2021 Bulgaristan açısından seçimler yılı oldu. Bu yıl üç parlamento ve bir de cumhurbaşkanlığı seçimi düzenlendi. 4 Nisan ve 11 Temmuz parlamento seçimlerinden sonra hükümet kurulamadı ve ülke 14 Kasım’da hem parlamento hem cumhurbaşkanlığı olmak üzere tekrar seçime gitti. 21 Kasımda ise cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu gerçekleşti ve ülkenin Cumhurbaşkanı Rumen Radev tekrar seçilerek önümüzdeki beş yıl cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturma hakkı kazandı.
Genel seçimlerde de 47. Bulgaristan Halk Meclisi’ne 7 parti girdi. Yeni kurulan Değişime Devam Ediyoruz Partisi, 240 sandalyeli parlamentoya 67 milletvekili sokmayı başardı. 12 yıldır iktidarda olan eski başbakan Boyko Borisov’un GERB (Bulgaristan’ın Avrupalı Gelişimi için Vatandaşlar) Partisi 59 milletvekili ile 2. olurken, Bulgaristan’da genellikle Türk azınlığın oy verdiği Hak ve Özgürlükler Hareketi 34 sandalye kazanarak 3. sırada yer almayı başardı.
Bu başarının elde edilmesinde Türkiye’de ikamet eden ve daha çok ’89 Göçmenleri olarak bilinen çifte vatandaşların oyları da hayli etkili oldu çünkü, Türkiye’den HÖH’e yaklaşık 90 bin oy geldi. Daha doğrusu Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Hak ve Özgürlükler Hareketi’ne güçlü bir omuz verdi de denebilir. Türkiye’de bütün ana akım medya ve göçmen dernekleri Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin seçim kampanyasına kuvvetli destek sağladı. Bunun neticesinde iki ülke arasında bir diplomatik gerginlik bile yaşandı, Bulgaristan Türkiye tarafını kendi iç işlerine müdahale ile suçladı, Ankara’nın Sofya Büyükelçisi Bulgaristan Dışişleri Bakanlığına çağrıldı, ardından aynısını Ankara da uyguladı.
Bulgaristan’ın en eski partisi olan Bulgar Sosyalist Partisi (BSP) sadece 26 milletvekili çıkarabildi ve ana muhalefet partisi olma gücünü kaybederek 4. sıraya geriledi. 11 Temmuz seçimlerinde birinci parti olmayı başaran Şovmen Slavi Trifonov’un Böyle bir Halk Var Partisi 47. Halk Meclisi’nde 25 milletvekili ile temsil edilecek. Parlamentoya ilk kez grime hakkı kazanan ve kamuoyunda Rusya yanlısı olarak bilinen Vazrajdane (Yeninden Diriliş) Parti’sinin 13, eski Adalet Bakanı Hristo İvanov’un lideri olduğu sağcı Demokratik Bulgaristan Partisi’nin ise 16 milletvekili bulunuyor. Bir yılda üç seçim düzenlenmiş olması, Bulgaristan vatandaşlarının bundan böyle tek bir partiye güvenmeyeceğini, denge ve istikrar talep edeceğinin kanıtıdır.
Halihazırda koalisyon hükümeti kurmak amacıyla istikşafi görüşmeler başlamış bulunuyor. Seçimleri kazanan Değişime Devam Ediyoruz Partisi’nin yaklaşımı önce politikaları netleştirip sonra koalisyon görüşmeleri yapmak.
Sofya Üniversitesi’nden siyaset bilimci Prof. Dr. Milena Stefanova’ya göre, Bulgaristan siyaseti yeniden yapılanmaya doğru gidiyor ve bunun temelinde Cumhurbaşkanı Rumen Radev bulunuyor. Bulgaristan Milli Radyosu’na açıklamalarda bulunan Stefanova, “Bütün Doğu Avrupa’da buna benzer süreçler devam ediyor. Bunların amacı belki de demokrasiye geçiş sürecinde yer alan eski siyasal partileri değiştirmektir.” ifadelerini kullandı.
Bulgar Sosyalist Partisi’nin eski milletvekili sosyolog Prof. Dr. İvo Hristov’a göre Bulgaristan, on iki yıllık Boyko Borisov dönemini geride bırakıyor. Dolayısıyla, ülke uzun bir siyasal dönüşüm sürecine giriyor. Bulgaristan’ın, İtalyan modeli hükümetler kurma sürecine ve istikrarsız parlamentolar dönemine girdiğini belirten Prof. Dr. İvo Hristov, “Bulgaristan, otoriter bir rejimden henüz ne olacağı tahmin edilemeyen yeni bir yönetim biçimine doğru geçiş yapıyor. Son otuz yılda ülke, uzaktan kumandalı bir biçimde Batı’nın güç merkezi tarafından yönetildi ve hem ekonomik olarak hem de askeri ve kültürel olarak hortumlandı.” cümlelerine yer verdi.
Prof. Dr. Milena Stefanova, Vazrajdane gibi Rus yanlısı partilerin parlamentoya girmesiyle NATO ve Avrupa Birliği karşıtı söylemlerin artacağını tahmin ediyor.
Bulgaristan vatandaşları yeni kurulacak olan hükümetten hayatın pahalılığına çözüm getirmesini, pandemi ile mücadele etmesini, ekonomik kalkınmayı hızlandırmasını beklerken, eski iktidardan hesap sorulmasını ve yolsuzlukların araştırılmasını da isteyecektir. Zira 2020’de “Mafya Dışarı!” sloganıyla patlak veren hükümet karşıtı protestoların temelinde yolsuzluklara karşı çıkma yatıyordu. Nitekim insanlar artık eski hamam, eski tas politikalarından bıkmış usanmış bulunuyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***