DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan partisinin 1. Olağan Sultangazi İlçe Kongresi’ne katıldı. Partililere hitap eden Babacan, seçime sayılı günler kaldığını belirterek, şunları söyledi;
*Seçim önümüzdeki ilkbahar mı olur, gelecek yılın sonbaharı mı olur, 2023 Haziran mı olur bilemeyiz. Ama sayılı gün çabuk geçiyor. Şu ülkenin haline bakın. Şu ülkenin düştüğü duruma bakın. Ülkemiz hiç de hak etmediği kara günler geçiriyor.
*Hiçbirimiz bir gün sonrasından emin değiliz. Yarınlarımızı göremiyoruz. Yarın sabah hangi kötü haberle uyanacağımızı bilmiyoruz.
*Sayın Erdoğan ve krizlerin ortağı Bahçeli el ele verdiler ülkeyi bilinmez bir karanlığa doğru sürüklediler, sürüklüyorlar. Üstelik bu kötüye gidiş, adeta uçurumdan yuvarlanırcasına hızlı seyrediyor.
“SAATLER İÇERİSİNDE FAKİRLEŞİYORUZ”
*Sokakta yüzü gülen insan ara ki bulasın. Çarşıya pazara çıkan, o fiyat etiketlerini gören herkesin yüzü asılıyor. Gençler umudunu kaybetmiş, imkan olsa yarınlarını başka bir ülkede planlamak istiyorlar. Bu ülkede yaşamak istemiyorlar.
*Bugünkü iktidarın akıl dışı ve bilim dışı uygulamaları yüzünden son bir ayda olanları görüyorsunuz. Saatler içerisinde fakirleşiyoruz. Sorun şu ki; her konuda tek başına karar alma yetkisini eline alan kişi meseleyi bilmiyor.
*Ben kendisi ile tam 13 sene yakın ve birlikte çalışmış bir arkadaşı olarak, Cumhurrbaşkanı’nın bu ülkeyi yoksullaştırmak istediğine hiç inanmıyorum. Bu ülkenin gençleri işsiz kalsın diye çalıştığına da inanmıyorum.
*Bu ülkede kriz çıksın diye uğraşacağını da zannetmiyorum. Bu kadarını yapmaz. Ama bilmiyor, bilmediğini de bilmiyor. Biliyorum zannediyor. Sorunun tam özünde işte bu var.
*Hem doğruyu bilmiyor hem nerede hata yaptığını bilmiyor. Bilenlerle de çalışmıyor. Etrafındakiler maalesef artık liyakatli kişiler değil.
“BAHÇELİ BİR KAYYUM GİBİ İKTİDARIN BAŞINDA”
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidarının anahtarını Bahçeli’ye teslim ettiğini belirten Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Bugün Bahçeli ‘ben çekiliyorum’ dese, ülke paldır küldür seçime gitmek zorunda kalır. Çünkü AK Parti’nin şu anda mecliste çoğunluğu yok. Ancak küçük ortağın partisinin takviyesiyle mecliste çoğunluğu sağlamış durumda.
*Niye iktidarının anahtarını gitti de küçük ortağa teslim etmek zorunda kaldı? Sebep 2017 yılında değiştirilen sistem. ‘Bütün yetkiyi bana verin, faiz de enflasyon da nasıl düşürülürmüş göstereceğim’ dedi. Sonuç kötü.
*Partili, taraflı Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile artık Erdoğan’ın çizgisini kendisine oy veren vatandaşlarımız belirlemiyor, küçük ortak belirliyor. Küçük ortak ne derse o. Sayın Bahçeli adeta bir kayyum gibi iktidarın başında. Hal böyle olunca ülke her alanda kriz yaşıyor.
“VARLIK ÜLKESİ OLDU YOKLUK ÜLKESİ”
Benzin ve ekmek kuyruklarına vurgu yapan Babacan şunları söyledi:
*Benzin kuyrukları başladı. Benzini 50 kuruş, 1 lira daha ucuza alayım diye insanlar gece yarısı benzin kuyruklarına giriyor ülkede.
*Ekmeği 50 kuruş, 1 lira daha ucuza alayım diye ekmek kuyruğuna giriyor insanlar. Akşamları bayat ekmek kuyrukları oluşuyor bu ülkede. Marketlerde ‘şeker 1 paket alabilirsin, un 1 paket alabilirsin’ diyor. Varlık ülkesi oldu yokluk ülkesi.
“ÜLKE KÖTÜ YÖNETİLİYOR”
Türkiye’nin 50 sene öncesine döndüğünü kaydeden Babacan, Tarım Kredi Kooperatifi’nin un satışlarını bir adetle sınırlandırıldığını söyledi. Babacan, şunları söyledi;
*Cumhurbaşkanı’nın törenle açtığı, 1000 şube açacağı dediği market, Tarım Kredi Kooperatifi ne diyor? Halkı stokçulukla suçluyor.
*Gazi Mustafa Kemal Atatürk döneminde bu ülke şeker fabrikaları kurmuş. O dönemde bu ülke şeker üreticisi olmuş.
*Cumhuriyetin ilk yıllarında şeker üretiminin merkezi olmuş bir ülke, bugün kendi vatandaşına şekeri satarken 1 torba ile sınırlayarak satıyor. Sebebi kötü yönetim. Ülke kötü yönetiliyor.
*Cumhurbaşkanı ‘fahiş etiketlerle mücadele edeceğim. Marketlerle mücadele edeceğim’ diyordu. Kurun yükselmesinin sebebi sadece ve sadece Erdoğan’ın bilim ve akıl dışı talimatlarıyla Merkez Bankası’nın yaptığı işler.
“ÜLKEMİZİN SÖZÜNÜN GÜCÜ KALMADI”
Erdoğan’ın BAE’nin prensi ile görüşmesine de değinen Babacan sözlerine şöyle devam etti:
*Kimse artık Türkiye’yi dikkate almıyor. Daha dün hain ilan ettiği, düşman ilan ettiği ülkeye buraya davet etti, devlet töreniyle karşıladı, ‘dostum’ diye kucakladı. Hani 15 Temmuz’u bunlar finanse etmişti.
*Hani 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün arkasında bunlar var diyordunuz. Sizin bakanlarınız çıkıp bunu söylemedi mi? Yandaş gazeteleriniz, televizyonlarınız sürekli bunu haber yaptı mı? 15 Temmuz gibi hain darbe teşebbüsüne destek vermekle suçladığınız bir ülkeyi nasıl oluyor da Türkiye’de kucaklıyorsunuz, ben bunu anlamıyorum.
*Ya doğruyu söylemediniz, ya zamanında suçlu ararken o ülkeyi de suçladınız. Şimdi o manevranın derdindesiniz. Ya da memleket öyle bir hale düştü ki, oradan gelecek 3-5 milyar doların uğruna düşman ilan ettiğinize bugün dostum diye sarılıyorsunuz.
*Çok mu paraya ihtiyacınız var, bunun için mi yapıyorsunuz? Böyle bir ülkenin itibarı olmaz. Hiç kimse sizin bağırıp çağırmanızı ve ‘ey’ nidalarınızı bundan sonra dikkate almaz. Ülkemizin sözünün gücü kalmadı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***