HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı AK Partili isimden Ekrem İmamoğlu’na geçtiğinden bu yana alttan alta devam eden mücadele, geçtiğimiz günlerde Adalar Belediyesi iskelesindeki mekanın tahliye kararı ile patlak verdi. Ortaya saçılan TÜGVA torpil listeleri mücadelenin farklı bir evreye girdiğini gösteriyor.
Önce Paralel Yapı’nın SADAT ayağı deşifre oldu. SADAT Başkanı Adnan Tanrıverdi, 15 Temmuz’dan sonra 3 yıl boyunca harp okullarında mülakatları yaptıklarını açıkladı. Tanrıverdi, “15 Temmuz kalkışmasından sonra emekli subaylar çağrıldı. Bu uygulama 2020 yılına kadardı, üç yıl görev yaptım. 2021’de eskiye dönüş yapıldı” dedi.
Tanrıverdi’nin bu açıklaması tahmin edildiği gibi Milli Savunma Bakanlığı tarafından yalanlandı. İddia sanki iktidar muhalifi birinden gelmiş gibi MSB açıklamasında, “yapılan haberler gerçeklikten uzaktır ve Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli Savunma Üniversitesini yıpratmaktan başka hiçbir amaç taşımamaktadır” denildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geleneğini bozanların neler yaptığına ilişkin ayrıntıları öğrenmek için biraz daha bekleyeceğiz anlaşılan.
Şimdi ise TÜGVA’da yeni bir gelişme yaşanıyor. Devlet kadrolarına girmenin tek bir kapısının olduğu anlaşılıyor. Ortaya konulan belgelerde yer alan bilgilere göre, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına, hakim savcı atamalarına, öğretmen atamasından nüfus memuru atamasına kadar hemen her alanda işe kimin alınacağını bu vakıftan giden listeler belirlemiş.
HER ŞEY ANAHTAR TESLİMİ YÜRÜYOR
Bilal Erdoğan’ın kurduğu Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA), Eyüpsultan’daki genel merkezi medyada yer alan haberlere göre kamu tarafından inşa edilip anahtar teslimi verildi.
Devlet içerisinde bugüne kadar nelerin kotarıldığına ilişkin bilgiler parça parça medyaya yansıdı. Gazeteci Metin Cihan, kendisine ulaşan TÜGVA belgelerini internetten paylaşmaya başlayınca, işin boyutları daha iyi anlaşılır oldu.
Bugüne kadar TÜGVA’yı daha çok AK Partili belediyeler ve kamudan bedelsiz ya da sembolik paralarla alıp kullandığı binalarla tanıdık. Adalar’da yaşanan iskele binasındaki yerin tahliyesi dikkatleri yeniden bu vakfa çevirdi.
Metin Cihan’ın yayınladığı belgelerden sonra havuz medyası beklenen tepkiyi verdi. Metin Cihan’ın ne PKK’lılığı, ne Gezi provokatörlüğü ne de Cemaat üyeliği kaldı.
Yayınlanan belgelerden sonra gelinen noktanın adını koyarsak, bunun adı tam bir Paralel Yapı. Cemaate 17-25 Aralık operasyonları sonrasında yönelttikleri Paralel Yapı suçlamasının gerçek adresinin neresi olduğu ortaya çıkmış oldu.
Tablonun özeti şu, kadroya alınacakların listesini TÜGVA hazırlıyor, mülakatı SADAT yapıyor. Emniyeti Menzil cemaati, orduyu SADAT, yargıyı da Hak Yol ya da diğer adıyla İskender Paşa cemaati paylaşmış. TÜGVA hep orta sahada pas dağıtıyor.
Metin Cihan’ın yayınladığı belgelerde her türlü detay var. Dileyen @metcihan Twitter hesabından girip ayrıntılara ulaşabilirler.
Bilal Erdoğan’ın kurucusu olduğu vakfın yaptığı işlere ilişkin bu kadar detay, ancak iktidar bloğu içinde oluşan derin bir çatlaktan sızabilir. Bu çatlağı illa iktidarı paylaşan iki siyasi parti olarak düşünmeyin.
Bu kırılma AK Parti ile MHP arasındaki bir ayrışma da olmayabilir. Çoğu kez dile getirildiği gibi büyük yapılar ister istemez kendi içerisinde bir koalisyondan oluşur. Esas çatlağın AK Parti koalisyonunda yaşanıyor olma ihtimalini lütfen göz ardı etmeyin.
METİN CİHAN 7 AYRI YAPIDAN DAHA SÖZ EDİYOR
Metin Cihan’ın verdiği bilgiye göre, Paralel Yapılanma sadece TÜGVA’dan ibaret değil. Yurtlara çökmek için 7 ayrı oluşum devrede. Listeler hazırlıyorlar, talepler oluşturuyorlar sonra aralarında paylaşım yapıyorlar.
İddiaya göre, ilk listede 821, ikinci listede 285 bina var. Öğrenciler yurt bulamazken, bunlar yurtları kendi aralarında paylaşıp kadrolaşmanın altyapısını oluşturmuşlar.
TÜGVA’nın vergiden muaf hale getirilmesinin üzerinden yıllar geçti. “Mali Destek Raporu” dosyasına bakıldığında kamu kuruluşlarının TÜGVA için neler yaptıkları gün gibi ortaya çıkıyor.
Bu yapı üzerinden insanlara ulaşanların da ilişkileri nasıl kirlettiklerini ortaya koyan paylaşımlar ise mide bulandırıcı cinsten. Detayları metne döküp paylaşmayacağım.
AK Parti ilçe başkanlığı yapan Naci Bilici, yazışmalarının ortaya çıkması üzerine Erdoğan ile fotoğrafının yer aldığı hesabını kapattı.
TÜGVA BAŞKANI ENESOĞLU’NUN AÇIKLAMALARI
Belgelerin yayınlanmaya başladığı sıralarda gazeteciler, TÜGVA Başkanı Emin Enesoğlu’na ulaşmaya çalıştı. Metin Ağırel ve İsmail Saymaz’ın ısrarlı aramalarına, “Toplantıda” olduğu gerekçesiyle cevap vermedi. Bir açıklama yapılacağı bilgisi verilmekle yetinildi.
Akıl almaz iftiralar!
Hukuksuz saldırılar!
İşgal girişimleri!
Sahte belgeler!Hayır.
Asla bu gençleri sindiremezsiniz. #HakikatKazanacak pic.twitter.com/qcDm1nTbqE— TürkiyeGençlikVakfı (@tugvaTR) October 12, 2021
Enesoğlu, el kol hareketleri, alt yazı ve vatan millet hamaseti yaparak inandırıcılığını artırmaya çalışıyor. TÜGVA’ya yapılanları 17-25 Aralıkta yapılanların aynısı olduğunu öne sürmüş. Kısacası “Bize kumpas kuruldu” diyor.
Toplumda her 4 kişiden 3’ü, 17-25 Aralık’ta yayınlanan belgelerin doğruluğuna inanıyor. AK Partililerin önemli bir kısmı da bunların gerçek olduğunu kabul ediyor. Bu belgeler yayınlandığı günden itibaren Türkiye’nin gündeminden hiç düşmedi. Bundan sonra daha çok gündeme geleceğine de şüpheniz olmasın.
Sedat Peker’in paylaşımları ve ifşaatı çözülmekte olan iktidarın ortalığa saçılan sabıkalarının fragmanları idi. Fragmanda izleyeceğimiz filmin adı konulmamıştı. TÜGVA izleyeceğimiz filmlerden birisi gibi duruyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***