CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz haftalarda yayınladığı helalleşme videosu ile ilgili tartışmaların ardından sözlerine açıklık getiren Kılıçdaroğlu, ”Helalleşme ile hukuku karıştıranlar oldu. Helalleşmek yüzleşmek barışabilmek devam edebilmek demektir. Bunu yarası olan topluluklara yapacağız. Hukuk başka kim ne suç işlediyse onun karşılığı hukuktur. Hukukla helalleşmeyi karıştırmamak lazım.” dedi.
“Dün akşam yazdığım bir mektubu okuyacağım size; İktidara geliyoruz ama bunun bana yetmediğini anlatmaya çalıştım. Hayatımın her aşamasından benim için sarayların konvoyların zerre kadar önemi olmaz. Ben evimden mütevazi hayatımdan memnunum. Ne yapayım ben tüm bunları; konvoyları, sarayları… Tüm bunların tek bir anlamı var benim için o da ülkemizin makus talihini kırabiliyor muyum? Eğer kırabiliyorsam ben iktidar olayım olayım ki çocuklarımıza bembeyaz bir Türkiye bırakalım” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
‘BİLİYORUM, BAZILARINIZ ZORLANIYOR BU KONUYU KONUŞMAYA’
“Videomda söyledim, ben ülkemizde iktidar olmaktan çok iz bırakan, başka bir miras bırakan biri olarak anılmak istiyorum. Bizden sonra gelecek yüz tane iktidar da artık ülkeye hep bir şeyler ekleyerek yürüsün diyorum. Batı’da nasıl iktidar değiştiğinde kimse kaygı yaşamıyorsa, işte böyle bir Türkiye olsun istiyorum. Yaralarımızı sarmamız lazım. Biliyorum bazılarımız zorlanıyor bu konuyu konuşmaya, yaralar hâlâ açık. Ama yapacağız, çocuklarımız için yapacağız. Bizim gördüğümüzü yaşadığımızı milletimizin çocukları gelecekte yaşamamalı. Bundan daha büyük ödül olabilir mi Allah aşkına.
‘HUKUKLA HELALLEŞMEYİ KARIŞTIRMAMAK LAZIM’
Helalleşme ile hukuku karıştıranlar oldu. Helalleşmek yüzleşmek barışabilmek devam edebilmek demektir. Bunun yarası olan topluluklara yapacağız. Hukuk başka kim ne suç işlediyse onun karşılığı hukuktur. Hukukla helalleşmeyi karıştırmamak lazım. Zaten hukukla yani onunla zaten helalleşmek imkansız. Hukuk onun hesabını soracak. Bunu ben videoda da söyledim. Bir de medyada bazılarının ‘ne güzel muhalefet zaten kazanıyor ne gerek vardı tüm bunlara’ demesine hüzünlendim. Çünkü bunlar, bu söylediklerimi strateji zannediyor. Ne stratejisi! Ben gelecekte bu ülkenin çocuklarının ardından bu ülkeyi barıştırdığımı söylemelerini istiyorum. Evlatlarımız diyorum, hangi strateji çocuklarımızın geleceğinden daha önemli? Helalleşeceğiz, dostlarım helalleşeceğiz. Açık yaralar var, biliyorum zor olacak ama kesinlikle yapacağız ve başaracağız.”
