Türkiye İstatistik Kurumu’nun ‘makyajlı‘ olduğu gerekçesiyle eleştirilen rakamlarına göre tarımsal girdi enflasyonu yüzde 30’a yakın. Gübre ve ilaç fiyatları ise geçen yıla göre yüzde 100’den fazla artmış durumda.
Dolar kurunun 9,50’lere gelmesi ve peş peşe gelen akaryakıt-elektrik zamları da hesaba katıldığında çiftçilerin maliyetlerindeki artışın boyutu devasa.
Ankara Sincan’daki soğan üreticileri, ürettikleri malı artık maliyetin yarısına bile satamadıklarından dert yanıyor.
Girmeç’te çiftçilik yapan Şakir Çoban 1 liraya mal ettiği soğanı 30 kuruşa satmak zorunda kaldığını dile getirdi.
Çoban şunları söyledi: “Biz bunu sattığımız zaman elimize para da geçmiyor. Bizden alan arkadaşlar satıp ödemesini ne zaman alırsa parayı da bize o zaman veriyor. Aradaki farkı nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum. Traktörü satacağım. Ayrıca elektrik faturalarımız çok yükseldi. Bizim tarımsal sulamada kullandığımız elektrik çok pahalı. Özelleştirme diyorlar ama özelleştirilince de böyle oluyor.”
Çiftçi Murat Bircan da 85 dekarlık arazisinde sulama için kullandığı günlük elektrik maliyetinin 500 lira olduğunu ifade etti.
Üretim maliyetlerinin çok yüksek olduğunun altını çizen Bircan şöyle devam etti: “DAP gübresi geçen sene 3 bin 100 liraydı. Bu sene oldu 7 bin 500 lira. Soğan çuvalının tanesi geçen sene 95 kuruştu. Bu sene gelen zamlarla 1 lira 80 kuruş. Bir çuval soğanın masrafı 11 lira. Çuvala teklif edilen rakam 6 lira. Artık ekecek durumumuz da kalmadı. En iyi soğanın kilosu ise 50 kuruş. Zararımız gün geçtikçe artıyor.”
Mevsimlik tarım işçisi Ethem Yüzügüldü, altı ay boyunca Girmeç’te soğan tarlasında çalıştıklarını, geçim sıkıntısı nedeniyle tarlada çalışan çocuklarını okula yollayamadıklarını söyledi.
Yüzügüldü’nün açıklamaları şöyle: “LPG, geldiğimizde 3 lira 25 kuruştu, şu an LPG 5 lira 65 kuruş. Bir araba, dolmuş, Urfa’dan buraya kadar 3 bin lira 650 lira… Yiyecek içecek, et derken 5 bin lira. Ne para var ne bir şey var. Altı ay boyunca çalış, bir kilo çay geldiğimizde 50 liraydı, şu an 120 lira. Bir çuval un şu an 250 lira. Dört kişi çalışsan bir çuval un gelemez. Benim sekiz tane çocuğum var. Biri evli, geri kalan öğrenci. Para yüzünden okuyamadı, şu an okusa üniversiteyi kazanırdı.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***