Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen salı günü vefat eden dünürü Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Bayraktar’a en büyük desteği Balyoz davasında yargılanan Saldıray Berk, Hasan Iğsız, Ergin Saygun, Ahmet Yavuz gibi emekli generaller olduğunu yazdı.
‘Milli Görüşçü’ olan Bayraktar’ın sanayii konusunda Atatürkçülerle aynı görüşte olduğunu belirten Terkoğlu, ‘Bir gün Özdemir Bey’e, “Size en çok destek olan askerler kim” diye sormuştum. Saldıray Berk, Hasan Iğsız, Ergin Saygun, Ahmet Yavuz diye başladığı listede, aklına gelen çoğu isim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da desteklediği FETÖ kumpaslarıyla hedef olmuş, tasfiye edilmişti.’ ifadelerini kullandı.
Barış Terkoğlu şunları yazdı:
…
Emekli General Ahmet Yavuz aradı. “Birazdan seni Özdemir Bayraktar arayacak”, dedi. Kitapta, Özdemir Bey’in de kahramanı olduğu bir hikâye anlatmıştık. Diğer aktörler ise Balyoz’da hedef alınan emekli Orgeneral Ergin Saygun ve kalp cerrahı Prof. Dr. İhsan Bakır’dı. Kumpas günlerinde, tutuklu Saygun ölüme giderken, Bakır ameliyathaneye koşmuştu. 8.5 saat süren ameliyatın ardından Saygun’u kurtarmıştı. Bu kadar değil. Özdemir Bey, oğlu Selçuk’un nişanının olduğu 1 Mart 2016 günü kalp krizi geçirmişti. Yine kurtaran İhsan Bakır’dı. Gelgelelim, aylar sonra, 1 Eylül 2016’da, İhsan Bakır, bir KHK ile memuriyetten ihraç edildi. Zaman geçti. Devlet, Bakır’a “pardon” dedi. Görevine iade etti. Cendere’de anlattığımız hukuk hikâyesi, 10 yılda hayatı değişen üç ismin, bir düğün masasında buluşmasıydı.
Özdemir Bey ile daha önce karşılaşmıştık. Zira o, Silivri kumpaslarının olduğu günlerde, hapistekileri yalnız bırakmayanlardan biriydi. Kâh Cezaevi’ne ziyarete gelir kâh mahkemeleri izler kâh tahliyede kapıda belirirdi. AKP’nin desteklediği FETÖ kumpaslarıyla hedef alınan askerler arasında, Atatürkçü subaylar en öndeydi. Bir kısmı, yerli İHA’ların üretim sürecinde, Bayraktar ailesi ile yan yana çalışmıştı. Özdemir Bey de vefalı davranmış, zor zamanların dostluğunu göstermişti.
…
Özdemir Bey ile aynı okuldandık. Bir süre akademide de görev yapmış iyi bir mühendisti. İTÜ Makine’deki Erbakan ekolündendi. İkisi de motorlar üzerine çalışmıştı. Erbakan tanklar üzerinde yoğunlaşırken, o havacılığa yönelmişti.
Erbakan’la yakınlıkları yalnız meslekten değil. Benim tanıdığım Özdemir Bey, Milli Görüşçüydü. Caminin duvarlarına asılmış, Saadet Partisi’nin gençlik kolları sayabileceğimiz AGD’nin pankartları, onun bu kimliğinin altını çiziyordu. Bir pankarttaki “teknolojiyi Allah’ın nimeti bilen”, “Özdemir Bayraktar Ağabey” ifadeleri, öbüründe Erbakan’la birlikte göründüğü fotoğraf, bu tarafını unutturmuyordu.
…
Milli Görüşçüydü ama…
Birilerinin “vesayetçi” dediği askerler, en sıcak yıllarda onun yanındaydı. Sanayinin ithalat bağımlısı olması yerine, ülkenin üretiminden çıkması konusunda Atatürkçüler ile Milli Görüşçüler aynı fikirdeydi. Ülkede yaşanan siyasi tartışmalara, hatta engellemelere rağmen, Atatürk’e ve Cumhuriyete saygılı Özdemir Bey’le birlikte çalışmışlardı.
Bir gün Özdemir Bey’e, “Size en çok destek olan askerler kim” diye sormuştum. Saldıray Berk, Hasan Iğsız, Ergin Saygun, Ahmet Yavuz diye başladığı listede, aklına gelen çoğu isim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da desteklediği FETÖ kumpaslarıyla hedef olmuş, tasfiye edilmişti.
…
Aklımda Özdemir Bey’in korumalarını atlatıp içtiği sigaralarla yaptığımız suç ortaklığı ve zihnimin bir dolabına kilitlediğim hikâyeler kaldı. Bir de iktidarı her ele geçirişlerinde, Pantheon’u kiliseye çevirmeye kalkan gericilerin indirdiği o söz: “Aux grands hommes la patrie reconnaissante”, “büyük insanlara vatan minnettar”.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***