Türkiye ekonomisinde tarihi günler yaşanıyor. Geçen haftanın son işlem gününde dolar 10 lirayı aştı ve çift haneye çıktı. 1 doların 10 lira olması finans çevrelerinde psikolojik seviye olarak tanımlanıyor. Gram altın fiyatları da 600 lirayı geçti. Bir diğer gelişme ise geçen hafta yaşanan eylülde 1.6 milyar dolar cari fazla verilmesiydi.
Tüm bunların ışığında 18 Kasım günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplanacak. Tamamlanan piyasa anketleri PPK’da 100-150 baz puanlık indirimin olacağı beklentilerinin ağır bastığını gösteriyor. Her ne kadar dolar/TL’de eğilim 10 liranın aşılacağını gösteriyor olsa da cuma gününe kadar 10 lira sınırı aşılmamıştı. Piyasa anketleri ise 10 lira görülmeden önce tamamlandı.
Peki dolardaki bu seviye Merkez Bankası’nın PPK’daki tavrında bir değişiklik yaratacak mı? Ekonomistler şu an ikiye ayrılmış durumda. Bazı analistler pas geçeceğini belirtirken bazı uzmanlar ise cari fazla verildiği için politika faizinde indirimin devam edeceği görüşünde.
BU KEZ PAS GEÇME İHTİMALİ VAR MI?
Öte yandan cuma günü Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın da önemli bir açıklaması geldi. Bakan Elvan, Plan Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını yanıtlarken şunları söyledi:
“Öncelikle şunu ifade edeyim, Merkez Bankası’nın temel görevi fiyat istikrarını sağlamaktır. Cari açıkta yapısal problemimiz var. Yapısal cari açığın azaltılması noktasındaki görev hükümetin görevidir, yapısal cari açığın azaltılması konusundaki görev hükümete aittir. Dolayısıyla para politikasında uygulanacak araçlar bellidir. Bu araçları da Merkez Bankası uygular. Buna açıklık getirmek istedim.”
Lütfi Elvan’dan Şahap Kavcıoğlu’na cari açık eleştirisi: O hükümetin görevi…
Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, cari açığı azaltarak kuru düşürmeye çalıştıklarını ifade ederken, Bakan Lütfi Elvan, ‘Cari açık Merkez Bankası’nın değil, hükümetin görevidir’ dedi.
Bu açıklama da piyasa uzmanlarınca Elvan’ın, Merkez Bankası PPK’sından önce bir mesaj mı vermek istediği sorularına yol açtı. İşte bu açıklama ve 1 doların 10 lirayı aşması sonrasında bazı analistler pas geçme ihtimalinin oluştuğuna dikkat çekiyor. Merkez Bankası pas geçerse TL’de bir değer kazanımı beklenmese de değer kaybı da oluşmayacağı görüşü öne çıkıyor.
HR KOŞULDA İNDİRİM DEVAM EDER Mİ?
İndirimlerin devamını savunan analistler ise Merkez Bankası’nın kuru ve TL’deki değer kaybını önemsemediğini bunu da son Enflasyon Raporu’nda cari dengeye işaret ederek Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun ifade ettiğini belirtiyor. Başkan Kavcıoğlu, Enflasyon Raporu sunumunda cari fazla verilmesi gerektiğini, bunun uzun süreli fiyat istikrarı sonucunu doğuracağını ve Merez Bankası’nın da bu konuda elinden geleni yapacağını vurguladı.
Merkez Bankası’nın kur hedefi olmadığını yineleyen Kavcıoğlu, bir önceki PPK metninde yer alan sınırlı alan ifadesinin hatırlatılması üzerine ise enflasyonda yükselişi arızi gördüklerini ve alan yarattığına inandıkları için indirimleri yaptıklarını belirtti.
Dünya gazetesinde yer alan habere göre, bu nedenle de ekonomistler eylülde de cari fazla verildiği gerçeği ışığında PPK’da 100-150 baz puan indirim olacağını hatta aralık ayında da politika faizinde indirimin daha mütevazi olsa da süreceğini dile getirdi.
ANKETLER İNDİRİM OLACAĞINI GÖSTERİYOR
Reuters’in anketine göre enflasyondaki yükselişe ve TL’deki sert değer kaybına rağmen gevşeme döngüsüne PPK toplantısında da devam etmesi ve politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 15 olarak belirlemesi bekleniyor. Reuters anketine katılan 14 kurumun tahminleri haftalık repo faizinin sabit bırakılması ile 150 baz puan indirilmesi arasında yer alırken, medyan yüzde 15 olarak şekillenmiş durumda.
