İSTANBUL – MKM’nin “Berbang” şiarıyla düzenleyeceği 30’uncu yıl konserine katılım çağrısı yapan sanatçı Genim, “Sabahın ilk ışıklarının insanda yarattığı umut ve coşkuyla halkımızı konsere çağırıyoruz” dedi.
Diyarbakır’da 20 Eylül 1992’de JİTEM tarafından öldürülen Kürt bilgesi Musa Anter’in de aralarında bulunduğu bir grup aydın tarafından 27 Eylül 1991 yılında kurulan Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), 30 yıldır aralıksız bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. MKM, bugüne kadar tiyatro, sinema, müzik, halk dansları, çağdaş dans gibi sanatın birçok dalında yaptığı çalışmalarla binlerce öğrenci yetiştirdi. Komünal bir çalışmayla Kürt kültürünü geniş kitlelere ulaştırmayı esas alan MKM, 30’uncu yılını 16 Ekim’de yapacağı konserle kutlamaya hazırlanıyor.
KATILACAK SANATÇILAR
“Berbang (Tan vakti)” şiarıyla 18.00-24.00 saatleri arasında Bostancı Kültür Merkezi’nde yapılacak olan konser için hummalı bir çalışma yürütülüyor. Binlerce kişinin katılmasının hedeflendiği konserde, sanatçılar Xêro Abbas, Gülseven Medar, Mikail Aslan, Koma Jinên Sûrê, Ferit Elalmış, Engin Cengiz, Deniz Esmer, Genim, Weysi Ermiş, Nuray Balıktır, Uğur Can, Nurcan Değirmenci, Ruken Yılmaz, Ümit Uçar, Mervan Tan, Nurhak Kılagöz ve Talat Yeşil sahne alacak. Sulf Kadın Folklor ekibi, MA Müzik ile Hinek Henek gruplarının da oyun ve şarkılarıyla konser gecesinde sahne alması bekleniyor.
Koma Çiya’nın solisti Genim, uzun yıllardır emek verdiği MKM’nin çalışmaları ve konsere dair konuştu.
MKM’NİN KÜRT KÜLTÜRÜNE KATKISI
Genim, MKM’nin tüm baskı ve asimilasyon politikalarına rağmen Kürt kültürünün ve dilinin yaşatılması için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğüne dikkati çekerek, özellikle gençlerin kültür ve sanatla buluşmasına büyük katkı sağladığını ifade etti. Diğer kentlerde kendilerine bağlı faaliyet yürüten derneklerin kapatılmasıyla son süreçte sorumluluklarının arttığını söyleyen Genim, “MKM, Kürt sanat ve kültür arşivinin oluşumunda önemli bir geleneğe sahiptir. Bu açıdan bakılırsa Kürt kültürüne büyük katkısı olmuştur ve büyük bir sanat mirasının sahibidir ” dedi.
KONSERİN ÖNEMİ
90’lı yıllardan günümüze birçok aydın, sanatçı ve müzisyenin MKM’de yetiştiğini kaydeden Genim, Musa Anter ve Ali Temel gibi Kürt aydınlarının bu emekte büyük pay sahibi olduklarını vurguladı. Kuruluşlarından bu yana baskı ve yasaklamaların hiç sona ermediğini dile getiren Genim, Kürt kültürü üzerindeki baskılara işaret ederek, “30’uncu yılımızda Kürt kültürü üzerindeki kırım ve asimilasyonu bu tür etkinliklerle önlemek istiyoruz. Bundan kaynaklı bu yılki etkinliğimizin coşkulu geçmesi ve katılımı bizim için önemli” dedi.
YENİ YAŞAMIN NÜVELERİ
Pandemi sürecinden kaynaklı çalışmalarda bazı aksamaların yaşandığını anımsatan Genim, buna rağmen yeni yaşamın nüvelerini, sanatla halka taşımaya devam ettiklerini söyledi. Genim, “Sanat, toplumu diri tutmak ve halkta toplumsal duyarlılığı artırmak açısından önemli bir yere sahip. Bir taraftan halkımızın moral ve motivasyonunu diri tutarken, diğer yandan ürettiğimiz sanat anlayışında eksik yönlerimizi de görerek yeni yaşamı örmenin yol yöntemini arıyoruz” diye kaydetti.
KÜLTÜRÜ YARINA TAŞIMA AMACI
Genim, baskı ve yıldırma politikalarına rağmen coşkularını diri tutan nedenler olduğuna işaret ederek, “Bunun birçok nedeni. Birincisi Kürt’üz. Adalet ve yasa içerisinde hiçbir güvencemiz yok. Bizim coşkumuzu diri tutan halkımızın mücadelesi ve dinamikleridir. Biz olsak da olmasak da Kürt kültürü dün olduğu gibi bugün de yarında var olmaya devam edecek. Biz sadece bugünün ve yarının taşıcılarıyız. Dolayısıyla kendimizi yarına daha güçlü bir şekilde taşımalıyız. Halkımızın coşkusunu, umutlarını, sevinçlerini bir şekilde şarkılarımızda, türkülerimizde işleyerek yarına taşımayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.
MKM 30 YILDIR VARLIĞINI KORUYOR
MKM’nin özellikle Kürt kentlerinden göçlerin çok yoğun olduğu bir dönemde açıldığını hatırlatan Genim, şunları söyledi: “MKM asimilasyonun dorukta olduğu bir dönemde açıldı. 30 yıldır varlığını koruyor. Kürt kültür ve sanatı için çok önemli bir yerde durdu. Bugüne kadar yaptığımız bütün etkinlikleri halk sahiplendi. Bu gecemizi de halkımız en güçlü şekilde sahiplenecektir.”
Genim, konserin şiarına da değinerek, şöyle devam etti: “Şafak vakti, kurtuluşun, umudun ve sanatın yarını daha güçlü bir şekilde muştulayan anlamına gelir. Bize göre de şafak bize yakın. Halkımızın kurtuluşunun çok yakın olduğuna inanıyoruz. Bu açıdan şiarımızı ‘Berbang’ olarak belirledik. Bizler sabahın ilk ışıklarının insanda yarattığı umut ve coşkuyla halkımızı ‘Berbang’a çağırıyoruz. Büyük bir coşku içinde o geceyi kutlamak istiyoruz.”
MA / Esra Solin Dal
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***