Koronavirüs pandemisiyle cezaevlerinde tutukluların açık görüş, spor, sohbet, kurs gibi sosyal faaliyetler ve sağlığa erişim hakları da engelleniyor. Diyarbakır 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutuklulara yönelik baskılar, can güvenliğini tehdit ediyor. Diyarbakır 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hamza Kaya, annesi Türkan Yıldız’la yaptığı telefon görüşmesinde, kendilerine yönelik baskıların fiziki saldırılara dönüştüğünü söyledi.
2017’de “örgüt üyeliği” iddiasıyla verilen 6 yıl 3 hapis cezası nedeniyle tutuklu bulunan Kaya, annesi Türkan Yıldız’a kendilerine yönelik baskıların her gün yeni bir boyuta vardığını dile getirdi. Anne Yıldız, oğlunun anlatımlarını Mezopotamya Ajansı’na şöyle aktardı: “Koğuşlarına arama adı altında önce asker ardından gardiyanlar tarafından baskın yapılmış. Yapılan baskın sırasında aynı odada kalan arkadaşıyla birlikte fiziki saldırıya maruz kaldıklarını paylaştı. Burada baskılar çok arttı, eğer cenazemizin çıkmasını istemiyorsanız, gerekli tüm sivil kuruluşları, halkımızı bu konuda duyarlılığa çağırın dedi.”
SAVCI: BANA NE, BENİ İLGİLENDİRMEZ
Oğlunun yaklaşık 4 ay önce koğuş araması sırasında hazır bulunan Diyarbakır 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi Savcısı’na yaşadıkları hak ihlallerini anlattıklarını ancak savcının kendilerine “Bana ne, beni ilgilendirmez” yanıtı verdiğini aktaran Yıldız, “Bir savcı bunu derse, başka birisi artık ne der” diye konuştu.
Cezaevi görüşmelerinin 2 kişiyle sınırlandırıldığını ifade eden, cezaevi girişlerinde defalarca aramalara maruz kaldıklarını söyledi. Yıldız, bir başka sorunun ise elbise kotası olduğunu belirterek, “Elbise kotasından dolayı elbise çocuklarımıza elbise götüremiyoruz. Artık önümüz kıştır, havalar soğudu. Elbiseler yazın gibi kuruyamaz, bu nedenle bu elbise kotasının kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
Verilen yemeklerin az ve sağlıksız olduğunu dile getiren Yıldız, bu nedenle birçok tutuklunun ağızlarında yaralar çıkması ve karın ağrılarından şikayet ettiğini söyledi.
‘DUYARLILIK ÇAĞRISI’
Yaşanan ihlallerin sonlandırılmasını isteyen Yıldız, “Çocuklarımız bir aile için cezaevinde değiller, bu halk için cezaevindeler. Her ne olursa olsun, çocuklarımızın yanındayız ve onlarla gurur duyuyoruz. Yaşananlara karşı sivil toplum örgütleri olsun, gerek buradaki halkımız olsun gerek, Avrupa’daki halkımızı ve uluslararası kamuoyu cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı duyarlı olmaya çağırıyorum. Bu ihlallere son verilmesi için gerekli adımların atılmasını istiyorum” çağrısında bulundu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***