Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilen başarılı subayların yaşadıklarına ilişkin anlatımları raporlaştırıldı. Raporda yer alan bir tanık ifadesi, insanların hiç bir somut delil olmaksızın nasıl bir soykırıma maruz kaldıklarını da ortaya koyuyor: “Engelli bir bebeğe hamile olmak ve kürtaj yaptırmamak açıkça FETÖ-Metre kriteridir. Engelli çocuk sahibi olma kriteriyle ihraç yapıldığını bizzat Cihat Yaycı anlatmıştı.”
İngiltere merkezli Statewatch kuruluşu, ‘fetömetre’nin mucidi emekli Tümamiral Cihat Yaycı’nın kriterleriyle ilgili çok önemli bir rapor yayınladı. Statewatch, sivil özgürlükler, insan hakları ve demokratik standartlar üzerine kamuoyunu bilgilendirmek için eleştirel araştırma, politika analizi ve araştırmacı gazetecilik ürünleri üreten bir kuruluş. 1991 yılında faaliyete başlayan kuruluşun merkezi Londra’da bulunuyor.
Cihat Yaycı’nın algoritmasına ilişkin raporun altında Dr. Emre Turkut ve avukat Ali Yıldız’ın imzası var. Rapora göre, Temmuz 2016’dan bu yana en az 13 bin Türk askeri personeli uydurulmuş algoritmayla ‘terörist ya da terörle iltisaklı’ ilan edilerek ihraç edildi.
Raporda, OHAL döneminde kullanılan ‘fetömetre’nin ağır insan hakları ihlallerine yol açtı belirtiliyor. Yaycı ve AKP rejminin ortak çalışmasıyla ordudaki subayların kendileri ya da akrabalarının hassas kişisel verilerinin kaydedildiği, fişleme yapılarak temel insan haklarınının çiğnediği aktarılıyor.
ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ YERLE BİR ETTİ
Raporda yer alan şekliyle ‘FETÖ-Metre’ olarak bilinen algoritma, 97 ana kriter ve 290 alt kritere dayanıyor. Bu algoritmayla Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından TSK’nın her kademesine el atıldı.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde Adli İşlem ve İdari İşlemler Daire Başkanlığı (ATİİİŞ) adı verilen özel bir birim tarafından kullanılan algoritma ile asker ve sivil yüz binlerce kişinin profili çıkarılarak bu kişilere ‘puan’ verildi.
YAYCI’NIN KRİTERLERİYLE 810 BİN KİŞİ FİŞLENDİ
ATİİİŞ, en az 810 bin kişinin ‘hassas’ nitelikle olanlar dahil olmak üzere kişisel verilerini toplayarak FETÖ-Metre sistemin dahil etti. Bu veriler bankacılık işlemleri verileri, Bank Asya’da hesabı bulunanlara dair veriler, KHK ile kapatılan kurumlar ile her türden ilişkiye dair veri, bir milyon GSM numarasının telefon görüşme ve internet trafik kayıtları yanı sıra İngilizce bilgisi gibi dil becerilerini bile kapsamaktadır. Rapor, bu tür kişisel verilerin yasal bir dayanak olmaksızın elde edilip ve işlendiğini tespit ediyor.
AVRUPA BİRLİĞİ’NE SIĞINAN RÜTBELİ ASKER İFADELERİ
Avrupa Birliği’ne (AB) sığınma talebinde bulunan pek çok yüksek rütbeli eski askeri yetkilinin tanıklıklarını içeren rapor, algoritmanın uygulanmasının keyfi olduğunu ortaya koydu. Yalnızca birincil süjelere değil, aynı zamanda onların sosyal çevrelerindeki herkese, aile üyelerine, meslektaş ve komşularına da cezai yaptırımları uygulandığını ortaya koydu.
BİRGÜN HERKES ALGORİTMİK ZULME KURBAN GİDEBİLİR
Ankara ve Brüksel barolarına kayıtlı avukat ve raporun yazarlarından Ali Yıldız, binlerce kişinin FETÖ-Metre denilen bir zulüm aletiyle kendilerine verilen ‘puan’ üzerinden işsiz bırakıldığını söyledi.
Bu subayların tutuklandığına da dikkat çeken Yıldız, “Devletlerin terörle mücadelede dijital izleme araçlarına daha fazla başvurduğu, giderek daha fazla bağlantılı hale gelen bir dünyada, herkesin benzer algoritmik zulme kurban gitme olasılığı yüksektir.” diye konuştu.
Statewatch araştırmacısı Yasha Maccanico ise “Bu rapor, şüphelileri algoritmik olarak belirlemek için kullanılabilecek araç ve kriterlerin, yetkililerin diledikleri kişileri suçlu durumuna düşürmelerine izin verecek şekilde tasarlanabileceğinin tüyler ürpertici bir hatırlatıcısıdır.” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***