İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği seçimlerinde kentte hedefledikleri oy oranının yüzde 25 olduğunu açıklarken, yerel seçimlerde ise en az 15 ilçeyi almak istediklerini söyledi. AKP ve MHP kaybedince Türkiye’nin büyük bir rahatlama yaşayacağını belirten Kırkpınar, “Devlet kendi fabrika ayarlarına dönmek zorundadır. Ofisler, kurullar, danışmanlar başkanlarla ülke yönetilemez. Yönetilemiyor da. Millet iradesinin tecelligahı olan TBMM’nin her bir görevlisi asli görevlerini yapacaktır” dedi.
Millet İttifakı’nın en önemli bileşenlerinden İYİ Parti, Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İzmir’de hedef yükseltti. ANKA Haber Ajansı’na konuşan İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, 6 ayrı anket firmasıyla çalıştıklarını, sahadan gelen sonuçlara göre, oylarının ciddi bir yükseliş içinde olduğunu söyledi.
İYİ Parti’nin Türkiye genelinde yüzde 14- 16 bandına yerleştiğini ve parlamentoda grubu bulunanlar dahil oyunu en fazla artıran parti olduğunu belirten Kırkpınar, şunları söyledi:
“Genel Başkanımız Türk milletinin umudu olmuştur. Genel başkanımız henüz partisi yokken meydan meydan gezerek 2017 yılının 16 Nisan’ında yapılan referanduma karşı çıktı. Hayır oyu istedi, haklı çıktı. Sistem, Partili Cumhurbaşkanlığı, gelinen nokta ise bu. Ekonomi, ticaret, tarım, sağlık yönetilemiyor. Yönetilemeyen bir ülkeyiz. Bizim hedefimiz birinci parti olmak ve tek başına iktidara gelmek. Sonraki seçimde de 13. Cumhurbaşkanı, Millet İttifakı’nın çatı adayı olacak diye düşünüyoruz.”
“ESKİDEN OLSA O BAKAN GENSORU İLE DÜŞÜRÜLÜRDÜ”
Kırkpınar, ilk seçimlerin ardından tekrar parlamenter sisteme geçileceğini vurgularken, şöyle devam etti:
“Millette de bir rahatlama olacak. Bir insan her şeye hâkim olamaz. Her şeyi bilmek durumunda olamaz. Eskiden Bakanlar Kurulu vardı, Kabine vardı. Eski sistemde bir bakanın yolsuzluğu olduğu zaman veya hakkında açılmış bir soruşturma varsa önerge verilir, daha sonra da gensoru ile düşmesi sağlanırdı. Şimdi öyle değil. Ticaret Bakanı bir usulsüzlüğün içinde yer alıyor. Partili Cumhurbaşkanı görevden alıyor. Daha sonra aynı bakanın Demir Çelik Karabük İşletmeleri’nin yönetim kurulu üyeliğine ataması yapılıyor. Bu ülkede 2825 lira ile geçinmek için canını dişine takan psikolojisi bozulan insanlar varken, danışmanları 6-7 yerden maaş alıyor. Bunlar ispatlanıyor ancak yaratılan algı bambaşka.”
“HEDEF YÜZDE 25 OY, 15 BELEDİYE”
Seçimlerde İzmir’le ilgili hedeflerini de anlatan Kırkpınar, şunları söyledi:
“Hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili seçimlerinde İYİ Parti İzmir İl Teşkilatı olarak yüzde 25 bandını hedefliyoruz. İYİ Parti, bir önceki seçim olan 2018 yılının 24 Haziran’ında İzmir’de yüzde 11.3 ile Türkiye genelinden fazla oy almıştı. Biz şimdi yüzde 25 hedefine kilitlendik. Yüzde 25 oy almış bir İYİ Parti’nin eğer zamanında seçim olursa, 25 Haziran 2023, sonrasında 7-8 ay kalıyor yerel seçimlere. 2024 Mart ayının son pazarı. İşte o gün bu aldığımız oyla birlikte İzmir’de en az 15 ilçeyi İYİ Parti alacaktır diye hedefimize koyduk.”
“ÜLKENİN DİBİNE KONULMUŞ DİNAMİTTİR”
Hüsmen Kırkpınar, Türkiye’nin şu an yönetilemediğini, iktidarın zaman kazanmaya çalıştığını, seçimi isteyenin ise “muhalefet partileri” değil “halk” olduğunu söyledi.
Geçim derdinin büyük bir sorun olduğunu ancak tüm bu ekonomik kötüye gidişin zamanla aşılabileceğini dile getiren Kırkpınar, şöyle konuştu:
“Ama kutuplaşma üzerinde geliştirilen siyaset maalesef toplumsal barışı zedelemeye başladı. Sayın genel başkanımıza yurt içi esnaf gezilerini yaparken laf atılması, hatta saldırıya yönelik girişimlerde bulunuldu. Bunlar çok doğru şeyler değil. 19 yıldır milletten oy alıp bu ülkeyi yönetenler şunu iyi bilsinler ki; toplumsal barış bozulduğunda bir şeyleri geri getiremezseniz. Ekonomi düzelir, dış politika düzelir. Günü geldiğinde hepsi düzelir ama toplumsal barışı zedeleyen her türlü eylem ve söylem bu ülkenin dibine konulmuş dinamittir.”