’28 ŞUBATÇILARIN AÇTIĞI YARALARI KAPATIP HELALLEŞECEĞİZ’
Kılıçdaroğlu, kimlerle helalleşeceğine yönelik de, “28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz, ikna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz. Roboski’yle helalleşeceğiz, hukuk başka, helalleşme başka. Devlet, insanlara tazminat ödeyecek ama bir taraftan da helalleşeceğiz. Ali İsmail Korkmaz’ın ailesiyle, Oğuz Arda Sel’in annesiyle, Ahmet Kaya’yla helalleşeceğiz” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
“Türkiye’nin sorunları çok, sorunları bizzat her bir vatandaş tek tek yaşıyor. Ama sorunları yerinde tespit etmek, o sorunları aşmak için çözümler üretmek hepimizin görevidir. Kayseri’ye tarın seçim varmış gibi giden 38 milletvekilimiz vatandaşların dertlerini dinledi ve onlara şunu söyledik; her birimiz bu sıkıntıları yaşıyoruz ayrıca bizler çözüm üretmek istiyorum ve bunun için mücadele edeceğiz, halktan destek istiyoruz. Vatandaşların şikâyetleri var; emekli bir vatandaşımız ‘Ülkenin hali harap, geçinemediğimiz için gündelik inşaat işlerine gidiyoruz, 600 millet vekilimiz var 1800 liraya bir tanesi geçinsin ben her ay maaşımı ona vereceğim’ diyor. Doğru söylüyor. Bir de sarayda oturanlar var. Onlara da teklif ettim emeklinin halini öğrenmek istiyorsanız bir ay 1800 lira alın geçinebiliyor musunuz geçinemiyor musunuz bir bakın bakalım.
‘İLK YAPACAĞIMIZ İŞLERDEN BİRİ DEVLETİ DERLEYİP TOPARLAMAKTIR’
“Pahalılığın can yaktığını biliyorum, insanların geçinemediğini biliyorum. Gaziler geçinemiyor, şehit yakınları onlara bağlanan aylıklarla geçinemiyor. Bugün aldığını esnaf yarın yerine koyamıyor, saat başı etiketler değişiyor. Bütün bunlara rağmen merak etmeyin diyoruz, biraz sıkıntı çekeceksiniz ama geliyor gelmekte olan. İlk yağacağımız işlerden biri devleti derleyip toparlamaktır. Devleti yönetmek zor değildir. Devleti liyakatle adaletle yönetirseniz bütün sorunları aşarsınız. İşi ehline vereceksiniz ve görev bekleyeceksiniz ondan. Bizim MB var. Düne kadar sorun yok MB’de.
‘MERKEZ BANKASI’NA MÜDAHALE ETTİNİZ DE NE OLDU?’
“Merkez Bankası fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve araçlarını doğrudan kendisi belirler.’ diyor. Ama bu yetki bir kararname ile MB’den alındı. 36 2021 tarihli Resmî Gazete’de fiyat istikrarı komitesi kuruldu. TBMM’nin bankaya verdiği yetkiyi sarayda oturan zat elinden aldı bir başkasına verdi. Bu komite hiç çalıştı mı? Bu komite bu fiyatlara bir şey dedi mi? İlgili kişiler bir araya gelip bu kadar zam nereden geliyor diye düşündü mü? Hiç düşünmedi ve memleket bu hale geldi: Ateş pahası neyi tutsanız eliniz yanıyor. Merkez Bankası’na müdahale ettiniz de ne oldu?
128milyar dolar MB kanununa aykırı olarak kayınpeder damat arasında yok edildi. Nereye gitti 128 milyar dolar? Cevabını hâlâ almış değiliz. MB’nın kasasında kendisine ait olan ne bir dolar ne de bir senti var. Tam 35 milyar dolar eksi bakiyesi var. Beyler ne yapıyor? Ha bire bize çatıyorlar, eleştirilerimize tahammül edemiyorlar. Yahu bizim eleştirilerimizden ders al. Her eleştirinin arkasına mutlaka öneriyi de getiriyorum.
‘TÜRK LİRASI ERİSİN, MEMLEKET FAKİRLEŞSİN…’
“Öyle bir duruma geldi ki Türkiye damat ayrılırken at izi it izine karıştı demek zorunda kaldı. Türkiye’nin hedefleri şu: Türk lirası erisin, dolar yükselsin, memleket fakirleşsin, bizim servetlerimiz pula insin, dışarıdan dolar gelsin, dolardan cari fazla oluşturalım, cari fazlayla biz bu durumu düzeltiriz. Ya akıl alacak şey değil. Dünyada böyle bir şey yok. Paranın itibarını koruyacaksın, sağlıklı bir denge oluşturacaksın. Bunun için sadece para değil maliye politikası da var onunla da uğraşacaksın. Bunların hiçbiri yapılmadı. Fakirliği böyle temel bir argüman olarak beslerseniz iç piyasanın durumu ne olur? Kayseri’de konuşan esnafın hali olur.
