Tr724’ten Yusuf Dereli’nin haberine göre AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’ndan ‘soğuduğu’ yönündeki tartışmalar alevlendi. Şahap Kavcıoğlu’nun görevden alınacağı iddiası geçtiğimiz aydan bu yana konuşuluyordu. Son olarak geçtiğimiz hafta Reuters, ismi açıklanmayan kaynaklara dayandırdığı analizinde Erdoğan’ın Kavcıoğlu’na güvenini kaybetme aşamasına geldiğini yazdı. Önceki gün ise İngiltere merkezli Financial Times, Kavcıoğlu’nun yerine başkan yardımcısı Prof. Dr. Semih Tümen’in getirilebileceğine dair ‘duyumlar’ olduğunu kaleme aldı.
ŞAHAP KAVCIOĞLU, ERDOĞAN’I YANILTTI MI?
Tayyip Erdoğan’ın Şahap Kavcıoğlu’na tepkili olduğu sır değil. Özellikle enflasyon konusunda kendisini yanılttığını düşündüğü belirtiliyor. Erdoğan’ın geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamaya göre enflasyon ağustos ayından itibaren düşecekti. Ancak tam aksine yükseldi ve öyle görünüyor ki yükselmeye de devam edecek.
Erdoğan’ın hışmından korkan Şahap Kavcıoğlu, koltuğunu korumak için geçtiğimiz ay ‘çekirdek enflasyon’ çıkışı yaptı. Ardından politika faizini 100 baz puan düşürerek yüzde 18’e çekti. Şahap Kavcıoğlu’nun ‘çekirdek enflasyon’ çıkışı öncesinde 8,27 seviyelerinde olan dolar kuru, faz indirim kararıyla 8,90’a dayandı. Türkiye’nin dış borcu yaklaşık 447 milyar dolar. Bu miktarın yaklaşık 179 milyar doları kamuya ait.
LİYAKATİ SORGULANIYOR
Şahap Kavcıoğlu’nun koltuğunu korumak için yaptığı zoraki faiz indiriminin ülkeye maliyeti kaba bir hesapla 274 milyar TL! 1 puanlık faiz indirimi ülkenin dış borcunu 274 milyar TL artırdı! Sadece kamunun dış borcu ise 113 milyar TL yükseldi!
Görüldüğü gibi Şahap Kavcıoğlu’nun ‘yönetimindeki’ MB’nın performansı hiç de iç açıcı değil. Mızrak çuvala sığmıyor. ‘CDS’ risk primi açıklamasıyla liyakatinin de sorgulanmasına neden olan Kavcıoğlu’nun, “Doların yükselmesi için bir neden yok. Enflasyon göstergeleri geçici.” gibi hiçbir dayanağı olmayan açıklamaları da tarihe geçti!
SORUN MB’NİN BAŞKANLARI MI?
Öyle görünüyor ki Erdoğan, Şahap Kavcıoğlu’nun ipini üç vakte kadar çekecek. Peki Kavcıoğlu’nun yerine bir başka ismin getirilmesi sorunu çözer mi? Sorun kişilerden mi kaynaklanıyor yoksa sistemden mi?
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘faizleri indirin’ talimatlarını yerine getirmediği gerekçesiyle ‘bağımsız’ olduğu iddia edilen Merkez Bankası’nın Başkanı Murat Çetinkaya tek bir kararnameyle 6 Temmuz 2019’da görevden alındı.
Laf dinlemeyen Murat Çetinkaya’nın yerine ise ‘itaatkar, her emri koşulsuz uygulayacak’ Murat Uysal getirildi. Uysal göreve geldiğinde Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 24 seviyesinde idi.
ERDOĞAN FAİZLER İNECEK DİYOR, FAİZLER İNİYOR!
Murat Uysal Merkez Bankası’nın başına geçtikten sonra Para Politikası Kurulu’nun kararlarını Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamaya başladı! 25 Temmuz 2019’da yüzde 19,75’e indirilen politika faizi, üst üste 9 toplantıda düşürülerek yüzde 8,25’e çekildi. Uysal, faizleri en çok indiren MB başkanı olarak tarihe geçti.
Ancak kurdaki yükselişin sürmesi üzerine geçtiğimiz yıl Eylül ayında politika faizini 200 baz puan artırmak zorunda kaldı. Bu arada MB’nın 128 milyar dolarlık rezervi kuru belli bir seviyede tutmak için eritildi. 7 Kasım 2020’de ise görevden alındı, yerine Naci Ağbal getirildi.
NACİ AĞBAL, DOĞRU İŞLER YAPTI
Naci Ağbal, doğru işler yaptı. Sıkı para politikası uygulayacağını açıkladı ve dediğini kısmen de olsa yaptı. Elinde rezerv kalmadığı için faiz silahını kullandı ve para politikası faizini yüzde 19’a çekti. Türkiye’nin dünyada en yüksek faiz veren 7. ülke durumuna gelmesinin sorumlusu Ağbal değildi. Ağbal, kendinden önceki yönetimin günahlarının bedelini ödedi. 200 baz puanlık son politika faizi artış kararının ardından Erdoğan, Ağbal’ın da ipini çekti. Yerine Şahap Kavcıoğlu getirildi…
SORUN KİŞİLER DEĞİL, ERDOĞAN!
Bugün ise Şahap Kavcıoğlu’nun da görevden alınacağı konuşuluyor.
Yazının başında sorduğumuz sorunun cevabına gelecek olursak; sorun MB’nın başında kimin olduğu değil. Murat Uysal gider, Naci Ağbal gelir. Ağbal gider, Kavcıoğlu gelir. O gider bir başkası oturur koltuğa… Yeni Türkiye’de kişilerin hiçbir önemi yok…
Sorun ‘tek adam’ sistemi nedeniyle MB’nın bağımsızlığının tamamen yok edilmiş olması. Erdoğan’ın kendisinden başkasına saygısı yok! MB’na olan güveni yerle bir etti. Eğitimden sağlığa, dış politikadan ekonomiye, spordan fındık taban fiyatlarına kadar her şeye tek adam karar veriyor.
Erdoğan’ın ‘piyonu’ çok… Şahap Kavcıoğlu’ndan sonra gelecek olan ‘yeni piyon’ muhtemelen ondan da ‘liyakatsiz ve omurgasız’ biri olacak. Onun ömrünün ne kadar olacağını da zaman gösterecek…
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***