URFA – Savaştan dolayı Deyrazor’dan Urfa’ya göç eden heykeltıraş Akram Saffan, “Hiç kimseye faydası olmayan savaş, yoksullara, çocuklara, kadınlara hayatı çekilmez hale getirdi. İnsanların çığlıkları artık suskun istiyorum” diyor.
Suriye’de yaşanan savaş 10’uncu yılını geride bırakırken, savaş nedeniyle göç edenler gittikleri ülkelerde yaralarını sarmaya çalışıyor. 2015’te 200’den fazla eserini Deyrazor’da toprağa gömerek ülkesinden ayrılmak zorunda bırakılan heykeltraş Akram Saffan da göç yollarına düşen milyonlarca mülteciden biri. Yalın ayak bir şekilde sınırı geçmek zorunda bırakılan Saffan, Urfa’ya geldi. Urfa’da hayatını idame edebilmek için başta inşaat işi olmak üzere birçok alanda çalışan Saffan, diğer yandan evini atölye yaparak yeni heykeller yonttu. Savaşın gerçekliğini yaptığı heykellere işleyen Saffan aradan geçen 6 yılda Türkiye’nin farklı illerinde birçok bireysel sergi açtı. Saffan, Karaköprü Yaşam Sokağı’nda açtığı atölye ile yeniden sanatını icra edebileceği bir mekana kavuştu.
İNŞAAT İŞÇİSİ BİR HEYKELTRAŞ
Urfa Büyükşehir Belediyesi için bir mermer çalışması yapan Saffan ile yeni açtığı atölyede, hayatı ve yaptığı eserler üzerine konuştuk. Suriye’de iç savaştan önce mutlu bir yaşamı olduğunu anımsatan Saffan, 40 yıl boyunca sürdürdüğü heykeltraş mesleğini devam ettirdiğini belirtti. Urfa’ya gelmeden önce DAİŞ tarafından esir alındığını söyleyen Saffan, işkence gördüğünü, yapılan bir bombardımanda tutulduğu cezaevinin yıkılması ile kaçabildiğini ifade etti. 4 günlük uzun bir yürüyüşten sonra Urfa’ya ulaştığını kaydeden Saffan,“Tabi ilk geldiğimde kimim kimsem yoktu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Uzun sürdü, anlatsam kitaplara sığmaz. 100 TL yevmiye karşılığında inşaatta çalışarak hayatımı idame ettirdim. Bu süre zarfında sanatımı icra etmeyi bırakmadım. Savaşta kaybettiğim annemin, Suriye halkının yaşadığı acıları heykellerime işledim” dedi.
Saffan kendi göç hikayesini, “Savaş ve sonrasında yaşanan göç yollarında insanlık dışı şeyler gördüm. Görmemek için gözlerimi kil ile kapatmak istedim. Sanki kalbim geçtiğim o dikenli teller üstünde yırtılmıştı. Hala kanıyorum” sözleri ile anlattı. Savaştan sonra yaptığı eserleri ‘Mecazın Murçları’ adıyla 2018 yılında Mardin Müzesi’nde sergileyen Saffan’ın bu ilk kişisel sergisi oldu.
ESERLERİNDE ‘İNSANLIĞIN YÜZÜ’ VAR
Mardin’de gerçekleştirdiği ilk serginin ardından birçok ilde sergiler açtığını dile getiren Saffan, tek hayalinin sanatını icra edebilecek bir atölye olduğunu, ona kavuşmanın sevincini yaşadığını söyledi. Karaköprü Yaşam Sokağı’nda bulunan atölyesinde heykel yontmanın yanında, ağaçlardan çeşitli eserler yapan Saffan’ın tüm eserlerinde “hüzün, çığlık ve acı” var.
Saffan, eserlerine ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Yaptığım eserler insanlığın şu anki yüzünü yansıtıyor. Hiç kimseye faydası olmayan savaş, fakir insanlara, çocuklara, kadınlara hayatı çekilmez hale getirdi. Ben de sanatımı bu yönde hep yapmaya çalıştım, insanların çığlıkları artık suskun istiyorum.”
MA / Emrullah Acar
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***