HABER MERKEZİ- Kabine toplantısı ardından açıklama yapan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, derinleşen krizi görmezden gelerek, “Kurdaki rekabet gücü yatırımda, üretimde ve istihdamda artışa yol açar” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, iki haftalık aranın ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Saray’da saat 15.30’da başlayan toplantı yaklaşık 3 saat 15 dakika sürdü.
Erdoğan, toplantının ardından açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, İzmir depreminin ardından yapımına başlanan konut ve dükkanları, 26 Kasım Cuma günü hak sahiplerine teslim edeceklerini söyledi. Erdoğan, konutları ilk 24 ayı ödemesiz 20 yıla yayılan vade ile sunacaklarını belirtti.
Detaylar hakkında bilgi veren Erdoğan, “İzmirli depremzede vatandaşlarımızı 2+1 konutları 160 bin lira ile 180 bin lira, 3+1 lira konutları 220 bin lira ile 260 bin lira arasında maliyetinin çok altında fiyatlarla ev sahibi yapıyoruz” dedi.
ENFLASYON, KUR VE FİYAT ARTIŞLARI
Erdoğan “Faiz sebep, enflasyon neticedir” söylemini tekrarlayarak ekonomideki duruma ilişkin “Ülkemizde kurdaki hareketlerin de etkisiyle yükselen enflasyonla veya fiyat artışıyla sonuçlanan ekonomik sıkıntılar elbette vardır. Enflasyonun olduğu yerde yatırım olmayacağı, üretim azalacağı, istihdam düşeceği için dengeler bozulur. Buna karşılık sadece kurdaki yükselişe bağlı olarak kimi ürünlerde ortaya çıkan fiyat artışıysa yatırımı, üretimi ve istihdamı doğrudan etkilemez. Tam tersine kurdaki rekabet gücü yatırımda, üretimde ve istihdamda artışa yol açar. Ülkemizde yaşanan durum tam da budur. Yani fiyat artışıdırVelev ki bunun adı enflasyon olsa bile ülkelerin enflasyonu yenmek için farklı politikalar izlediğini görüyoruz. Kimi faizi artırmış, kimi döviz çıpası kullanmış, kimi enflasyon hedeflemesine gitmiştir. Bugüne kadar tüm ülkelerde geçerli tek bir enflasyonla mücadele yöntemi görülmemiştir. Geçmişte enflasyon sorunu bulunmayan ülkelerin ortak özelliği ise cari açık vermemeleridir. Cari açığa olup da enflasyon yaşamayan ABD gibi ülkelerin avantajı ise paralarının rezerv para olmasıdır.Salgınla hızlanan gelişmeler, ekonomik işleyişin klasik iktisat teorileriyle açıklanamayacak yeni bir seviyeye evrildiğine işaret etmektedir. Küresel ekonomi yeni sınamalar karşısında ciddi bir bocalama içindedir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan konuşmasının devamında şunları belirtti:
“İstihdamı arttırmanın yolunu yatırım, üretim, ihracat, büyümeden geçtiği konusunda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye’nin her kalkınma hamlesinin önünün darbe, vesayet, krizle kesilerek IMF, Dünya Bankası, mandacı iktisatçılarımız tarafından yönlendirmeye çalışıldığı gerçek işte budur.
*Karşımızdaki tablo bizi bir tercihe zorlamıştır. Ya ülkemizde eskiden beri hakim olan anlayışı sürdürerek yatırımdan, üretimden, büyümeden, istihdamdan vazgeçecektik. Ya da kendi önceliklerimize göre yolumuza devam ederek tarihi bir mücadeleyi göze alacaktık. Her zamanki gibi mücadeleyi tercih ettik. Türkiye belki de tarihinde ilk defa kendi ihtiyaçlarına ve gerçeklerine uygun bir ekonomi politikası izleme fırsatı elde etmiştir. Her alanda olduğu gibi finansal kriz yönetimlerinde de çok büyük birikim ve tecrübe sahibi bir ülke olarak dünyanın içinden geçtiği kritik dönemin önümüze açtığı fırsatları değerlendirmekte kararlıyız.
*Ülkemizi denklemin dışına itmek isteyenlerin kur, faiz ve fiyat artışları oyunu görüyor ve kendi oyun planımızla devam etme irademizi ortaya koyuyoruz.
*Biz geçmişte uzunca bir süre denenmiş ama bir türlü sonuç alınamamış yüksek faiz, düşük kur kısır döngüsü yerine yatırım, üretim, istihdam, ihracat, büyüme odaklı ekonomi politikamızla ülkemiz ve milletimiz için en doğru olanı yapmakta kararlıyız. Politika faizinin düşük tutulmasını bunun için memnuniyetle karşılıyoruz. Kurun piyasadaki hareketlerini bunun için takipte özellikle kararlıyız. Felaket tellallarının gürültülerini bunun için dikkate almıyoruz. Mandacı iktisatçıların reçetelerine bunun için itibar etmiyoruz.
*Kurdaki yükselişi bahane ederek hiçbir mantıklı izahı olmayan fahiş fiyat artışları yapan fırsatçılara da göz açtırmayacağız. Hepsinin de tepesine tepesine bineceğiz. Altını bir kez daha çizerek ifade etmek istiyorum. Bu politikayla biz ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, nasıl yaptığımızı, hangi risklerle karşı karşıya bulunduğumuzu, sonunda ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz.
YASTIK ALTINDA CİDDİ BİR DÖVİZ VARLIĞI VARDIR
*İhracatımızı dünyanın dört bir yanına yayarak, şirketlerimizin bu alana girmesini sağladık. Bireysel yatırımcıların, geliri döviz olmayanların dolarla borçlanmasına imkan tanımayarak kur üzerinden kumar oynanmasını engelledik. Terör örgütleriyle mücadele, afetlere müdahaledeki hızımızla ülkemizin çözüm üretme yeteneğine güveni biz arttırdık.
*Bireylerin döviz borcu değil, bankalarda, yastık altında ciddi bir döviz varlığı vardır. Bankalarımızın açık pozisyonları bulunmuyor. Önemli olan burası. Bütçe performansımız oldukça yüksek seviyededir. Büyük altyapı projelerimizi önemli ölçüde bitirdiğimiz için yatırımlarda kullanmak için acil finansal ihtiyacımız kalmadı.
ASGARİ ÜCRET
*Çalışanlarımızı fiyat artışlarına karşı koruma politikamızı asgari ücrette de sürdüreceğiz.”
AŞI ÇAĞRISI
*Türkiye olarak hamdolsun sağlık hizmetlerinden aşıya kadar her konuda salgınla mücadele oldukça iyi bir yerdeyiz. Okullarda eğitim sürüyor, işyerleri çalışıyor. Sahip olduğumuz bu imkanları kullanmaya devam edebilmemiz için tedbiri elden bırakmamız gerekiyor. Bizim sadece biraz daha dikkatli olup, özenli davranmaya ihtiyacımız var. Aşı olmayanların, aşısı eksik olanların bir an önce sağlık kuruluşlarına başvurması tavsiyemizi bir kez daha hatırlatıyoruz.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***