Sanatçı Metin Akpınar 24 Aralık 2018’de evinin kapısının sabah saatlerinde polis tarafından çalınması ve gözaltına alınmasıyla ilgili ilginç bir ayrıntıyı 3 yıl sonra anlattı. Akpınar, ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret davası’ sürecinde polisler tarafından adliyeye götürülürken yolda kararın değiştiğini belirterek, “Basın soruşturmasına gidiyorduk, yolda karar değişti teröre gittik” dedi.
Candaş Tolga Işık’la Az Önce Konuştum programına konuk olan sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu Metin Akpınar soruşturma sürecinde yaşadıklarını anlattı.
‘EŞİM DAHA UYUYORDU, POLİSLER GELDİ’
Akpınar, Adliyede tost yerken çekilen fotoğrafına ilişkin soruyu yanıtlarken şuları söyledi:
“Barış Yarkadaş çekti o fotoğrafı. Şak döndüm. Ben 10 tane ilaç alan adamım. Oraya paldır küldür geldim. Evden ekipler geldi aldı. Bir de bir şeyler yiyip aldığım ilaçlar vardı. Avukatım söyledi. Orada meğerse tost böyleymiş. Orada yalnız bu dramı yaşayan ben değilim. Çok üzücü bir fotoğraf. Beni çağırsalar gitmez miydim. Sabah 9’da geldi ekip. Eşim daha uyuyordu, polis geldi götürecekler dedim. Avukatımı aradım, avukatımın söylediklerini söyledim. Giyindim gittim, zarif davrandılar bana. Ama şurada bir sıkıntı çektim. Basın suçları soruşturmasına gidiyorduk, yolda değişti bu. Ekibe telefon geldi. Oraya gitmeyin teröre gidin diye. Hatta Müjdat’a dedim ki galiba 15 sene yiyeceğiz. Onun dışında başka bir sıkıntı olmadı.”
‘DÜŞÜNME ÖZGÜRLÜĞÜ VAR, İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ YOK’
İfade hürriyetinin önemine değinen sanatçı Akpınar, “İnsan her şeyi düşünebilir. Kötü şeyler de. Ama söylemeli mi den itibaren denge başlıyor. Düşünce özgürlüğü çok önemli değil. İfade özgürlüğünün olmaması kötü. Düşüncenin en soylu biçimi sanat. Bir hukuk düzeni düşüncenin ifadesine karşıysa sanata da karşıdır. Biz de sadece düşünme özgürlüğü vardır. Ötekiler maalesef özgür değildir.” ifadelerini kullandı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***