Alman arkeologlar tarafından 1900’lü yılların başında kazılan Magnesia Antik Kenti’nde, bugüne kadar Artemis kutsal alanı, stadyum ve tiyatro alanı ortaya çıkarıldı. Kazılarda 80 heykel ile çeşitli tarihi eşyalar da bulundu.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Görkem Kökdemir’in kazı başkanlığında 2021 yılında yapılan çalışmalarda ise 2 bin 250 yıllık Zeus Tapınağı’nın 3’te 2’lik bölümü ortaya çıkarıldı. 4 metre toprağın altına kalan tapınağa, 2 aylık çalışmayla ulaşıldı.
Yıl sonuna kadar kalan kısmında ortaya çıkarılması için çalışmaların sürdürüldüğünü hatırlatan Doç. Dr. Kökdemir, Almanya’nın Berlin Pergamon Müzesi’nde, Bergama Zeus Sunağı gibi tapınaktan parçalar kullanılarak, Magnesia Zeus Tapınağı’nın replikası yapıldığını ve halen sergilendiğini söyledi.
“BÜTÜN AGORA 4 METRELİK DOLGU İÇİNDE KALMIŞ”
Amaçlarının, buradaki tapınağın da ayağını kaldırarak ziyaretçilere açmak olduğunu kaydeden Doç. Dr. Kökdemir, “Magnesia’da 2021 yılı çalışmaları içerisinde bu tapınağı ortaya çıkarmayı planlıyorduk. 19’uncu yılların başında Almanlar tarafında yapılan kazılardan bu noktada, bir tapınak olduğunu biliyorduk. Magnesia’nın ikinci büyük kültü olan Zeus Sosipolis, ‘kentin kurtarıcısı’ adına inşa edilmiş bu tapınağın bulunduğu yerdeki büyük bir kısmını ortaya çıkardık. 26 bin metrekarelik bütün agora 4 metrelik bir dolgunun altında kalmış. Daha önceki yapılan çalışmalarda buranın boyutunu ve konumunu biliyorduk. Planımız zaten sadece bu tapınak değil. 5 yıllık projemizde eğer başarabilirsek, 26 bin metrekareye yayılan bu agorayı tamamen 4 metrelik dolgu içerisinden gün yüzüne çıkarmak olacak. Türk Tarih Kurumu’nun desteğiyle son yaptığımız çalışmalarla tapınağın ön cephesi ve basamakları tamamen ortaya çıkarıldı. Tapınağın 3’te 2’lik bölümü ortaya çıktı. Tek eksik olarak doğuya doğru olan sütunlu bölüm kaldı. Hedefimiz; bu yıl bitmeden tapınağın tamamını ortaya çıkarmak” diye konuştu.
Çalışmanın çok büyük keşif olduğunu aktaran Kazı Doç. Dr. Kökdemir, şunları kaydetti:
“Bunu yaşamak gerçekten gurur vericiydi. Ekibimle birlikte zor bir çalışmayı başardık. Mimar Hermogenes, Osmanlı Dönemi’nde Mimar Sinan ile eş değer, diyebileceğimiz Antik dönemin en ünlü mimarı. Bu mimarın başyapıtı olan Artemis Tapınağı Anadolu’nun 4’üncü büyük tapınağı, Magnesia Antik Kenti’ndeydi. Buradaki Zeus Tapınağı da Hermogenes’e mi ait yoksa mimarın bir çıraklık eseri miydi? Bu tartışma 100 yıl boyunca sürdü çünkü 4 metre dolgu altında kalan tapınakla ilgili hiçbir bilgi yoktu. Yaptığımız çalışmalarla tapınağın mimari detaylarıyla ilgili çok önemli bilgiler elde ettik. Çalışmamızı tamamladıktan ve bilim dünyasına sunduktan sonra başarabilirsek Hermogenes’in ünlü mimarın belki çıraklık yapıtı olan Zeus Tapınağı ile ilgili verilere ulaşacağız. Bu dünya mimarlık tarihi için çok önemli bir sonuç olacak. Ortaya çıkan bölümde yüzde 70 orijinal parçası yerinde duruyor. Berlin Pergamon Müzesi’nde bu tapınağın 15 metrelik 4 sütunlu cephesi şu an arkamızda duran yöndür. Almanlar, bunu yüzde 3 orijinal malzemeyle ve gerisini imitasyonla yaptı. Öngörümüz ve sonuçlarımıza bağlı olarak yüzde 70 orijinal malzemeyle aynı sergilemeyi bulunduğumuz yerde yapacağız. Gelecek yıl görkemli cephenin içerisinde fotoğraf çektireceğiz. Bu da Türk arkeolojisi ve Türkiye için çok önemli bir sonuç olacak. Artemis Tapınağı, Magnesia’nın en büyük tapınağı. Zeus’un o tapınaktan bile daha eski olduğu düşünülüyor.” (DHA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***