HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Kulüpler düzeyinde dünyanın bir numaralı turnuvası olarak gösterilen Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etmek her takımın rüyalarını süslüyor. Dev ekiplerin hegemonyası altındaki Şampiyonlar Ligi’nin her yıl sürpriz katılımcıları oluyor. Bu yılın sürprizi FC Sheriff Tiraspol oldu. İlk kez bir Moldova takımı adını Şampiyonlar Ligi gruplarına yazdırmıştı. Kulüpler kadar teknik adamlar için de Şampiyonlar Ligi bir prestij demek. Bu yıl aralarında Sergen Yalçın’ın da bulunduğu çok sayıda teknik adam Devler Ligi heyecanını ilk kez yaşadı. İşte o isimler…
Sergen Yalçın (Beşiktaş): Geçen yıl Beşiktaş’ı şampiyonluğa taşıyan Sergen Yalçın, bu başarısının karşılığını adını Şampiyonlar Ligi’nde sahne alacak hocalar arasına yazdırarak aldı. Aktif futbolculuk yıllarında Beşiktaş ve Galatasaray formasıyla bu arenada 15 maçta forma bulan Sergen, 4 gole imza atmıştı. Beşiktaş’ın tam 18 yıl önce 1 Ekim 2003’de Chelsea’yi deplasmanda 2-0 yendiği maçta yıldızlaşan Sergen, attığı iki golle skoru belirleyen isim olmuştu. Bu kez teknik adam olarak ilk kez Şampiyonlar Ligi’nde boy gösterdi. İlk iki maç sonunda henüz Beşiktaş puanla tanışmadı. Oynattığı futbol gelecek adına ümit verse de, güçlü Borussia Dortmund ve Ajax’ı geride bırakıp takımını gruptan çıkarması çok zor bir ihtimal.
David Wagner (Young Boys): ABD asıllı Almanya doğumlu Wagner’in sıradan geçen oyunculuk kariyerinin ardından başladığı teknik adamlık dönemi Hoffenheim genç takımlarını çalıştırmakla başladı. 2011 yılında Borussia Dortmund’un 3. ligde oynayan rezerv takımının başına geçen Wagner, dikkatleri ilk kez 2015’te Huddersfield Town’da görev almasıyla çekti. Farklı tarzıyla öne çıkan Wagner, Huddersfield oyuncularını takım içi bağları güçlendirmek için İsveç’te bir doğa gezisine götürmüştü. Huddersfield’ı 2017’de Premier Lig’e taşıyan Wagner, 2019’da Schalke ile ülkesine döndü. Ancak köklü camianın önlenemez düşüşüne çare olamadı. Sezon başında Young Boys’ta göreve başlayan Wagner oldukça başarılı bir performans ortaya koydu. Devler Ligi’ndeki ilk maçında Cristiano Ronaldo’lu Manchester United’i 2-1 yenerek iyi bir başlangıç yaptı. İkinci maçında deplasmanda Atalanta’ya 1-0 yenildi ama gruptan çıkma ihtimali hâlen yüksek.
Jocelyn Gourvennec (Lille): Burak Yılmaz, Zeki Çelik ve Yusuf Yazıcı’nın top koşturduğu Lille geçen yıl büyük bir başarıya imza atıp PSG’nin önünde ligi şampiyon bitirmişti. Başarının en önemli mimarlarından teknik patron Christopher Galtier’in sürpriz vedası sonrası göreve gelen Gourvennec, ilk kez Şampiyonlar Ligi arenasında boy gösterdi. Ligde geçen yılki görüntüsünden çok uzak olan Gourvennec yönetimindeki Lille, Devler Ligi’nde de iki maçta bir puanla grubun dibine demir attı. Diğer ekiplerle puan farkının az olması Lille’in şansını devam ettirse de ortaya konan futbol ümit vermiyor. Bir anlamda Gourvennec’in koltuğu da sallanıyor.
Jon Dahl Tomasson (Malmö): Danimarka futbolunda “doğru zamanda doğru yerde” pozisyon almasıyla tanınan Tomasson, Feyenoord ve Milan formalarıyla iz bırakmıştı. 4 yıl Danimarka milli takımında yardımcı antrenörlük yapan Tomasson, Ocak 2020’de Malmö ile teknik adamlık serüvenine başladı. İlk sezonunda Malmö’yü şampiyon yaptı. Juventus ve Chelsea gibi iki devin yer aldığı grupla devler arenasında sahneye çıkan Tomasson, ilk maçında Juventus’a 3-0, ikinci maçında Zenit’e deplasmanda 4-0 yenildi.
