MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısındaki konuşmasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hedefinde, Bingöl’de şehit yakını olduğu belirtilen bir vatandaşa küfreden İYİ Partili Lütfü Türkkan vardı. Bahçeli, “Şehit yakınlarına hakaret ve küfür bir bakıma şehitlerimize hıyanettir. Açık açık söylüyorum bir şehidimizin bacısına küfür etmek soysuzluktur, şerefsizliktir, düşman dilidir. Bu kansızlık, içinde insan sevgisi olan hepimizin yüreğini dağlamıştır. İP Başkanı yaptığını bulacak, ettiğini çekecektir. Allah’tan niyazım ne yaptılarsa aynısını yaşamalarıdır. Bakınız şehidimizin bacısına küfür eden alçağa CHP’den en küçük itiraz gelmedi, gelemedi. CHP Sözcüleri size ne oldu, nereye kaçtınız? Şehit hepimizin şehidi, şehit ailesi hepimizin ailesidir. Bunlarla ilgili gereği mutlaka yapılmalıdır.” dedi.
Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- Hiçbir siyasi hedef, hiçbir siyasi plan Türk milletinin varlığından, egemenlik haklarından daha önemli değildir. Terörle mücadeleyi engellemek, terör örgütlerine can suyu vermek için devamlı faaliyet halinde bulunan siyasi partilerin bir numaralı milli güvenlik tehdidi haline geldiğini görmek zorunluluktur.
- Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlığıyla ilgili yayılmak istenen tevziratlar, döviz piyasası üzerinde baskı oluşturan iç ve dış husumet cephesinin varlığı gözümüzden kaçmayan alçaklıklardır. Siyasi, ekonomik ve diplomatik saldırıların cesareti yaygınlaşmaktadır.
- Adına millet ittifakı denen hastalıklı siyasi bünyenin ana ve ara ortakları Türkiye’nin önünü kesmek için sanki yarış halindedir. CHP yönetimi terörle mücadeleye hayır diyerek tarihin en büyük kırılmalarından birini yaşamıştır. HDP’nin kafesine giren CHP resmen patlamış, etrafı pis kokular sarmıştır.
- ‘İşgal de bir, boykot da bir’ yaklaşımı, toplumsal huzurumuzun tıkacı olmuştur. Nerede bir anarşist vaka görülmüşse orada CHP çıkmıştır. Bu partinin kalemşörlüğünü yapan zihniyetler, milli dokuda dipsiz kuyular açmak için çırpınmışlar, görevleri bitince de soluğu yabancı ülkelerde aldıkları ortaya çıkmıştır. Kılıçdaroğlu bir sonuçtur, sebepler ise CHP’nin son 50 yıllık tarihinde yatmaktadır.
- Ayrıca özgürlüğünü istediğin, neden içeride tutulduğunu sorguladığın Demirtaş, Kandil yetiştirmesi, azılı ve kanlı bir teröristtir. Kesin olan şey şudur: Senin meşru kabul ettiğin HDP, Kandil’in siyaset ayağı, hıyanet odağıdır. Siyasi ahlakını, vicdanını bir parça da olsa mahpus tutuyorsan bari bunu kabullen, milletin huzuruna çıkarak af ve merhamet dilen.
MHP’NİN İŞLEVİ MUHALEFETTİR
- Demokrasilerde muhalefet iktidarlardan daha mühim bir mevkidir. MHP, Cumhur İttifakı’nın bir ortağı olsa da işlevi muhalefettir. Bunun yanısıra TBMM’de denge ve denetleme göreviyle mesuldür. Muhalefet etmek her yapılana kulp takmak değildir.
- CHP Genel Başkanı büyükelçilere mektup göndermiştir, bu mektup bir siyaset krizidir, 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir. Kılıçdaroğlu’nun esir edilmiş bir siyasetçi olduğuna kesin kanaat getirmiş durumdayım. CHP, HDP ve diğerleri istedikleri kadar tezkereye hayır desinler. Yararsızdır, sonuçsuzdur.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***