Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin iş insanı Osman Kavala’nın tutukluluğu konusundaki olası adımlarıyla ilgili değerlendirmede bulundu.
Azerbaycan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere konuşan Erdoğan, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin önümüzdeki ay sonunda bu konuyla ilgili olarak Türkiye hakkında yasal süreç başlatabileceği hatırlatılarak yöneltilen “Eğer bu tarihe kadar Osman Kavala serbest bırakılmazsa AİHM’in vereceği bir görüş bu anlamda belirleyici olacak herhalde. Beklentiniz nedir?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Benim herhangi bir beklentim yok. Benim sadece tek beklentim var: Biz bildiğimizi okuruz. Konsey bildiğini mi okur, okusun. Onlar ne okuyor, dinleriz, görürüz. AİHM’inkini de Konsey’inkini de dinleriz. Dinledikten sonra da biz üzerimize düşeni yaparız. Gereği neyse bunu yapacağız.”
Erdoğan, “Ben, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak bu makamda bulunduğum sürece üzerime düşen görevi dört dörtlük yaparım. Acaba şu ne der, bu ne der, bunlara hiç bakmam. Benim aldığım terbiye bu, yetişme tarzım bu. Ölene kadar da aynen bu istikamette devam ederim, devam edeceğim” diye ekledi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi geçen ay Kavala’nın 30 Kasım’a kadar serbest bırakılmaması hâlinde Konsey üyesi Türkiye hakkında taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) uymadığı gerekçesiyle ihlal prosedürü başlatacağını duyurmuştu.
Komite, yaklaşık dört yıldır cezaevinde olan Kavala’nın serbest bırakılmaması durumunda Kasım’daki toplantısında oylama yaparak Türkiye hakkında yasal süreç başlatıldığını resmen bildirecek. Başlatılacak yasal süreçte Komite, AİHM’den Türkiye’nin kararlara uymayarak AİHS’yi ihlal edip etmediğini incelemesini isteyecek. Komite, AİHM’nin ihlal yapıldığı yönünde görüş bildirmesi durumunda da Türkiye’ye karşı alınacak önlemleri değerlendirecek. Bu önlemler arasında Türkiye’nin Konsey üyeliğinden çıkarılması veya oy hakkının askıya alınması da bulunuyor.
‘BIDEN NEZAKET GÖSTERDİ’
Erdoğan, Azerbaycan dönüşünde yaptığı açıklamalarda Kavala’nın serbest bırakılması için Ankara’daki büyükelçileri aracılığıyla ortak çağrıda bulunan 10 ülkeyle yaşanan krize de değindi.
Söz konusu büyükelçilere Viyana Sözleşmesi’nin 41’inci maddesini hatırlattıklarını belirten Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden’ın “nezaket” göstermesinin ardından krizin aşıldığı yönündeki görüşünü dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerika’nın büyükelçisi de bu işe karıştığı için herhalde Biden nezaket gösterisinde bulundu ve ilk açıklama oradan geldi. Zaten Amerika’dan açıklama gelince diğer 9 tanesi de ona tabi olmak suretiyle bu iş böylece kapanmış oldu” diye konuştu.
‘BIDEN İLE BÜYÜK İHTİMALLE GLASGOW İKLİM ZİRVESİ’NDE GÖRÜŞECEĞİZ’
Erdoğan, Biden ile “büyük ihtimalle” Roma’daki G20 zirvesinde değil ama Glasgow’daki iklim değişikliği zirvesinde bir araya geleceklerini belirterek bu görüşmedeki en önemli gündem maddesinin F-35 savaş uçaklarıyla ilgili sorun olacağını söyledi.
Türkiye’nin satın almayı planladığı F-35 savaş uçakları için 1,4 milyar dolarlık bir ödeme yapmış olduğunu yineleyen Erdoğan, “Bu ödemeyle ilgili olarak da tabii ki bunun bize geri ödeme planının nasıl olacağını kendileriyle görüşmemiz gerekecek. Bu konuda mükaleme ne getirecek ne götürecek, onu kendileriyle görüşerek öğreneceğiz. Alt düzeyde aldığımız bazı bilgiler var. Bize F-16 verme konusunda gelen bazı bilgiler… Bize gelen bilgi, bunlarla bu işi ödeme gibi bir plan olduğu yönünde. Bu doğru mudur, değil midir; bunları kendilerinden öğreneceğiz. En üst düzeyde de bunu tabii benim Sayın Biden ile konuşmam isabetli olacaktır. Eğer böyleyse ona göre bir anlaşma yoluna gitmiş olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz haftalardaki açıklamasında, Türkiye’nin F-35’ler için yaptığı ödemelere karşılık ABD’nin Ankara’ya F-16 savaş uçağı teklif ettiğini söylemişti. ABD Dışişleri Bakanlığı ise Türkiye’nin F-16 satın alma talebi olduğunu ve buradaki ödemeyle ilgili ABD’nin Türkiye’ye herhangi bir finansman teklifinde bulunmadığını belirtmişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***