COP26 iklim değişikliği zirvesinde varılan ilk büyük anlaşmada 100’ün üzerinde lider 2030’a kadar orman kaybını durdurmayı taahhüt edecek. Bu ülkeler arasında Türkiye de var.
İskoçya’nın Glasgow kentinde yapılan COP26 İklim Değişikliği Zirvesi’nde liderler, bu hedefe ulaşılabilmesi için 19,2 milyar dolar kamu ve özel sektör finansmanı sağlamayı da taahhüt edecek.
‘Dünyanın akciğerleri’ olarak anılan Amazon yağmur ormanlarının kesildiği Brezilya da imzacılar arasında yer alacak.
Ağaçların kesilmesi iklim değişikliğini hızlandırıyor, çünkü bu şekilde büyük miktarlarda karbonioksiti emen ormanlar yok ediliyor.
Uzmanlar uzlaşmayı memnuniyetle karşıladı. Ancak 2014’te imzalanan benzer bir anlaşmanın “ormansızlaştırmayı hiç yavaşlatmadığı” konusunda uyardılar ve taahhütlerin yerine getirilmesi çağrısı yaptılar.
Glasgow’daki zirveye ev sahipliği yapan İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın, anlaşmayı “Dünya ormanlarını korumak ve yeniden yapılandırmak için dönüm noktası niteliğinde bir anlaşma” olarak nitelendirmesi bekleniyor.
Johnson, “Bu büyük ekosistemler gezegenimizin akciğerleridir” diyecek.
İmzacı 105 ülkenin dünya ormanlarının yüzde 85’ine ev sahipliği yaptığı belirtiliyor.
İmzacı ülkeler arasında Kanada, Rusya, Çin, ABD ve İngiltere de bulunuyor.
Finansmanın bir kısmı, tahrip olmuş orman arazilerini yeniden hayata döndürmeleri, orman yangınlarıyla mücadele etmeleri ve yerli toplulukları desteklemeleri için gelişmekte olan ülkelere aktarılacak.
28 ülkenin hükümetleri ayrıca palmiye yağı, soya, kakao ve diğer tarım ürünlerinin küresel gıda ticaretinde neticesinde yol açtığı ormansızlaştırmayı ortadan kaldırmayı taahhüt edecek.
Bu endüstriler, mera ve tarım arazisi için yer açmak üzere ağaçları kesiyor ve orman kaybına neden oluyor.
Dünyanın başlıca şirketlerinden 30’dan fazlası da, ormansızlaşmayla bağlantılı faaliyetlere yatırım yapmama taahhüdü verecek.
Ayrıca, Kongo Havzası’ndaki dünyanın ikinci en büyük tropik yağmur ormanını korumak için 1,5 milyar dolarlık bir fon oluşturulacak.
University College London’dan iklim değişikliği uzmanı Prof. Simon Lewis “Çok sayıda ülkeden ormansızlaşmaya son verme taahhüdü ve bu yolculukta ilerlemek için önemli bir fon almak iyi haber” dedi.
Ancak Lewis, dünyanın 2014’te New York’taki deklerasyonla daha önce de bunu yaşadığını ve bunun ormansızlaşmayı hiç engelleyemediğin kaydetti.
Lewis ayrıca, uzlaşmada yağmur ormanları topraklarında yetiştirilen et gibi ürünlere artan talebin ele alınmadığını vurguladı.
Ekoloji uzmanı Dr. Nigel Sizer de uzlaşmayı “büyük bir anlaşma” diye tanımlarken, bazılarının 2030 hedefini hayalkırıklığı olarak görebileceğini vurguladı.
Sizer “Bir iklim acil durumuyla karşı karşıyayken, bu sorunu çözmek izin kendimize bir 10 yıl daha vermemiz çok tutarlı değil” dedi.
İki hafta sürecek iklim zirvesinin ikinci gününde ABD ve AB, fosil yakıt çıkartılması ve besi hayvancılığıyla ortaya çıkan sera gazlarınan metan salımının azaltılması için bir inisiyatif başlatacak.
Metan salımını 2030’da yüzde 30 azaltmayı öngören taahhüde onlarca lider katılacak.
Zirvenin ilk gününde, Hindistan sera gazı salımını 2070’de sıfırlama sözü vermişti. Zirvenin başlıca hedeflerinden biriyse bu hedefe 2050 itibariyle ulaşılmasıydı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***