Diyarbakır Barosu’nun eski ve yeni yöneticilerinin yargılandığı davada savunma yapan Av. Serhat Eren, “Kürdistan” dedikleri için yargılanmaları nedeniyle mahkeme heyetine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kürdistan’ı orada görecekler” dediği konuşmasının görüntüsünü izletti.
Diyarbakır Barosu’nda 2016 ve 2018 yılları arasında görevde bulunan Baro Başkanı Ahmet Özmen ve Yönetim Kurulu üyesi 10 avukat hakkında Türkiye’de yaşanan hukuki, siyasi olaylar ile bölge kentlerinde karşılaşılan insan hakları ihlallerine ilişkin yaptıkları basın açıklamaları ve hazırladıkları raporlar nedeniyle açılan dava görülmeye devam edildi. “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” ve “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek”le suçlanan davanın sanıklar arasında o dönem Yönetim Kurulu’nda yer alan mevcut Baro Başkanı Nahit Eren de bulunuyor.
Diyarbakır 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı davanın bugün görülen 6’ncı duruşmasında sanıklardan Av. Serhat Eren ve diğer bazı sanıkların avukatları hazır bulundu. Diğer sanıklar ve avukatlarının mazeret bildirerek katılmadığı duruşmaya Diyarbakır Barosu Başkanı Yardımcısı Zuhal Işık takip etti.
Duruşmada, Av. Serhat Eren’in savunması alındı. Eren, sözlerine Diyarbakır Barosu’nun temel hak ve özgürlükler, insan hakları ihlallerine karşı etkin bir mücadele eden, bunun takipçisi olan ve bunların soruşturma, kovuşturma süreçlerine müdahil olan bir meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşu olduğunu dile getirerek başladı.
SİHA SALDIRISI RAPORU
Hakkari’deki SİHA saldırısına ilişkin hazırladıkları rapora değinen Eren, Baro olarak kamuoyuna açıkladıkları raporun bir tespit içerdiğini ve insan hakları konusunda kendilerinden emin oldukları için bu raporu açıklamaktan ve yayınlamaktan korkmadıklarını ifade etti. Eren, dava konusu yapılan bu raporun gerçeği yansıtmadığı yönünde devletin herhangi bir rapor yayınlanmadığını da söyledi.
‘100 YILLIK MESELELELERİN ÜZERİ YARGI İLE KAPATILAMAZ’
Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma sırasında “Kürdistan” ifadesini kullandığı gerekçesiyle uzaklaştırma cezası alan HDP eski milletvekili Osman Baydemir’e ilişkin yaptıkları açıklamanın yargılama konusu yapılmasına tepki gösteren Eren, Türkiye’nin 100 yıllık sosyal, siyasal, toplumsal meselelerinin yargılaya havale edilerek üzerinin kapatılamayacağını vurguladı.
ERDOĞAN’IN ‘KÜRDİSTAN’ VİDEOSUNU İZLETTİ
“Kürdistan”, “Kürt coğrafyası” kavramlarının tarihsel bir gerçekliği olduğunu, bu isimlerin birçok kaynakta geçtiğini ifade eden Eren, bu gerçeğin bir mahkeme kararıyla değiştirilemeyeceğini söyledi. Eren, bu sözlerinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 19 Kasım 2013’te Meclis Grup Toplantısı’nda konuşmasında söylediği “Kürdistan’ı orada görecekler” açıklamasının görüntüsü ve sesini cep telefonundan mahkeme heyetine izletti. Mahkeme heyeti, Eren’in kendilerine dinlettiği videoyu tutanağına “Videonun içeriğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Güneydoğu hakkında Kürdistan şeklinde hitabının olduğu görüldü” şeklinde geçirdi.
Söz konusu videoyu “Kürdistan açıklamasının meşruiyetini göstermek için değil, yargının Kürtler konusunda izlediği ayrımcı tutumu göstermek için” izletmek istediğini dile getiren Eren, önemli olanın bu coğrafyada yaşayan insanların kendisini nasıl tanımladıkları olduğunu, Kürdistan gerçekliğinin meşruiyetini de burada aradıklarını kaydetti.
‘SORUNLARIN TEMELİNDE YÜZLEŞMEME YATIYOR’
Eren, sözlerinin devamında Baro olarak Ermeni Soykırımı’nın yıl dönümüyle ile ilgili yaptıkları açıklama üzerinde durdu. Bu açıklamanın yargı konusu yapılmasıyla kendilerine “bu meseleyi tartışmayın, konuşmayın denilmek istendiğini” söyleyen Eren, Ermeni Soykırımı’nı tartışmaları ve yüzleşmeleri gerektiğini kaydetti. Eren, Türkiye’nin bugün yaşadığı sorunların temelinde de bu sorunlarla yüzleşilmemiş olmasının yattığını vurguladı.
Kinden ve nefretten arınmanın, barışa giden yolunun yüzleşmekten geçtiğini söyleyen Eren, Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğini, Baro olarak açıklamayı da bu nedenle yaptıklarını belirtti.
‘TARİHSEL GERÇEĞİ İFADE ETMEK SUÇLAMA KONUSU YAPILAMAZ’
Avukat Yunus Muratakan ise, yaptığı savunmada Diyarbakır Barosu’nun temel hak ve özgürlüklere ilişkin bugüne kadar yürüttüğü mücadelenin ve kullandığı kelimelerin bu davada yargılama konusu yapıldığına dikkat çekti. Kürtlerin yaşadığı coğrafyaya “Kürdistan” denilmesinin suç olarak gösterilmesinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Muratakan, Baronun tarihsel bir gerçekliği ifade etmesinin suçlama konusu yapılamayacağını belirtti.
Baro yöneticilerinin Avukatlık Kanunu’nun 76. Maddesi uyarınca kendilerine yüklenen yükümlülükleri yerine getirdiği için bu davada yargılandığını vurgulayan Muratakan, bu durumu kabul etmediklerini, yapılan bütün açıklamalarını ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
21 ŞUBAT’A ERTELENDİ
Söz verilen iddia makamı, dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesini istedi. Sanık avukatlarının da dosyadaki eksikliklerin giderilmesi talebinde bulunmasının ardından duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme başkanı, sonrasında ara kararlarını açıkladı. Bazı sanıkların duruşmaya katılamayacakları yönündeki mazeretlerini kabul eden mahkeme, sanık avukatlarına kovuşturma şartının eksikliği iddiaları konusunda savunma yapmaları için gelecek celseye kadar süre verilmesine karar verdi. Davanın bir sonraki duruşması 21 Şubat 2022 tarihine ertelendi. (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***