Zaman aşımına uğrayan Madımak katliamı davasında dosyası ayrılan üç firari sanığın yargılandığı davada dönemin başbakanı Tansu Çiller’in tanık olarak dinlenmesi talebi ‘karara etkisi olmayacağı‘ gerekçesiyle reddedildi.
Madımak katliamına ilişkin zaman aşımına uğrayan ana davadan dosyaları ayrılan firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş’ın yargılandığı davaya bugün Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
MİT’ten yanıt yok
9 Haziran’da hakkında yakalama kararı çıkarılan firari sanıklar ile ilgili MİT’ten bilgi istenmişti. Duruşmada mahkemenin MİT’e yazdığı yazıya bir cevap verilmediği belirtildi.
‘Sanıklar Almanya’da ve adresleri biliniyor’
Duruşmada katliamda kardeşini kaybeden Hüseyin Karababa söz alarak davanın 29 yıldır sürdüğünü hatırlattı ve “Sanıklar Almanya’dadır ve adresleri bilinmektedir. Yakalanmaları için mahkemenizin de gayrette bulunması gerekli” dedi.
‘Madımak ve Gazi katliamlarının en büyük sorumlusu’
Katılanların avukatlarından Coşkun Özgür Piroğlu da Madımak katliamından sonra 1995’te Gazi Mahallesi’nde yaşanan olayları hatırlatarak ikisinini de ‘Alevi soykırımı’ olduğunu ve en büyük sorumlularından birinin dönemin Başbakanı Tansu Çiller olduğunu söyledi. Avukat Piroğlu, Çiller’in ve Madımak katliamı sırasında Sivas Belediye Başkanı olan Temel Karamollaoğlu’nun tanık olarak dinlenmesini talep etti. Piroğlu, Madımak katliamı dosyasını önümüzdeki günlerde Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşıyacaklarını da belirtti.
Almanya sanığı iade etmiyor
Ardından katılan avukatlarından Şenal Sarıhan söz aldı ve firari sanıklarla ilgili şunları söyledi:
“Suç işleyen bu kişilerin arkasında bir takım kişiler ve yasa dışı dinci, gerici örgütler vardır. Sanık Murat Sonkur’u Almanya iade etmemektedir. Bu sanıklar katliam sanığıdır ve insanlığa karşı suç işlemişlerdir. Bu davanın zaman aşımına uğraması söz konusu değildir.”
Katılanların avukatlarından Ali Yılmaz, Adalet Bakanlığı’nın Almanya ile usulüne uygun yazışma yapmadığını belirterek Bakanlığın davayı sahiplenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Bir diğer katılan avukatı Hüsniye Şimşek de Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan 2 Temmuz 1993’te Sivas’taki etkinliğin programının, hangi derneklerle işbirliğine gidildiğinin ve kimlerin davetli olduğunun sorulmasını talep etti.
Çiller’in tanıklığının karara etkisi yokmuş
Mahkeme de sanıklar hakkındaki yakalama kararının devamına hükmederek MİT’e yazılan yazının akıbetinin sorulmasına karar verdi. Çiller’in tanık olarak dinlenmesi talebini ‘karara etkisi olmayacağı’ gerekçesiyle reddeden heyet, avukat Şimşek’in Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sorulmasını istediği hususları kabul etti. Karamollaoğlu’nun tanık olarak dinlenmesi talebini daha önce reddeden heyet, bu konuda tekrar karar verilmesine yer olmadığına hükmetti.
Bir sonraki duruşma 19 Ocak 2022’de yapılacak.
KAYNAK: DİKEN – CANAN COŞKUN
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***