‘NE KADAR YOLSUZLUK VARSA İLK ALKIŞLAYAN DA SAYIN DEVLET BAHÇELİ’DİR’
“Erdoğan’ın ekonomi kitabından bir sayfa okuyorum: Zafer Havalimanı bu yılın ilk 8 ayında dolar bazında garanti vermişler, 878 bin 488 kişi buradan uçacak. Sözleşmesi var altına da atmış imzayı. Ama giden yolcu 5 bin 725 kişi. Peki devletin hazinesinden beşli çeteye giden para 4 milyon 650 bin avro. Erdoğan2ın kitabında bu yazıyor. Haksızlığı, sömürüyü görüyorsunuz. Ne kadar yolsuzluk varsa ilk alkışlayan da Sayın Devlet Bahçeli’dir.
‘AHLAKİ DEĞERLERİMİZLE BİRLİKTE KÜLTÜREL ÇÖKÜŞ DE BAŞLADI’
“THK başkanı istifa dilekçesi vermiş, kabul olmuyor. mahkemeye başvurdu hayır sen orada duracaksın! Şu düzene bakın. Sosyal çöküntü getirdi. Ahlaki değerlerimizde çöküş var. Bu iktidar bu ülkeye en büyük ahlaki çöküşü getirdi. Uyuşturucu bataklığı içinde. Baronlar el üstünde tutuluyor, serbest bırakılıyor. Polisin yakaladığı baronlar mahkemeler tarafından serbest bırakılıyor. Baron siyaseti satın almışsa o baron hapiste kalmaz. Gidiyorsunuz İçişleri Bakanı konuşuyor; virane yerlerde varoşlar uyuşturucu kullanıyor yıkın orayı. Gücün yetiyorsa o baronlara ses çıkar. Ahlaki değerlerimizle birlikte kültürel çöküş de başladı. Çözeceğiz rüşvet alanların burnundan getireceğiz, bu ülkedeki bütün baronları bu topraklardan sileceğiz.
‘ESNAF BAKANLIĞI KURACAĞIZ’
“1)Kesinlikle bir esnaf bakanlığı kuracağız. Esnafın muhatabı yok. 2) Özel halk otobüsleri ile ilgili mevzuat çok değişik. Onu tekleştireceğiz. 3) Devlet veya hükûmet; şunlar bedava binsin ona karşı değiliz ama sen bedava binsin diyorsan şoförün sırtından değil onun parasını sen ödeyeceksin. Eğer hükümet herhangi bir grubun ücretsiz binmesini istiyorsa onun parasını genel bütçeden karşılamalı. 4) Özel hak otobüs şoförlerini kazanılmış haklarını koruyacağız. Öyle her önüne gelene plaka vermeyeceğiz. Ve zam birilerinin keyfine göre değil enflasyon neyse ona göre her yıl zam yapılacak. Kamunun taahhüt ettiği ücret zamanında ödenmezse, o zaman faiz ödeyecek. Halk otobüsü şoförlerine şunu söyledim, sizinle bir isim kardeşliğimiz var bizim, halk ikimizde de var, temelimizi halk oluşturuyor.
‘ORTAĞI DEĞİLİM DİYORSUN AMA KOŞULSUZ ORTAĞISIN’
“Bugün diyor ya Bahçeli; EYT’liler çözülmeli. 3600 çözülmeli, asgari ücret yükseltilmeli .Sen onu benim külahıma anlat. Saraya anlatabiliyor musun? Anlatamıyorsun. Gücün varsa dersin ki, ‘Arkadaş bu üçü çıkmadan ben elimi kaldırmayacağım.’ O zaman ben derim ki ‘Gerçekten de Cumhur İttifakı içine MHP’nin bir ağırlığı var’ derim. 2022’nin sonuna attı Erdoğan, çıkarmıyor. Asgari ücret artsın, elinden tutan mı var, Hükümetin ortağısın. Ortağı değilim diyorsun ama koşulsuz ortağısın.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***