Pandora Belgeleri onlarca siyasi lider, milyarder, siyasetçi ve kamu görevlisinin vergi cennetlerinde sakladığı mali sırlarını açığa çıkardı. Belgeler, dünyanın en zengin ve güçlü kişilerinin servetlerini vergi tahsildarlarından saklamasına olanak sağlayan düzenin sona erdirilmesi çağrılarını da yeniden gündeme getirdi.
Vergi cenneti olarak adlandırılan yerlerde paravan şirket, kıyı bankacılığı ve denizaşırı hesapların sağladığı mali gizliliği kullanarak vergiden kaçınmada yasaya aykırı kabul edilmiyor. Belgelerde adı geçen kişilerin büyük çoğunluğu açığa çıkan mali bilgilerinin yasalara uygun olduğunun altını çiziyor.
Ancak bu kişilerin kaçındıkları vergi ödemelerinin ülkelerini yoksulluk ya da iklim değişikliğiyle mücadele gibi çeşitli kamu hizmetleri için toplanabilecek paradan yoksun bırakması tepki topladı.
“Paravan şirketleri yasaklayın”
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Berkley Üniversitesi’nde gelir eşitsizliği ve vergiler konusunda çalışan ekonomi uzmanı Gabriel Zucman’a göre çözüm çok “net”: “Paravan şirketleri yasaklamak. Zucman paravan şirketleri hiç bir ekonomik faaliyeti olmayan, tek amacı vergi ve diğer hukuki düzenlemelerden kaçınmak olan kurumlar olarak tanımlıyor.
Yoksullukla mücadele eden İngiliz yardım kuruluşu Oxfam International Pandora Belgeleri’nin ülkeleri daha iyi bir amaca hizmet edebilecek mali program ve projelerde kullanılabilecek vergi gelirinden mahrum bırakan aç gözlülüğün en utanmaz örneklerini sergilediğini belirtti.
Kuruluştan yapılan açıklamada “Eksik hastaneler burada. İhiyacımız olan bütün ek öğretmen, itfaiyeci, kamu görevlisi için gereken ek para burada” ifadelerini kullandı.
Bu sorunla mücadele için vergi kaçınmanın ardındaki gizliliğin hedef alınmasını savunanlar ise küresel servet kaydının oluşturulmasından yana. Bu görüşü savunanlar paravan şirketlerdeki sahte yatırımları ifşa edecek böyle bir kaydın itibarlarını düşünen siyasetçi ve ünlüleri utandıracağı görüşünde.
Paravan şirketler en çok tercih edilen vergiden kaçınma yöntemlerinden biri. Bu şirketler genellikle servet sahiplerinin kimliğini gizleyen karmaşık bir ağ örgüsü katmalarına sahip. Servet sahibi asıl olarak bu şirketi kontrol etse ve mali olarak yararlanıyor olsa da, şirket kağıt üzerinde başka isimler üzerine kayıtlı görünüyor.
Pandora Belgeleri’nde örneğin Rusya Devlet başkanı Vladimir Putin’le gizli ilişkisi olduğu ileri sürülen bir kadın için Monaco’da 4 milyon dolar değerindeki dairenin satın alınmasında bu tür bir denizaşırı şirket kullanıldığı belirtiliyor.
AB, G7, ABD bu konuda neler yapıyor?
AB Komisyonu, Pandora Belgeleri’yle ilgili yaptığı açıklamada, genel olarak şeffaflığı desteklediklerini ve vergi usulsüzlüğüne karşı çalışmanın sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
Dünyanın en zengin ülkelerinden oluşan G7 Grubu ya da Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force) gibi çeşitli uluslararası yapılar da son yıllarda mülkiyet şeffaflığının iyileştirilmesi için çalışmalar başlatı.
ABD Temsilciler Meclisi geçtiğimiz yaz çokuluslu şirketlerin vergi ödemelerini ve diğer temel mali bilgilerini ülke bazında kamuoyuyla paylaşma zorunluluğu getiren bir düzenlemeyi onaylamıştı. Savunma Bakanlığı bütçesine sıkıştırılan kara para aklamaya karşı uygulamalar ve kurumsal şefafflk önlemleri ise Hazine bakanlığı tarafındna uygulanmayı bekliyor.
Biden yönetimi de Amerikan bankalarının müşteri hesaplarını ulusal vergi kurumuna bildirilmesini zorunlu kılan yasa önerisini Kongre’den geçirmeyi hedefliyor. Ancak Cumhurşyetçiler bu tür bir yasanın kişisel bilgilerin gizliliğini zedeleyeceği ve bankaların yükümlülüğünde haksızlık yaratacağı gerekçesiyle karşı çıkıyor.
Vergi cennetleri bu yıl büyük denetim altına girdi. Temmuz ayında 130 ülkeden müzakereciler küresel asgari vergi oranının yüzde 15’e düşürülerek çokuluslu şirketlerin karlarını yüksek vergi düzenlemesi olan yerlerden Bermuda ve Cayman Adaları gibi düşük vergi uygulaması olan yerlere kaydırarak vergi ödemesini en aza indirmesini önleme konusunda anlaşmıştı. Hala Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü tarafından ayrıntıları üzerinde çalışılan planın 2023 yılında yürürlüğe girmesi hedefleniyor.
Ancak bu yeni düzeneme her ne kadar çokuluslu şirketleri kapsasa da, Pandora Belgeleri’nde açığa çıkan paravan şirket ve benzeri yapılanmaları içermiyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***