BASRİ DOĞAN | LAHEY, TR724
Türkiye cezaevlerinde yaklaşık bin 600 ağır hasta tutsak var. İnfaz edilmeden önce tedavi edilmeleri gerekiyor. Çünkü sağlık durumları cezaevinde kalamayacak kadar kötü. Çoğunun cezaevinde kalamaz raporu var.
Hollanda’nın Parlamento Başkenti Lahey’den Lahey Adalet Divanı önünde bir araya gelen aktivistler hasta tutukluların derhal tahliye edilmesini istedi.
KHK’lı tutuklulara ve hasta tutsaklara destek açıklaması Türkçe, Hollandaca ve İngilizce yapıldı. Türkçe açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bugün, kendimiz için değil, herkes için adalet arayan bizler Türkiye’nin yok sayılan hasta tutsakları için toplandık. Bizler, hasta tutsaklar yapayalnız ölümü beklerken daha acil bir adalet kaygısı hissedemiyoruz.
ADİL YARGILAMA VE HUKUKİ GÜVENLİK İSTİYORUZ
İnfaz Yasası’nın öngördüğü tüm şartları taşımasına rağmen “öteki” ilan edilen siyasi tutsakların yüzü artık ölüme dönük. Ailelerinden, sevdiklerinden uzakta yapayalnız ölümü bekleyen insanlara “vedalaşma hakkı” bile tanınmıyor.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası adil yargılanma, adil cezalandırma ve hukuki güvenlik gibi haklardan önce “yaşama hakkını tanır. Bu hak en geniş alanı kapsar ve Cumhurbaşkanına “af yetkisi” dahi vererek ağır hastalık halinde bir mahkûmu cezaevinde tutmayı önler.
Mevcut Cumhurbaşkanı da geçmişte bu yetkisini kullanmış ve kasten öldürme, yağma, yaralama gibi adli suçlardan mahkûm olan kişileri affetmiştir. O mahkumların birer “gerçek müştekisi” olmasına rağmen affedilmeleri mümkün olmuştur. Bugün hasta siyasi tutsakların affı bile değil, infazlarının iyileşene kadar ertelenmesi talebi söz konusudur.
OBJEKTİFLİKTEN VE KRİTERLERDEN UZAK RAPORLARA İMZA ATANLAR VAR
Ayşe Özdoğan, Bilal Konakçı, Mehmet Emin Özkan, Ali Osman Köse… Her biri düşmanca bir infazın ölüme terk ettiği yurttaşlardır. İlgili kurumların etik değerlerden ve objektif kriterlerden uzak raporlarına imza atanlar, bilerek ve maalesef isteyerek ölümcül bir infazın devamına karar verenler… Tarih cellatları yazmaz, onların isimleri yoktur, ama sonsuzluğa uzanan bir utanç bırakırlar geriye. Biz bu utancı yaşamak istemiyoruz.
ADALET ARAYAN TÜM YURTTAŞLARIMIZIN ACISINI PAYLAŞIYORUZ
Ayşe Özdoğan, Bilal Konakçı, Mehmet Emin Özkan, Ali Osman Köse ve Nebi İlhan’ın göz göre göre itildiği ölümün diğer tutsakların da kaderi olmasına göz yummuyoruz. Bizler siyasi bir sürgündeyiz ama tüm kalbimizle adalet arayan yurttaşlarımızın acısını paylaşıyor, onlar için mücadele etmekten vazgeçmiyoruz.
Türkiye ve Avrupa kamuoyunu ağır hasta tutsakları görmeye, duymaya ve hak ettikleri insancıl infaz koşullarını sağlamaya çağırıyoruz.
Çok geç olmadan, ölümün çaresizliği gelip dayanmadan bu adaletsizliğe dur demek için, düşmanlığın kaybettirdiklerini yerine koymak için, yarının geç olmaması için, yaşatmak için buradayız ve adalet için direniyoruz. Haklı olmayı değil insanca yaşamayı talep ediyoruz.”
HOLLANDA MECLİSİNE İMZA DİLEKÇESİ
Hollanda’nın değişik şehirlerinden eyleme katılan aktivistler imza kampanyası da başlattı. Toplanan imzalar Hollanda Meclisine sunulacak ve Türkiye’ye “Hasta Tutsakların serbest bırakılmasını isteyin” denilecek.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***