Matthias Jaissle (Salzburg): Avusturya futbolunun bir numarası Salzburg, takımın dümenini temmuz ayında henüz 33 yaşındaki Matthias Jaissle’ye emanet etmişti. Yeni Nagelsmann yakıştırması yapılan Alman çalıştırıcı, Nagelsmann’ın Hoffenheim U19 takımını çalıştırdığı dönemde A takım kadrosunda yer alıyordu. Şampiyonlar Ligi tarihinin en genç teknik direktörü unvanını eline geçiren Jaissle, Salzburg’la ligde 9’da 9 yaparak kalitesini gösterdi. Lig başarısını ilk kez sahne aldığı Devler Ligi’ne de taşıyıp, Sevilla, Wolfsburg ve Lille’i geride bırakıp 2 maçta topladığı 4 puanla liderlik koltuğuna takımını taşıdı.
Roberto De Zerbi (Shakhtar Donetsk): Mircea Lucescu’nun Ukrayna Ligi’nde zirveye taşıdığı Shakhtar, Avrupa arenasında da 2009 yılında UEFA Kupası’nı kazanma başarısını göstermişti. Şampiyonlar Ligi’nin abonelerinden biri olan Ukrayna ekibi, mayıs ayında takımın dümenini İtalyan Roberto De Zerbi’ye emanet etti. Foggia, Palermo ve Benevento tecrübelerinden sonra 2018’de Sassuolo’yu çalıştırmaya başladı. 3 yıl görevde kaldığı Sassuolo ile beklentilerin üstüne çıkmayı başardı. Napoli formasını giyerken Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden De Zerbi, teknik adam olarak ise ilk kez bu yıl sahne aldı. Grubun sürpriz ekibi FC Sheriff’e ilk maçta yenilen De Zerbi, ikinci maçında sahasında Inter’le berabere kaldı.
Ruben Amorim (Sporting): Temsilcimiz Beşiktaş’la aynı grupta yer alan Sporting’in hocası Ruben Amorim de tıpkı Sergen Yalçın gibi ilk kez Devler Ligi’nde sahne aldı. Bir anlamda Sergen’le aynı kaderi paylaşıyor. İlk maçta sahasında Ajax’a, ikinci maçında deplasmanda Borussia Dortmund’a yenilerek henüz puanla tanışamadı. Yine de Amorim, Sporting’i 18 yıllık aradan sonra Portekiz Ligi’nde şampiyonluğa taşıyan isim. Henüz 36 yaşında olan Amorim’in adını daha çok duyacağız gibi gözüküyor.
Stefano Pioli (Milan): İtalyan futbolunun yükünü çeken teknik adamlardan Pioli’nin, hak ettiği seviyeye ulaşması yıllar aldı. 55 yaşındaki Stefano Pioli, geçmişte Lazio, Inter, Fiorentina gibi köklü kulüpleri çalıştırmasına rağmen bir türlü Devler Ligi’nin eşiğinden geçmeyi başaramamıştı. 2019’dan bu yana Milan’ı çalıştıran Pioli, bir zamanlar bu turnuvaya damgasını vuran kulübün yedi yıl aradan sonra Şampiyonlar Ligi’ne dönmesini sağladı. Ancak Liverpool ve Atletico Madrid’e yenilerek, kötü bir başlangıç yaptı.
Yuriy Vernydub (Sheriff): Şampiyonlar Ligi’nde 2021-22 sezonunun en özel hikayelerinden biri daha grup maçları tamamlanmadan yazılmaya başladı. Moldova temsilcisi Sheriff Tiraspol’ün tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi gruplarına kalmasında teknik direktör Vernydub’un büyük payı vardı. Ukraynalı çalıştırıcı, geçen yıl Aralık ayında devraldığı takımı kısa sürede hayal dahi edilemeyecek bir noktaya taşıdı. Tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden FC Sheriff, bu başarısının tesadüf olmadığını iki maç sonunda ortaya koydu. Vernydub’un takımı, ilk maçında sahasında Shakhtar’ı ikinci maçında deplasmanda Real Madrid’i yenip 6 puanla takımını grupta zirveye oturdu. Real, Inter ve Shakhtar arasından Schriff sıyrılıp gruptan çıkarsa, Şampiyonlar Ligi’nin en unutulmaz hikayesini yazar. Tabi aslan payı teknik patron Vernydub’un olur.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***