HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi serüveninin grup maçlarının ömrü kadar olacağı ilk iki maç sonunda ortaya çıkmıştı. Sahasında Borussia Dortmund’a deplasmanda Ajax’a yenilmesiyle ilk iki şansını Kaf Dağının arkasına atmıştı. Ancak grupta üçüncü pekala olabilirdi. Sporting Lizbon yenilgisiyle bu şansını da neredeyse kaybetti.
PUAN BEKLENTİSİ YÜKSEKTİ
18 yıl aradan sonra Portekiz şampiyonluğuna ulaşan Sporting, devler arenasında Beşiktaş ile aynı kaderi paylaşıyordu. Temsilcimiz gibi ilk iki maçta sıfır çekmişti. Ajax ve Borussia Dortmund’un ilk iki için avantaj sağladığı grupta Sporting-Beşiktaş üçüncülük için yarışacaktı. Üçüncü takım macerasını Avrupa Ligi’ne taşıyacaktı. Beşiktaş’tan beklentimiz yoluna Avrupa Ligi’nde devam etmesiydi. Zira, son yıllarda Avrupa’da sıfır çeken takımlarımız yüzünden ülkeler sıralamasında oldukça geriye düşmüştük. Öyle ki, artık lig şampiyonumuz bile Şampiyonlar Ligi için ön eleme oynayacak.
‘EYVAH, GOL YİYECEĞİZ’
Beşiktaş maça beklendiği gibi son derece baskılı başladı. Bir an evvel gol bulmak istiyordu. Golü bulup rahatlamak istiyordu. Bir gol Şampiyonlar Ligi’ndeki kötü gidişe dur diyecek ilk işaret olacaktı. Pozisyonlar bulduk. Ghezzal’ın henüz 3. dakikada kullandığı kornerde savunmadan seken topun üst ağlarla buluşması, maça kornerlerin damga vuracağının işareti gibiydi. Birkaç dakika sonra Ghezzal’ın ceza yayından kaleye gönderdiği falsolu vuruşun direğin hemen dibinden auta gitmesi talihsizlikti.
Türk takımlarının Avrupa arenasındaki alametifarikalarından biri de, iyi oynadığı maçta kalesinde golü görmesi. Sizi bilmem ama ne zaman Avrupa maçlarına iyi başlayıp, pozisyonları kaçırmaya başlasak, “Eyvah, gol yiyeceğiz” diye iç sesim söylenmeye başlıyor. Beşiktaş pozisyonları kaçırdıkça daha da endişelenmeye başladım. Nitekim kalemize ilk geldikleri pozisyonda golü buldular. Pedro Porro’nun sağ kanattan yerden ortasında Sarabia ön direkte vuruşunda Ersin köşeye giden topu çelerek gole izin vermedi. Sporting’ın kazandığı kornerde Inacio’nun aşırttığı topa kale sahasında Coates kafayla vurup topu ağlarımızla buluşturdu.
MORALLER BOZULUNCA
Beklenmedik gol elbette moralleri bozdu. Sporting üst üste pozisyonlar buldu. Ersin kalesinde farkın açılmasını önleyen isim oldu. İlk devrenin ortalarında Pjanic’in kullandığı köşe vuruşunda arka direkte Larin kafayla topu ağlarla buluşturdu. Beraberlik sevincimiz sadece 3 dakika sürdü. Adeta ilk golün kopyala-yapıştır benzerini kalemizde gördük. Sağ kanattan kullanılan köşe vuruşunda ön direkte Paulinho’nun aşırttığı topa arka direkte Coates dokunup topu ağlarımızla buluşturdu. Atılan her korner neredeyse golle bitti.
VAR, FARK YARATTI
Futbolda VAR olmasaydı, Beşiktaş-Sporting maçının ilk yarısı 2-2 bitecekti. Penaltı pozisyonu VAR’la belirlendi. Yine Alex Texiera’nın attığı golün VAR’la ofsayt olduğu ortaya çıktı. Her iki pozisyon da hakemin gözünden kaçmıştı. İlk devrenin sonlarında penaltıdan skoru 3-1’e taşıyan Sporting, büyük avantajla soyunma odasına gitti.
İKİNCİ DEVRE SAKİN GEÇTİ
İkinci devre Sporting maçı rolantiye almış olarak sahaya çıktı. Beşiktaş’ın topla oynamasına izin verdi. Kaptığı toplarla hızla ve dikine Beşiktaş kalesine geldi. İki topu direkten dönmemiş olsa fark daha açılmış olacaktı. Skorun netleştiği dakikalarda sahneye çıkan Paulinho ceza sahası dışından Ersin’i çaresiz bırakan vuruşla skoru ilan etti: 1-4
SERGEN HOCA HATALARI GÖRECEK Mİ?
Skora bakıp aldanmamak lazım. Kesinlikle Sporting haklı bir galibiyet aldı. Ancak başta Sergen Hoca olmak üzere tüm takım maçı tekrar seyredip hatalarını görmesi lazım. Hücum presinde çok sayıda top kapan Beşiktaşlı oyuncular, topu doğru yerde doğru adama aktarma sorunu yaşadı. Bir başka ekip bu kadar top kazanmış olsa, en az birkaçını gole çevirirdi. Hele düşülen anlık ofsaytlar! Batshuayi’nin her pozisyonu neredeyse ofsaytla sonuçlandı. Heyecan yaptığımız her pozisyonda yan hakemin bayrağı havadaydı. Yine Batshuayi’nin kaleciyi geçip topu auta atması da ayrı bir sinir bozucuydu.
SÜPER LİG BAŞKA, DEVLER LİGİ BAŞKA
Sergen Yalçın, Süper Lig taktiğiyle Şampiyonlar Ligi’nde maç kazanamayacağını umarım anlamıştır. Oyun planını sadece hücum ve baskı üzerine kurup Süper Lig’de istediğinizi alırsınız. Ancak, Devler Ligi’nde bu taktik golü bulamayınca aleyhinize dönüyor. Hem taktik hem de oyun olarak Süper Lig’in birkaç gömlek üstüne çıkamazsanız sonuç hüsran oluyor. Sergen Yalçın’lı Beşiktaş geçen yıl Avrupa’ya ön eleme turlarında veda etmişti. Bu yıl doğrudan katılma biletini aldığı Şampiyonlar Ligi’nde gruplardan evine dönecek gözüküyor. Sergen Hoca’nın artık başarı çıtası olarak Avrupa’yı görmesi lazım. Yoksa sonuç ortada!
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***