Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Yunanistan’ın ABD ve Fransa ile milyarlarca dolarlık savunma anlaşmaları yaptığına işaret ederek, bölgeden tırmanan tahrik ve kışkırtmalar sebebiyle S-400 hava savunma sistemlerinin derhal aktive edilmesi gerektiğini söyledi.
Haberler.com’a yaptığı açıklamada Yaycı, şu ifadeleri kullandı: “Kimseyle müzakere etmeden S-400’leri aktive etmemiz elzem hale gelmiştir. Bunları aktive ederek, devletimizin ve milletimizin güvenliğini sağlamamız lazımdır. S-400 sistemi bir taarruz sistemi değildir, bir saldırı silahı değildir. Bu sistem bir savunma silahıdır. Sizin ülkenize bir uçak girerse işte o zaman onu düşürmek için devreye girer bu sistem. Yoksa siz S-400 sistemiyle Yunanistan’ı bombalayamazsınız. S-400 sistemiyle Şam’ı bombalayamazsınız, öyle bir şey yok. Bu yerden havaya atılan, adı üstünde hava savunma sistemi, hava taarruz sistemi değil. Ama Yunanistan’ın aldıklarının hepsi taarruz sistemi. Kime karşı? İtalya’ya karşı mı? Arnavutluk’a karşı mı? Makedonya’ya karşı mı? Bulgaristan’a karşı mı? Kime karşı? Türkiye’ye karşı.”
Serbest Görüş:
Fransa ile Yunanistan arasındaki bu savunma işbirliği anlaşmasının çok büyük olduğunu ifade eden Yaycı, açıklamasına şöyle devam etti: “Olay çok büyük. Fransa, Yunanistan ve Türkiye, NATO üyesi mi? NATO üyesi. Peki Fransa ile Yunanistan arasında imzalanan ‘Bana yapılan saldırı sana yapılan saldırıdır’ şeklindeki anlaşma NATO’nun içerisinde zaten yok mu? Var, 5. maddesi. O zaman neden yapıyorsun? Türkiye’yi hedef alıyorsan NATO ittifakı içinde bir başka NATO ülkesini hedef alan iki ülke var demektir. Bu ne demektir? NATO’nun ruhunu, birlik bütünlüğünü, müttefiklik bağlılığını temelden sarsıyor demektir Yunanistan ile Fransa. Ve kendi arasında NATO’nun dibini oyuyorlar demektir. Onun için Türkiye’nin bunun NATO’daki birlik ve bütünlüğe aykırı olduğunu dillendirmesi gerekir. Ve açıklıkla da şunu istemesi gerekir; siz iki NATO ülkesi olarak, kendinizi bu anlaşmayı neden imzalamak zorunda hissediyorsunuz? Ve NATO’da bu çatlağın ortaya konulması lazım. Üstü örtülmemesi lazım.”
‘ZAYIF ANINDA SALDIRACAKLAR’
Yunanistan’ın Türkiye’ye zayıf anında saldıracağını iddia eden Yaycı, şöyle devam etti: ‘Büyük Yunanistan’ı kurma idealine sahipler. Bu nasıl mı? Birinci olarak bütün adaları Yunanistan’a bağlamak istiyorlar. Zaten büyük oranda gerçekleşti mi bu 1913’ten itibaren? Gerçekleşti. Peki ikincisi ne? Batı Anadolu’nun Yunanistan’a bağlanması. Bunu da 1919’da denediler mi, 1922’ye kadar? Denediler. En sonunda Atatürk bunları denize döktü mü? Döktü. Ordular telef oldu mu? Oldu. Ama buna rağmen adaları aldılar topraklarını genişlettiler. Üçüncüsü, Kıbrıs adasının Yunanistan’a bağlanması. Peki 1950’den 1963’e, 1974’e kadar bunu başarmayı denediler mi? Ama başaramadılar. Ama 1 ay önce Yunan Dışişleri Bakanıyla Rum Dışişleri Bakanı beraber toplantı yapıp ‘Bizim amacımız Kıbrıs Helenizmi’ dediler. Yani bu ne demek? Kıbrıs’ın Yunanlaştırılması demektir. Bundan vazgeçiyorlar mı? Geçmiyorlar. İstanbul’un ele geçirilmesi ve Vatikan türü bir Patrikhane yapılması. Bu günbegün oluyor zaten. O zaman Yunanistan’ın ‘megali idea’larından vazgeçtiğini söylemek mümkün mü? Değil. Peki en son çok bariz bir örneğini verelim. Olympiakos Futbol Kulübü Başkanı ne dedi? İstanbul’u kendi şehirleri olarak ifade ettiler. Bir futbol kulübü başkanının aklında bile ‘megali idea’ var” ifadelerini kullandı.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***