Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 21 Ekim’deki Para Politikası Kurulu Toplantısı (PPK) özetini yayımladı. TCMB, söz konusu toplantıda faizi 200 baz puan indirerek, yüzde 18’den yüzde 16 seviyesine çekmişti. Merkez Bankası, PPK metninde enflasyondaki oynaklığa ve bu oynaklığın geçici olduğuna vurgu yaparak “geçici etkilerin ortadan kalkmasıyla enflasyonun yeniden düşüş eğilimine dönmesini sağlayacak sıkılıktaki parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir”
TCMB’nin PPK özet metni şöyle:
“Gıda grubunda yıllık enflasyon sınırlı bir şekilde gerilemiştir”
“Eylül ayında tüketici fiyatları yüzde 1,25 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,33 puan yükselişle yüzde 19,58 olarak gerçekleşmiştir. Bu gelişmede, hizmet ve enerji gruplarındaki fiyat artışlarının etkisi hissedilmiştir. Uluslararası piyasalardaki gelişmelere bağlı olarak kömür gibi katı yakıt fiyatlarında artışlar izlenmiş, şebeke suyu fiyatlarındaki yükselişlerle birlikte enerji enflasyonu yükselmiştir. Yaz aylarında fiyat artışları hızlanan gıda grubunda yıllık enflasyon sınırlı bir şekilde gerilemiştir. Öte yandan, tedarik zincirindeki sorunlar ile emtia piyasalarında ve yurt içinde enerji fiyatlarındaki artışların devamıyla üretici enflasyonu yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmiştir. Bu görünüm altında, B ve C endekslerinin yıllık enflasyonları yükselirken, yakın dönem eğilimleri bir miktar gerilemiştir.
Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları Eylül ayında yüzde 0,50 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 0,21 puan düşüşle yüzde 28,79 seviyesine gerilemiştir. Yıllık enflasyon işlenmiş gıda grubunda yüzde 25,79 ile yatay seyrederken, işlenmemiş gıda grubunda sınırlı bir düşüşle yüzde 32,06 olmuştur. İşlenmiş gıda grubunda fiyatlar yüzde 1,46 oranında artarken, hububat piyasasındaki görünüm paralelinde ekmek ve tahıllar alt grubunda fiyatlar yüzde 2,54 oranında yükselmiştir. İşlenmemiş gıdada fiyatlar yüzde 0,53 oranında gerilemiş, bu gelişmede son dönemde yüksek fiyat artışları sergileyen taze meyve ve sebze alt grubu fiyatlarında görülen düzeltme etkili olmuştur. Nitekim mevsimsellikten arındırılmış veriler, bu dönemde taze meyve ve sebze fiyatlarının yüzde 4,06 oranında gerilediğine işaret etmektedir.
“Enerji fiyatlarının artışında katı yakıt fiyatlarındaki artış belirleyici olmuştur”
Enerji fiyatları Eylül ayında yüzde 2,20 oranında artarken, grup yıllık enflasyonu 2,05 puan yükselişle yüzde 22,77 olmuştur. Bu gelişmede, şebeke suyu ve odun, kömür gibi katı yakıt fiyatlarındaki artışlar belirleyici olmuştur. ÖTV miktarı sıfırlanan LPG fiyatlarındaki artış neticesinde, akaryakıt fiyatları yüzde 0,60 oranında yükselmiştir. Propan ve bütan fiyatlarındaki artış tüp gaz fiyatlarını da olumsuz etkilemiştir.
“Ekim ayı enflasyon beklentisi yukarı yönde güncellenmiştir”
Piyasa Katılımcıları Anketi Ekim ayı sonuçlarına göre, enflasyon beklentileri Ekim ayında yukarı yönlü güncellenmiştir. Cari yıl sonu enflasyon beklentisi 0,89 puan artışla yüzde 17,63’e, gelecek on iki aya ilişkin enflasyon beklentisi 0,97 puan artışla yüzde 13,91’e yükselmiştir. Mevcut durumda, gelecek yirmi dört aya ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 11,27, gelecek beş yıla ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 7,93 seviyesindedir.
