Yaklaşık 4 yıldır tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın da yargılandığı birleştirilmiş Gezi davası, İstanbul Adliyesi’nde görüldü. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan’ın kendisini hedef göstermesinin ardından duruşmalara katılmayacağını duyuran Kavala, davaya katılmadı. Kavala’nın avukatları, mahkemeye, müvekkillerinin tahliye edilmesi gerektiğini vurgulayan AİHM kararının uygulanmasının, Anayasal bir zorunluluk olduğunu hatırlattı. Savcı, Kavala’nın tutukluğunun devamını talep etti. Mahkeme, savcının talebine uyarak oy çokluğuyla Kavala’nın tutukluluğuna devam kararı verdi.
Karara tepki gösteren Kavala’nın eşi Ayşe Buğra, adliye çıkışı yaptığı konuşmada, “Duruşmalar aynı kelimelerle söylenen bir kararla sona eriyor: Tutukluluğun devamına. 4 senedir aynı şey. Savcılar hakkında çok ağır ithamlarda bulundukları kişiye soru sormuyorlar. Benim büyük endişem bu durumun kanıksanması.” dedi.
Yargıtay ve İstinaf mahkemelerinin bozma kararları sonrasında birleştirilen Gezi Davası’nın ikinci duruşması bugün görüldü. Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşma salonun küçük olması nedeniyle yine 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonuna taşındı.
2017’den bu yana tutuklu bulunan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala’nın da bulunduğu 16 kişi ve Beşiktaş taraftar grubu Çarşı’nın 35 üyesi ile Amerikalı akademisyen Henri Barkey’nin de eklendiği “torba dava” kapsamında, toplamda 52 kişi başta “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” olmak üzere birçok suçlama nedeniyle yargılanıyor.
Kavala’nın daha önce tahliye edildiği, Türkiye’nin AİHM’de mahkum edilmesine yol açan iddialar, Türk Ceza Kanunu’ndaki farklı maddelerden sil baştan dava konusu yapılmıştı.
6 yıl önce beraatle sonuçlanan Çarşı davası da Yargıtay tarafından bozuldu ve bu dosya da Gezi davasına eklendi. Böylece, Gezi davası, her biri daha önce yargılama konusu yapılan, iddiaları defalarca tartışılan ayrı dosyaların birleştiği bir torba dava haline geldi. Geçtiğimiz duruşmada hukuki durumda değişiklik olmadığı gerekçesiyle Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verilmişti.
Duruşma saat 11.00’de başladı. Üç dosyanın birleşmesi sonucunda 52 kişinin sanık sıfatıyla yargılandığı dava kapsamında 4 yıldan uzun süredir tutuklu bulunan Osman Kavala, daha önceden açıkladığı gibi duruşmaya katılım göstermedi. Duruşmada Fransa, Belçika Danimarka, İsveç, İsviçre, Çekya, İtalya konsolosluk yetkilileri ile Osman Kavala’nın eşi Ayşe Buğra da hazır bulundu.
İlk olarak söz alan Çarşı davası sanıklarından Koray Yalnız’ın avukatı, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını ve dosyasının ayrılmasını talep etti.
Çarşı davasının bir başka avukatı Efkan Bolaç, bir taraftar grubunun hükümete darbe yapmaya teşebbüs ettiği iddiasının absürt olduğunu vurguladı. Diğer tarafta Osman Kavala’nın 1500 gündür tutuklu olduğunu hatırlatan Bolaç, “Bu yargılamanın neden yapıldığına dair ne sizin ne de savcılık makamının bir fikri olduğunu düşünüyorum. Hukuken bu absürtlüğe son verilmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
KAVALA’NIN AVUKATI AYTÖRE: İDDİANAME, MAHKEMEYE YALAN SÖYLÜYOR
Duruşmada daha sonra Osman Kavala’nın avukatı Tolga Deniz Aytöre savunma yaptı. Kavala’nın duruşmalara katılmama kararını desteklediklerini vurgulayan Aytöre, “Çünkü masumiyet karinesi açıkça ihlal edildi.” dedi. Kavala’ya yapılan suçlamaları eleştirerek, “Ülkenin kozmik odasına girildi ve giren kişiler hakkında beraat kararı verildi. Osman Kavala’ya gelince sivil toplum faaliyetleri suçlama oldu. Casusluk suçlaması yapıldı” değerlendirmesinde bulundu.
İddianamenin mahkemeye yalan söylediğini belirten Aytöre, “(Henri) Barkey ile görüşme yok” dedi. Aytöre mahkemeye, komik tutukluluk gerekçelerinin kamu yetkisinin kötüye kullanılması anlamına geldiğini hatırlattı.
‘SOROS ARTIĞI’ İFADESİNE TEPKİ
Kavala’nın avukatlarından Köksal Bayraktar da müvekkilinin tahliye edilmesini talep eden AİHM kararının uygulanmasının, ‘Anayasal bir zorunluluk’ olduğuna dikkat çekti. Bayraktar, “Anayasaya göre milletlerarası anlaşma olan AİHS kanun hükmündedir” diye konuştu.
Kavala’nın 4 yıldır 4 duvar arasında olduğunu kaydeden Av. Bayraktar, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kavala hakkındaki “Soros artığı” ifadesine tepki göstererek, “Müvekkilim ve biz siyasi baskı altındayız. Hiçbir siyasinin ‘şunun ya da bunun artığı’ demeye hakkı yoktur” dedi.
Avukatların savunması sona erdikten sonra savcı, davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala’nın tutukluluğuna devam edilmesi yönünde karar verilmesini talep etti. Savcı ayrıca, Gezi ve Çarşı dosyalarının ayrılması taleplerinin reddini istedi. Mahkeme, karar öncesi duruşmaya 30 dakika ara verdi. Aranın ardından kararını açıklamaya mahkeme, savcının talebine uyarak Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamı yönünde karar verdi. Karar, oy çokluğuyla alındı. Davanın bir sonraki duruşması 17 Ocak 2022 tarihine ertelendi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***