Batman’da gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Hüseyin ve İskender Sevim kardeşlerin akıbetlerinin soran Cumartesi Anneleri, “Kaç yıl geçerse geçsin tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılmasını talep etmek amacıyla her hafta düzenledikleri eylemlerinin 862’incisini gerçekleştirdi. Koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle online gerçekleştiren bu haftaki eylemde, 16 Ekim 1993 yılında Batman’a bağlı Balpınar beldesinde çalışmaya gittikleri tütün tarlasından gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Hüseyin Sevim ve İskender Sevim’in akıbetini soruldu.
‘TANIKLAR SUSTURULMAK İSTENDİ’
Eylemde konuşan Hasan Ocak’ın yeğeni Dilcan Acer, 1990’lı yıllarda yargısız infazların, faili meçhul cinayetlerin ve gözaltında kayıpların sıkça yaşandığını anımsattı. Acer, 90’lı yıllardan bugüne kadar gözaltında kaybetmelerde suçu ve suçluyu gizleyen yöntemlerin kullanıldığına işaret ederek, “Suça tanıklık edecek, yaşananları anlatacak kişiler susturulmak istendi. Geçmişi unutturarak, yaşananlarla yüzleşme, hesaplaşma ihtimali yok edilmek istendi. Yalnız kaybedilen kişiyi değil, faili ve hakikati de gizleyen bu hukuk dışı, vicdan dışı yöntem ilgili kurumların yaklaşım birliği halinde uygulandı. Kayıp yakınlarının hakikati bilme ve adalete erişme hakkı sistematik bir biçimde ihlal edildi” diye belirtti.
TARLADAN ALINDILAR
Devletin resmi raporlarına girmesine ve resmi görevlilerin itiraflarına rağmen devlet-Hizbullah ilişkisinin açığa çıkarılmadığı belirten Acer, Batman’ın bu kentlerden birisi olduğunu kaydetti. Acer, “Bu ihlallerden biri Sevim kardeşlerin zorla kaybedilmeleriydi. Sevim ailesi Batman/ Balpınar beldesinde yaşıyor ve çiftçilikle uğraşıyordu. 16 Ekim 1993 tarihinde ailece aynı beldede bulunan ortakçı oldukları tütün tarlasına çalışmak üzere gittiler. Tarlada çalışırken saat 22.00 sularında kar maskeli, silahlı ve telsizli 15 kişi tarlaya baskın düzenledi. Hüseyin, İskender ve Vahdettin Sevim kardeşleri, uzaktan ışıkları görünen araca zorla bindirdiler” dedi.
BAŞVURULAR SONUÇSUZ KALDI
Gözaltına engel olmak isteyen eşlerine, “Merak etmeyin birkaç soru sorup bırakacağız” denildiğini aktaran Acer, bir süre sonra Vahdettin Sevim’in bırakıldığını fakat Hüseyin ve İskender Sevim’den bir daha haber alınamadığını söyledi. Ailenin durumu bildirdiği Batman Jandarma İl Komutanlığı’nın incelemelerde bulunduğunu söyleyen Acer, daha sonrasında bir gelişmenin yaşanmadığını ifade etti. Acer, “Ailenin yaptığı başvurular sonuçsuz kaldı. Etkin bir soruşturma yürütülmeden zamanaşımı devreye sokularak, Sevim kardeşlerin akıbetleri karanlıkta bırakıldı” dedi.
ADALET TALEBİ
Sevim kardeşlerin ebeveynlerinin hakikate ve adalete ulaşamadan hayatını kaybettiğini belirten Acer, şunları söyledi: “862’inci haftamızda onların bıraktığı yerden çocukları ve torunları ile birlikte İskender ve Hüseyin Sevim kardeşler için adalet istiyor ve bir kez daha hatırlatıyoruz. Yargı makamları suç teşkil eden davranışlara dair ciddi iddiaları etkin bir biçimde soruşturmak ve cezalandırmakla yükümlüdür. İnsan hakları hukukunda ailelerin kaybedilen üyelerinin akıbeti ile ilgili gerçeği öğrenmeleri yasal bir haktır. Devlet, ailelerinin hakikati bilme hakkı doğrultusunda harekete geçmek zorundadır.”
‘VAZGEÇMEYECEĞİZ’
İktidar ve yargı makamlarını Sevim kardeşlerin akıbetlerinin açığa çıkartılması ve suçun faillerinin yargılanmasını sağlamak için harekete geçmeye çağıran Acer, “Kaç yıl geçerse geçsin, İskender ve Hüseyin Sevim için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 163 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekanımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***