“Para politikası duruşu enflasyonda kalıcı düşüş odağında belirlenecektir”
Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir. Bu doğrultuda politika duruşu, enflasyon gelişmeleri, enflasyon beklentileri ve bunlar üzerinde kısa vadede etkili olacağı öngörülen geçici unsurlar da dikkate alınarak dezenflasyon sürecini en kısa sürede tesis edecek ve orta vadeli hedeflere ulaşıncaya kadar bunun sürekliliğini sağlayacak bir sıkılık düzeyinde belirlenmeye devam edilecektir.
“Enflasyondaki yükselişin geçici olduğu değerlendirilmektedir”
Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerinde olumsuz yansımaları görülmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları enflasyondaki yükselişin talep kompozisyonundaki normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını değerlendirmektedir. Bu çerçevede, gelişmiş ülke merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.
“Yurt içinde iktisadi faaliyetler güçlü seyretmektedir”
Uluslararası emtia fiyatları, tedarik zincirlerinde devam eden sorunlar ve yurt içi enerji sektöründeki gelişmeler üretici enflasyonu üzerinde Eylül ayında da etkili olmuştur. Bu dönemde ulaşım araçları, enerji, kağıt, mobilya, ağaç-mantar ürünleri, fabrikasyon metaller fiyat artışı öne çıkan alt gruplar olmuştur. Enerji sektörleri ve yoğun ana metal girdisi kullanan sektörlerde görece yüksek fiyat artışları görülmektedir.
Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Sanayi üretimi, Ağustos ayında aylık bazda yüzde 5,4 artarak Temmuz ayındaki arızi etkiler kaynaklı düşüşü telafi etmiştir. Böylelikle, üçüncü çeyrekte sanayi üretimi ikinci çeyreğe göre yüzde 1,2 oranında artış kaydetmiş ve yükseliş eğilimini korumuştur. Ciro endeksleri ve anket bazlı veriler üçüncü çeyrekte yurt dışı talebin sanayi üretimini desteklemeye devam ettiğine işaret etmektedir. Bu dönemde imalat sanayi firmalarının gelecek on iki aylık döneme ilişkin yatırım eğilimleri de güçlenmektedir.
“Uygulanmakta olan sıkı parasal duruş cari işlemler dengesini pozitif etkilemektedir”
Olumlu dış talep koşulları ve uygulanmakta olan sıkı para politikası cari işlemler dengesini pozitif etkilemektedir. Cari işlemler dengesi Ağustos ayında 0,5 milyar ABD Doları fazla vermiş, 12 aylık birikimli olarak ise 4,6 milyar ABD doları azalışla 23 milyar ABD Dolarına gerilemiştir. Geçici dış ticaret verileri, mevsimsellikten arındırılmış altın hariç ihracat ve ithalatın Eylül ayında, ithalatta daha kuvvetli olmak üzere, kısmi bir düzeltme hareketi yaptığına ve ihracatın ithalatı karşılama oranının yüksek seviyelerdeki seyrini sürdürdüğüne işaret etmektedir. Turizm gelirlerinde ise toparlanma eğiliminin belirginleştiği izlenmektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimiyle yılın geri kalanında yıllıklandırılmış cari işlemler dengesindeki iyileşmenin sürmesi beklenmekte, bu eğilimin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir.
Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte; gıda ve başta enerji olmak üzere ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri devam etmektedir. Parasal duruşun sıkılığı ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başlamıştır. Bunun yanında, bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için güçlendirilen makroihtiyati politika çerçevesinin olumlu etkileri gözlenmeye başlamıştır. Kurul, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirmiştir. Bu çerçevede politika faizi 200 baz puan indirilerek yüzde 16 olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı olarak politika faizinde yapılan aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığı Kurul tarafından değerlendirilmiştir.
“Sıkı parasal duruş, enflasyondaki geçici oynaklıklara karşı tampon görevi görecektir”
Enflasyonun kısa dönemde, başta emtia fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlar olmak üzere arz ve talep yönlü çeşitli unsurların etkisiyle oynak bir seyir izlemesi beklenmektedir. Bununla birlikte, geçici etkilerin ortadan kalkmasıyla enflasyonun yeniden düşüş eğilimine dönmesini sağlayacak sıkılıktaki parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***