedim. Zarar edeceksiniz biliyorum ama bunu telafi edeceğiz dedim. Bu ülkenin barışı ve huzuru için bu gereklidir dedik.
Kılıçdaroğlu’nun pazar ziyareti
Bizim derdimiz ne bunların derdi ne? Bizim derdimiz vatandaş perişan vaziyette. Eşimle birlikte pazara gittik. Başlangıçta tanımadılar maske taktığımız için sonra birisi tanımış geldi. Emin olun ağzımızdan daha bir laf çıkmadan ‘Ne olursunuz bizim kurtarın’ dediler. En çok duyduğum laf bu oldu. ‘Ne olursunuz bizi kurtarın, bıktık bu adamlardan’, ‘Size hiç oy vermedim, oyum size’ diyor.
Pazara gidişim bile saray sosyetesinin trolleri tarafından eleştirildi. Giderim arkadaş, giderim gerekirse tezgahın başına otururum.
‘SİZİ DOLARLA TERBİYE ETTİLER’ DEDİ, 17-25 ARALIK’I HATIRLATTI
Ekonominin perişan halini biliyorlar acaba bundan nasıl sıyrılırız diye arayışlar içindeler. Birisi konuşmuş, ‘Siz bizi ekonomiyle, dolarla terbiye edemezsiniz’ diyor. Erdoğan, ‘Bu ekonomik Kurtuluş Savaşı’ndan da milletimizi zaferle çıkaracağız’ diyor. Eski bir AKP’li milletvekili, ’17-25 Aralıkta bu milletin cebinden 50-60 milyar dolarını çaldılar’ dedi. Vallahi hırsızları en iyi siz bilirsiniz… Ben 17-25 Aralık olaylarında 50-60 milyar dolar çalındığını bilmiyordum ama her ay 10 milyon doları cebine indiren adam bu rakamı veriyor.
50-60 milyar doları çaldılarsa çalan adam belli değil mi? ‘Oğlum paraları sıfırladın mı?’ diyen adam kimdi? Allah konuşturuyor… Sözde bize atacak ama itiraf ediyor.
Vallahi seni dolarla terbiye ettiler.. Öyle bir ettiler ki sabah yattın dolar, akşam yattın dolar. Mezara mı götüreceksin o doları? Dolarla kimi terbiye ettiler? Bunlardan eski birisi, ayda 10 bin doları cebine indirirken dolar baronları tarafından terbiye ediliyor. Konuşmayacaksın diyorlar. Terbiye ediyorlar.
Sen dolarla vatandaşlık satıyorsun, seni dolarla terbiye etmişler. Türk Lirası milli paramızken dolarla ihale yaptılar. Demek ki seni dolarla terbiye ettiler. Bunları öyle bir terbiye ettiler ki, Türk Lirası’nı unuttular… Vatandaşlarından dolarla euro ile borçlandılar…
‘REZİLLİKLER YAŞANIRKEN SARAY SOSYETESİNİN LİDERİ ERDOĞAN’
Bütün bu rezillikler yaşanırken saray sosyetesinin lideri Erdoğan, ‘Bu ekonomik Kurtuluş Savaşı’ndan milletimizi zaferle çıkaracağız’ diyor. Ne oldu ki Milli Kurtuluş Savaşı vermeye başladın? Bu ülkeyi başkası mı yönetiyordu, 20 yıldır neredeydin? Geçiniz bunları. Millete gaz vermeyi de bırak otur adam gibi görevini yap. Sana söyledim, ders verdim dersini çalış. Ne yapacağını söyledim sana.
‘Mandacı iktisatçıların reçetelerine itibar etmiyoruz’ diyor. Allah aşkına söylediği sözün anlamını biliyor mu? Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerini bıraktın Londra mahkemelerini seçtin. Neden? Çünkü dolarla ihale alanlar yarın iktidar değişirse başına bir iş gelmesin diye. O dolarla ihale alanların başına çok şey gelecek. Milletin hayrına ne geliyorsa gelecek… Bu milletin hakkını ve hukukunu savunacağım.
Garanti veriyorsun dolarla bu mandacılık değil mi? Tank Palet Fabrikasını kalktın Katar Ordusuna verdin bu mandacılık değil mi? Sen mandacılığa karşı mücadele ediyorsan.. Birileri sana ‘aptal olma’ dediğinde mektubu alıp yüzüne çarpacaktın… Şimdi efelik yapıyor. Bu millet yutmaz. Sen korkma bu millet senin ne mal olduğunu gayet iyi öğrendi. Sen artık bu saatten sonra Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel bir milli güvenlik sorunusun.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***