ERSAN AY | BRÜKSEL TR724
Polonya Anayasa Mahkemesi, Avrupa Birliği (AB)’nin en yüksek yasal otoritesi olan Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) bazı hükümlerinin Polonya’nın egemenliğini, Polonya Anayasa Mahkemesinin üstünlüğünü ve hukukun üstünlüğü ilkesini ihlal ettiğine karar verdi. ABAD tarafından verilen bazı kararların, Polonya yargı yetkisi üzerinde hiçbir üstünlüğünün olmadığı açıklandı.
Mahkeme kararı, Polonya yasalarının AB hukuk kurallarından daha öncelikli olduğu anlamına geliyor ve AB hukuk kuralları devletler arası yapılmış uluslararası anlaşmalarla bir tutuluyor. Verilen kararın AB ile Polonya arasındaki gerilimi daha da artıracağı öngörülürken, ‘Brexit benzeri bir Polexit yaşanabilir mi?’ sorusunu da gündeme getiriyor.
AB’den mahkeme kararına tepkiler gecikmedi. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, en büyük önceliklerinin Polonya vatandaşlarının haklarının korunması ve Polonya vatandaşlarının Avrupa Birliği üyeliğinin sağladığı avantajlardan yararlanmalarını sağlamak olduğunu belirtti. “AB vatandaşları ve Polonya’da iş yapan şirketler, Avrupa Adalet Divanı kararları da dahil olmak üzere AB kurallarının Polonya’da tam olarak uygulandığına dair yasal garantiye ihtiyaç duyuyorlar” dedi. Ursula von der Leyen, Polonya ile yaşanan bu hukuki anlaşmazlıkta AB yasalarının üstünlüğünün ve uygulanmasının sağlanması için elindeki tüm yetkileri kullanma sözü verdi: “Antlaşmalarımız çok açık. Avrupa Adalet Divanı’nın tüm kararları, ulusal mahkemeler de dahil olmak üzere tüm Üye Devletlerin makamları için bağlayıcıdır. AB hukuku, anayasal hükümler de dahil olmak üzere, ulusal hukuka göre önceliğe sahiptir. Bunu, tüm AB Üye Devletleri Avrupa Birliği üyesi olmanın gereği olarak imzalar.”
ALMANYA’DAN POLONYA’YA UYARI
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Avrupa yasalarının AB genelinde uygulanması konusunda Komisyona tam destek verdiklerini söyledi. Avrupa Birliği’nin temelini oluşturan ortak kurallara bağlı kalınması söyleyen Maas, Polonya’nın AB’nin bir parçası olarak kalmak istiyorsa Avrupa yasalarına uyması gerektiğini ifade etti. Fransa Avrupa İşleri Bakanı Clément Beaune Polonya’nın bu kararını “Avrupa Birliği’ne bir saldırı” olarak nitelendirirken Polonya’nın bloktan “fiili bir çıkış” eğiliminde olduğunu sözlerine ekledi. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Polonya’daki bu gelişmenin çok ama çok endişe verici olduğunu belirtti ve Varşova’ya ateşle oynadıkları uyarısında bulundu. Avrupa Konseyi eski başkanı ve Polonya muhalefet lideri Donald Tusk Avrupa Polonya’sını savunmak için bir protesto çağrısında bulundu.
POLONYA SAVUNMADA
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Polexit gibi bir olayın yaşanmayacağını, Polonya’nın AB’den ayrılmak gibi bir niyetinin olmadığının altını çizerek sosyal medyadan Polonya’nın yerinin şimdi olduğu gibi gelecekte de Avrupa milletler ailesinin yanında olduğunu ve AB’nin son yıllarda Polonya’nın başına gelen en iyi şeylerden biri olduğunu duyurdu.
AB ile Polonya son dönemlerde birçok kez karşı karşıya geldi. Polonya ile yaşanan son krizlerden biri bazı belediyelerin topraklarının bir kısmında LGBT karşıtı bölgeler ilan etmeleri olmuştu. AB’nin milyarlarca avroluk yardımı askıya alma tehdidinin ardından birçok belediye bu uygulamadan geri adım atmıştı.
Birçok üye ülkenin korona virüs kurtarma planları onaylanırken AB yetkilileri henüz Polonya’nın 58 milyar avroluk kurtarma planını henüz onaylamış değil. Ayrıca bazı milletvekilleri Avrupa Komisyonu’nun Polonya’yı vermiş oldukları bu karar sebebiyle Avrupa Adalet Mahkemesine götürmesi gerektiğine inanıyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***