Türkiye ekonomisi özellikle döviz ve faiz cephesindeki gelişmelerle son yıllarda çalkantılı bir dönemden geçiyor. Döviz kurunu kontrol altına almakta zorlanan hükümet, son iki yılda dördüncü kez Merkez Bankası başkanını değiştirdi.
Merkez Bankası’nın ekonomistlerin beklentilerinin aksine faiz indirimine gitmesi ve Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun görevden alınabileceği söylentileri 2021 sonuna gelinirken Dolar/TL kurunda yine yukarı yönlü hareketlenmeye neden oldu.
Son olarak dün yine Merkez Bankası’nda üç üst düzey yetkilinin görevine son verilmesi, yeni bir rekorla Dolar’ı TL karşısında 9,19 düzeyine taşıdı.
Yüksek faize karşı olduğunu sık sık tekrar eden Erdoğan 3 yıllık Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sürecinde 4 merkez bankası başkanı ile çalıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu’na güvenini kaybettiği ve görevden alabileceği iddia ediliyor.
Yerli ve yabancı ekonomistlerin çoğunluğu, enflasyon düşürülmeden faiz oranlarının indirilmesinin döviz kuru üzerinde baskı oluşturacağı uyarısında bulunuyor.
Dolar/TL ilk zirvesini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişte gördü
Bu arada Merkez Bankası, faiz indirimlerinde çekirdek enflasyon rakamlarını referans almaya başladı.
Dolar ve Euro’nun son 5 yıllık seyrine bakıldığında 2016 yılı sonlarında 3 TL seviyesinde olan dolar, 5 yıl sonra 9 TL seviyesini aştı. Euro/TL kuru da aynı zaman aralığı içinde 3,5 TL seviyesinden 10.4 düzeyine yükselmiş durumda.
ABD Doları, 7 TL olan ilk zirvesini 2017 referandumunda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kabul edilmesini takip eden süreçte görmüştü.
2018 temmuz ayında yüzde 18 düzeyinde olan gösterge faiz oranları kur şokunu dengelemek için aynı yılın eylül ayında sert bir şekilde yüzde 24’e yükseltildi.
Sonrasında kademeli olarak azaltılan gösterge faiz oranı 2020 mayısında yüzde 8,25’e kadar geriledi. 2020’nin ağustos ayından itibaren faizler yine yükselme trendine girdi ve son olarak yüzde 19’dan yüzde 18’e indirildi.
Enflasyon tarafında da benzer bir seyir söz konusu. 2017 yılı başlarında yüzde 9 civarında olan enflasyon, 2018 yılında yüzde 25’i aşarak uzun yıllar sonra en yüksek seviyeyi gördü. Enflasyon oranları daha sonra düşme eğilimine girse de 2020 yılı sonlarında yeniden artmaya başladı.
Küresel gıda fiyatları, Covid-19 salgınının etkisini gösterdiği 2020 yılından bu yana yükselişini aralıksız sürdürürken, bu artış dünya genelinde artan enflasyonun itici güçlerden birini oluşturuyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***