Reuters anketinde yılsonu politika faizi medyan tahmini yüzde 15’te şekillenirken tahminler yüzde 13-16 bandında yer alıyor. Reuters PPK anketinin düzenli katılımcılarından en az dört tanesi para politikasının yönünü tahmin etmenin zorluğu sebebiyle bu ayki ankete katılmayacaklarını belirtti.
Oğuz Demir: Enflasyonu kontrol altına almak için faizi 10 puan artırmak lazım
Karar yazarı Oğuz Demir, ‘TL’nin değer kaybı faiz indirimleri ile birlikte sürmeye devam ederse, enflasyondaki artışın da sürmesi kaçınılmaz’ ifadelerini kullandı.
ÖZATAY: AMACINI BİLMEDİĞİMİZ İÇİN BİLEMİYORUM
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay: Merkez Bankası’nın PPK’da ne yapacağı sorusu dünyanın en zor sorusu. Bunu cevaplamak için Merkez Bankası’nın amacını bilmek gerekiyor, bilmiyoruz. Bir yandan para politikam sıkı diyor, fiyat istikrarı önemli diyor öbür yandan buna rağmen enflasyon yükseliyorken sürekli faiz indirdi. Döviz kurunun artmasına göz yumdu. Bir yandan cari işlemler dengesine vurgu yapıyor. Öte yandan Bakan Elvan merkez bankası kuru yükseltiyor ki ihracat da artsın yorumları yanlış, diyor. Enflasyon yükseliyorken, 2-3 ay önce kur 9’a yaklaşacağını tahmin edebilir miydik, 8.80 bize fazla geliyordu. Faiz indirimi yapıldı. Ardından 9.5 TL çok yüksekti geçen ay yine indirim geldi. Şimdi 10 TL, 9’dan büyük psikolojik bir etkisi var ama davranışsal iktisat çalışanlar da vurguluyor bir şeye alışıyorsunuz artık. Ne yapacağını söylemek çok zor, amacını bilmiyoruz. Fiyat istikrarı diyor ama niye göz yumdu doların 10’a gelmesine.
TCMB SÖYLEMİNE GÖRE FAİZ İNDİRİMİ GELMESİ LAZIM
TOBB-ETÜ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu’nda pas geçmesi garip olur, Geçen hafta cari denge geldi ve eylülde cari fazla verdik. Merkez Bankası önce reel faize vurgu yaptı, sonra çekirdek enflasyona şimdi ise cari dengeye vurgu yapıyor. O zaman cari fazlanın açıklandığı bir haftanın ardından faiz indirimi yapmazsa tuhaf olur. Merkez Bankası’nın şu anki rehberliğine, söylemine göre faiz indirimi gelmesi lazım. Çünkü cari fazla iki aydır veriliyor. Onun için bu politikanın işe yaradığını düşünerek faiz indirimlerine devam etmesi gerekir.
İKİ AYDA 22 MİLYAR DOLARLIK ÖDEME VAR
Dolardaki yükseliş hem reel sektör ve hükümetin dış borç ödemelerine olumsuz etki yaparken kasım ve aralık aylarında ihracatçı şirketlerin Eximbank ve Merkez Bankası’na reeskont kredi geri ödemeleri de dolar talebini güçlendirecek. Hesaplamalara göre kasımda dış borç ve reeskont kredi geri ödemeleri 12 milyar dolar, aralıkta ise 10 milyar dolar seviyesinde.
Bu 22 milyar dolarlık bir yüksek bir talep olacağını gösteriyor. Ayrıca reeskont geri ödemelerinin zamanı yaklaştıkça dolar/TL’deki seyri öngöremediği için erken talep de yaşandı. Analistler bu talep nedeniyle de kur artışının ivmelendiğine dikkat çekerken talebin devamının da gelecek olmasının kuru yine baskı altında tutan nedenlerden olacağını dile getirdi.
Ekonomistler faizle ilgili Merkez Bankası’ndan ne bekliyor?
TCMB’nin enflasyondaki yükselişe ve TL’deki sert değer kaybına rağmen önümüzdeki haftaki toplantısında politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 15 olarak belirlemesi bekleniyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***