Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 9 büyüyeceği tahmininde bulunurken, Merkez Bankası’nın ‘kafa karıştırıcı’ para politikası tutumu ile kalıcı yüksek enflasyonun büyümeyi tehlikeye sokabileceğini belirtti.
EBRD ekonominin gelecek yıl ise yüzde 3.5 büyümesini bekliyor. Bu büyümenin ihracat kaynaklı olacağını belirten EBRD, yine de artan enerji maliyetlerinin ve erken faiz indirimlerinin risk oluşturduğuna dikkat çekti.
CARİ DENGEYE DAİR MESAJLAR ‘KARMAŞIK’ BULUNDU
EBRD’nin Türkiye ekonomisi için bir önceki 2021 büyüme tahmini yüzde 5.5 seviyesindeydi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) eylül ayında 100 baz puanla başladığı faiz indirimlerine ekimde 200 baz puan ile devam etti. Eylülden beri toplam faiz indirimi 300 baz puana ulaşırken dolar/TL yeni rekor seviyelere yükseldi.
TCMB’nin faiz indirimi, ekim ayında Ocak 2019’dan beri ilk kez yüzde 19.89’a ulaşan enflasyon yükselişiyle birlikte geldi. TCMB bu faiz indirimi ile gerçekleşen enflasyona göre TL’deki reel getiriyi negatif seviyelere çekti. Bu düşüş ise yabancı yatırımcı çıkışının da ana nedeni.
DAHA DEĞERSİZ TL İÇİN RİSKLER ÇOK AÇIK
EBRD’nin bölge ekonomilerinden sorumlu başekonomisti Roger Kelly, TCMB’nin cari dengeye odaklanacağına dair “karmaşık mesajının” politikanın daha da “gevşetileceği” bir döneme işaret ettiğini ifade ederek şöyle devam etti:
“Bu yıl daha fazla faiz indirimi görme ihtimalimiz var ve daha değersiz bir TL için de riskler çok açık.”
TCMB enflasyonun geçici olduğunu belirtirken yıl sonuna kadar faiz indirimlerinde sınırlı bir alan kaldığını savunuyor. Geçen hafta yeni bir söyleme de başlayan TCMB artık cari fazla hedeflediğini belirtti. TCMB cari fazlanın TL’deki baskıları ortadan kaldıracağını bunun da enflasyonda düşüşü beraberinde getireceğini açıkladı.
Kelly, Türkiye ekonomisinin yabancı sermayeye ihtiyacı düşünüldüğünde 4 puan negatif getirinin sürdürülebilir olmadığını belirtti.
SERMAYESİNİ DIŞARI ÇIKARANLAR OLACAKTIR
Kelly, “Eğer yabancı sermayeye hatırı sayılır bir şekilde bağımlı bir ekonominiz varsa ve tahmin edilebilirliği olmayan bir politika ortamında olduğunuz da biliniyorsa işlerin kötüleşeceğini düşünenler de mutlaka ilk fırsatta sermayesini dışarı çıkaracaktır” dedi.
TL yılbaşından beri yaklaşık yüzde 20 değer kaybetti ve bu değer kaybının büyük bölümü eylül ayından bugüne faiz indirimlerinin sinyalini verip sonra da başlamasıyla oluştu.
Analistler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarında birçok kez tekrarladığı düşük faiz istekliliğinin politika kararlarını etkilediğini ve TCMB’nin kredibilitesini zedelediğini belirtiyorlar.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***