Kanal 42 Televizyonu’nda yayınlanan Sümen Altı programına konuk olan Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın, 3-5 yıl sonra AKP içinde görev yapan isimlerin “AK Parti’de üye veya yöneticiydim” diyemeyecek duruma geleceklerini iddia etti.
Gazeteciler Mücahit Enes Turbil ve Emre Özgül’ün sorularını yanıtlayan Aydın, Bülent Arınç’ın “CHP’nin oyu artıyor” çıkışını da yorumladı.
“MYK içerisinde de ciddi rahatsızlıklar var”
İnsanların büyük bir ekonomik yıkımla karşı karşıya olduğunu dile getiren Aydın, “İnsanların canı yanıyor. Bir ekonomik suç işleniyor. Merkez Bankası’na özellikle son 4 yıldır sıklıkla müdahale edildi. Talimatla faizlerin artırılması, indirilmesi tartışmaları yaşandı. Böyle bir ortama yatırımcılar meyletmez. Para canlıdır, nereye akacağını bilir. Bir keyfilik ve hoyratlık var” dedi.
Yaşanan gelişmeler konusunda AKP içerisinde de ciddi rahatsızlık olduğunu Merkez Bankasına müdahale, dövizin artışı, artış üzerinden bir sermaye transferi yapıldığı yönünde ciddi kaygılar olduğunu kaydeden SP Sözcüsü, “Bu artıştan muhakkak birileri istifade ediyor. Bu, çalışılmış bir durum. Milletvekilleri içerisinde de, MYK içerisinde de ciddi rahatsızlıklar var ama maalesef Türkiye’de insanlar düşüncelerini rahatça ifade etme ortamı içerisinde de değil. Doğruları dile getirmeye cesaret edenler, bir miktar dışlandılar. İçeride serzenişler, itirazlar var. Bir araya geldiklerinde konuşuyorlar. Partilerine veya Cumhurbaşkanına zarar verir saikiyle yutkunuyorlar” diye konuştu.
“İyi bir sınav veremediler”
AKP’yi gönülden ve samimiyetle savunan insanların sayısının oldukça azaldığını ve 45-50 yaşın üzerindeki insanların, ‘Ben de eski Refah Partiliyim, MSP’liyim. Benim annem, benim babam şöyleydi böyleydi’ dediklerini dile getiren Birol Aydın, “Zannediyorum, yaşayarak göreceğiz. Bundan 3-4-5 yıl sonra ‘Ben de AK Parti yöneticisiydim, üyesiydim’ diyemeyecek duruma gelecek insanlar. Çünkü güçlü bir miras olmayacak. Ülke bir kısım kazanımlar elde etmiş olsa bile, 20 yılda yapılması gerekenlerle mukayese edildiği zaman çok önemli mesafeler kat edilmediğini görecek insanlar. İnsanlar ‘AK Partiliydim’ diyemeyecek duruma gelecek. Kim söyleyebilir ki bugün kamuda çok görünür olanların, siyasette merkez rol oynayanların iyi bir sınav verdiklerini. İstisnaları kenarda koyalım. Bir genelleme yapıyorum ama içinde temiz kalmış, her açıdan kendini muhafaza etmiş düzgün insanlar da var ama bir bütün olarak belediye başkanlarından, daire başkanlarına, Milletvekillerinden, bakanlara iyi bir sınav verilememiş” dedi.
“Önümüzdeki süreçte insanların ‘ayet, din, iman, hadis’ demiş olmalarının bir karşılığı yok”
“Ahlaki açıdan diplerdeyiz. İsrafta, yolsuzlukta, ahlaksızlıkta diplerdeyiz. Kişisel ve kamusal ahlaka ait gıpta edilecek, örnek alınabilecek bir şeyler ortaya konulamamış. Büyük bir görev erozyonu var. Bugünler övünçle yad edebilecek bir durum olarak görülemeyecek” diyen Birol, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öyle zannediyorum ki, AK Parti döneminin içinde bulunmuş olmayı insanlar övünçle dile getiremeyecek. Bugün çok nitelikli bürokratlarımız var ama bunlar değersizleştirildi. Bunlardan bir kısmı suistimal edildi. Bir kısmı yanlış yapmaya mecbur edildi. Bir kısmı da bu işin gönüllüsü oldular. Bir dağınıklık var. Büyük bir güven erozyonu yaşanıyor. Önümüzdeki süreçte insanların ‘ayet, din, iman, hadis’ demiş olmalarının bir karşılığı yok, olmayacak. Niye? Görülen bir şey var. Adalet konuşulacak bir şey değil, uygulanacak bir şeydir. Ayet, hadis de konuşulacak bir şey değil. Örnek alınıp, yaşanılacak bir şeydir. 20 yıl çoğu zaman sözün doğrusu söylendi ama doğru örneklendirmeler ortaya konulamadı. Nesillerimiz bizi iyi görmüyor ve iyi yad etmiyor. Son dönemdeki listeler bile kendi başına büyük bir kırılmadır, büyük bir yıkımdır”
“Cemaatle can ciğer oldular, keşke dediler”
AKP’ye oy verenlerin, AKP içinde görev yapmış isimlerin önümüzdeki süreçte bir pişmanlık yaşayıp, yaşamayacağı konusunda sorulan soruyu da yanıtlayan Saadet Partili Birol Aydın, şunları söyledi:
“Olmaz olur mu? İnsanlar, ‘20 yılda iktidarın neye ihtiyacı vardı da olamadı’ diyecek. Cemaatle can ciğer kuzu sarması oldular, sonra ‘keşke’ dediler. Ergenekon-Balyoz sürecini ellerine, yüzlerine bulaştırdılar, orduyu yıprattılar ‘pardon’, ‘keşke’ dediler. Bir çözüm süreci başlattılar, keşke dediler. Bu kadar keşke bir şey ifade etmiyor ki”
“Bülent Arınç söylediği sözün nereye varacağını bilir”
Bülent Arınç’ın ‘CHP’nin oy oranları yükseliyor’ ifadesi ile ilgili sorulan soruya da cevap veren Aydın, “Bülent Arınç, tecrübeli bir siyasetçi. Söylediği sözün nereye varacağını bilir. Yaklaşık 45 yıldır Türkiye’de üslubuyla, dili ve hitabet şekliyle dikkatleri üzerine hep çekmiştir. Ekranlarda söylediği her bir sözü de ölçüp tartarak söylemiş olduğu ihtimalini çok güçlü görüyorum. AK Parti’nin oyları düşüyor demenin ağır sorumluluğundan kaçtığı için bir başka partinin oyunun arttığını söylüyor. Ya da sempatik bir dille kaygı, korku ve endişe oluşturarak, mensubu olduğu partinin derlenip, toparlanmasına vesile olmak istemiş olabilir. Gördüğümüz şu yeni dönemde yeni bir iklim oluşacak Türkiye’de” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***