İYİ Parti İl Başkanı Kırkpınar, Akşener’in yurt gezileri gibi kendilerinin de İzmir’in 30 ilçesini üçer kez ziyaret ettiğini aktardı.
Özellikle tarım alanlarına gittiklerinde acı manzaralarla karşılaştıklarını belirten Kırkpınar, “ilçe merkezine geldiğinizde ise kahvehanelerde yüzleri asık insanlarla karşılaşıyorsunuz. Sorduğumuz sorular haliniz nicedir diye. Çiftçi girdi maliyetleri çok önemli. Ellerine avuçlarına bir para geçmiyor. Toprağa küsüyorlar. Tarımı uzunca bir zamandan beri yaklaşık 10-11 yıldır ihmal ettik. Önlenemez ekonomik çöküntünün de en fazla etkilediği yer tarımla uğraşan insanlar. Türkiye’de 2825 lira ile geçinmek zorunda olan insanlar var” dedi.
“SARAY DEYİNCE KIZIYORLAR…”
Kırkpınar şöyle devam etti:
“Deprem sonrası İzmir’de konut stokunda da bir değişiklik yarattı. Fiyatlar içle bazında baktığınızda 1700-1800 lira olan kiralar bugün 3000- 3500 civarında. 1700-1600’ün altında kiralık yer yok. Artık çeperlerdeki gecekondularda bile kiralar bin liranın üzerinde. Düşünün asgari ücretli çalışan bir insan. Eş ve çocuk da varsa primler biraz daha artıyor. Diyelim ki 2825-3000 oluyor. Elektrik, su var. Doğalgaz zaten yok. Gelirinin 6-7’de birini bunlara ödüyor. Bir kilo peynir 4 ay önce 65 liraysa bugün 90 lira. Hesabını yapın. Bir gevrek 2 lira. Boyoz 2 buçuk. Yarın 3 olur, kimsenin bir itirazı yok. Halk geçinemiyor. Tencere kaynamazsa iktidar’ gider sözün sahibi rahmetle anıyorum. Süleyman Demirel’in dediği günlere geldik. İşçisi, çiftçisi, emeklilikte yaşa takılanlar öyle. Mezun olmuş, formasyon almış öğretmen olarak atanmayı bekliyor, atama yok. Emeklinin durumu ortada. Ülkeyi yönetenler bunları duymuyor ve görmüyor. Saray deyince kızıyorlar. Külliye diyelim. Orada oturan danışmanlar, başkanlar, kurullar, ofisler başka bir şey yaşıyorlar herhalde ki sayın Cumhurbaşkanı onu öyle zannediyor. ‘Ülkenin durumu iyi, şöyle kalkınacağız. 2023 yılı şahlanış yılımız olacak’ diye bunları servis ediyorlar. 2022’yi göremeyen ülke 2023’te nasıl şahlanacak. Halkın cebine dokunan, yaşadığı sıkıntıları bertaraf edecek hiçbir şey yok. Tıkanmış, yönetilemeyen bir ülke yaşıyoruz.”
“ONLAR KAYBEDİNCE TÜRKİYE RAHATLAYACAK”
AKP ve MHP seçimi kaybedince Türkiye’de büyük bir rahatlama olacağını vurgulayan Kırkpınar, şunları söyledi:
“AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin kaybedecekleri iktidardan sonra Türkiye’de bir rahatlama olacaktır. Bu bir psikolojik rahatlamadır. Çünkü, devlet kendi fabrika ayarlarına dönmek zorundadır. Ofisler, kurullar, danışmanlar başkanlarla ülke yönetilemez. Yönetilemiyor da. Millet iradesinin tecelligahı olan TBMM’nin her bir üyesi asli görevlerini yapacaktır. Bu ülkenin tek bir kişiyle yönetilmesinde fayda görenler ne dedi, ‘verin bana destek, cumhurbaşkanı olayım. Türkiye’de hiçbir ekonomik problem kalmaz. Bütün özgürlükleri yaşayacaktır, Refah içinde yaşayacaksınız’ dediler. Bugün bir tweet atıp sabaha karşı kapısı çalınan insanlar var. ‘Faiz sebep, sonuç da enflasyon’ bu iddianın sahibi sayın Cumhurbaşkanı. Dünyada iktisat literatüründe böyle bir önerme yoktur. Üretime dayalı bir ekonomik modelde bir ayağı ile ihracatınız güçlenir ve milletin alım gücü artar. Yabancı yatırımcı gelir. Bugün hukuk düzenimizdeki sıkışıklıktan dolayı yurt dışından yatırımcı gelmiyor. İki ülke var, onun dışında yok. Bu kadar münbit topraklarda tarım ihmal edilecek bir alan mı? Aslında tarım milli güvenlik politikasıdır. Geldiklerinde nüfusun yüzde 40’ı civarında olan kırsal kesimde yaşayan insan sayısı yüzde 20’lere düştü. İnsanlar topraklarından kopup şehirlere gelerek inşaat işlerinde çalıştılar. Şu an o sektör de tıkandı. Şimdi kahvehane köşelerinde çay parasını düşünüyorlar.” (ANKA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***