İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, aratan vak ve ölüm sayılarının önüne geçebilmek için hala tedbir alınmadığını belirterek, aşı olmayan kişilerin ikna edilmesini olmayanlara ise belirli yaptırımların uygulanması gerektiğini söyledi.
İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, kritik seviyelerin 24 Temmuz’dan itibaren aşıldığını belirterek, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’ya tedbirler alınması için çağrıda bulundu ve “Sayılar giderek artarken hala tedbir almak için neyin beklendiğini kamuoyuna açıklayın” dedi.
“Aşılanma oranı yüzde 60 düştü”
Birgün’den Berkay Sağol’un haberine göre, pandemiden çıkışta iki temel kural olduğunu vurgulayan Op. Dr. Çamlı, “Birincisi aşılama oranımız. Aşılamaya baktığımız zaman, haziran ayına oranla yüzde 60 düştü. Bir milyon, bir buçuk milyon olan günlük doz 400 binlere kadar indi. Bundaki temel neden artık aşılamanın, aşı karşıtları ve aşı tereddüttü olan insanlara dayanması. Artık bu kişilerin ikna edilmesi gerekiyor. Oysa baktığımız zaman samimi bir ikna çabası görmüyoruz ya da bu kişilere yönelik ciddi bir yaptırım söz konusu değil. Dolayısıyla bu kişiler hayatlarına devam ediyor. Fakat bu kişiler aşılanmadığı sürece de salgın devam ediyor ve salgının uzaması, virüsün çoğalması, yeni varyasyonları çıkması ve belki de aşıya dayanıklı yeni varyantların çıkabilmesi söz konusu. Aşı karşıtlarının yaptığı mitinge bile ses çıkarmamak adeta onu sessiz de olsa onaylıyor durumuna demek kabul edilemez. Aşı olmayan kişilerin yaratacağı risklerle ilgili mutlaka tedbirlerin alınmalı. Özellikle kamusal alana belli sınırlamaların ya da yaptırımların gelmesi gerekiyor” dedi.
“Teşvik edilmeli”
Aşı olunsa bile pandemi kurallarına uyulması gerektiğini dile getiren Op. Dr. Çamlı, “Şu anda sokaklarda maske, fiziksel mesafeye uymayan kesimler görüyoruz. Tabi ki bunda rehavete sebep olabilecek açıklamaların çok büyük bir payı var. ‘Sonbaharda pandemi biter’ ‘İnşallah maskelerimizi çıkarırız’ gibi toplumda bu iş bitti, pandemi bitti hissiyatları uyandıracak açıklamalar gerçekten çok sorumsuzca oluyor. Toplu taşımaya olan talebin azaltılması yönünde yerel yönetimlerle iş birliği içerisine girilebilir ve bu iş birliği içerisinde de bir takım düzenlemeler yapılabilir. Keza bu enfeksiyonun kapalı ortamlarda yayıldığını biliyoruz ancak kapalı alanlara yönelik yeni düzenleme, özellikle havalandırılmasına yönelik denetleme söz konusu değil. Mutlaka bu tür yerlerin, başta sosyal etkinlikler diyebileceğimiz tabii ki konserler, tiyatrolar, sinemalar ama AVM’ler, toplantılar, düğünler, kongreler, mitingler gibi etkinliklerin bu bağlamda değerlendirilmesi gerekiyor. Aşılanma konusunda ısrarcı ve özellikle kamusal alanda aşısızları yarattığı riske karşı mutlaka bir takım yaptırımlar ve kişileri aşı olmaya teşvik edecek uygulamalar ihtiyaç var. Öğretmenin ya da doktorun aşısız olarak işinde çalışması çok kabul edilebilir bir durum değil” diye konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***