16 yıllık iktidarının ardından siyaseti bırakmaya hazırlanan Almanya Başbakanı Angela Merkel, 16 Ekim’de İstanbul’a yapacağı ziyaretle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile son kez görüşecek ve Türkiye’ye veda edecek.
Merkel, uzun liderliği boyunca Türkiye’nin AB’ye katılım müzakereleri başta olmak üzere birçok süreçte kritik roller oynamış, Ankara-Brüksel ilişkilerinin tamamen kopmasını engellemişti.
BBC Türkçe’nin edindiği bilgilere göre, Merkel’in planlanan veda ziyareti 16 Ekim Cumartesi günü İstanbul’da gerçekleşecek. Almanya Başbakanı’nın programının en önemli ayağını Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşme oluşturacak.
26 Eylül seçimlerinin ardından hükümetin kurulmasına kadar başbakan olarak görevini sürdüren Merkel’in Erdoğan ile ikili ilişkilerin yanı sıra Türkiye-AB süreci ile Afganistan, Suriye ve Libya gibi bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.
Ancak Merkel’in ziyareti sırasında vereceği mesajlarla sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’a değil Türkiye ve Türk halkına veda etmeyi öngördüğü kaydediliyor.
Merkel, bir süredir veda ziyaretleri gerçekleştiriyor. Daha önce ABD ve Rusya’ya giderek devlet başkanları Joe Biden ve Vladimir Putin ile görüşen Merkel, birlikte çalıştığı Avrupalı liderler başta olmak üzere önemli bölge ülkelerine de veda ziyaretleri yapıyor. En son Roma’da Başbakan Mario Draghi ile vedalaşan Merkel, Papa Francis’e de ayrıca bir ziyaret gerçekleştirdi.
Türk-Alman ilişkilerinin geleceği gündemde
2005’de yapılan seçimlerle işbaşına gelen ve 16 sene aralıksız başbakanlık yapan Merkel’in özellikle son yıllardaki mesaisinde Türkiye önemli yer tuttu.
2016 Türkiye-AB göç mutabakatının gerçekleşmesinde büyük rol oynayan Merkel, 2017’den itibaren Türkiye ile yaşanan hem ikili siyasi krizlerin hem de Doğu Akdeniz bunalımlarının soğutulması süreçlerinde de ağırlığını koymuştu.
Merkel, Temmuz ayında verdiği bir demeçte, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı siyasi görüşünün herkes tarafından bilindiğini belirtirken, “Ancak ben yine de Türkiye ile çok iyi ilişkiler olması için çaba sarf ediyorum” ifadelerini kullanmıştı.
Merkel, özellikle, 2019’da Türkiye ile Yunanistan’ın karşı karşıya geldiği Doğu Akdeniz bunalımında zaman zaman Atina’nın itirazlarına neden olacak şekilde AB’nin Türkiye’ye daha ağır yaptırım uygulamasının önüne geçmiş, gerilimin düşmesi durumunda Ankara ile pozitif gündem başlatma adımını atmıştı.
Erdoğan ve Merkel’in gerçekleştirecekleri son resmi görüşmede, Türkiye’nin Almanya ve AB ile ilişkilerinin geleceği de ele alınacak.
Alman seçimleri sonrasında koalisyon müzakerelerinin devam etmesine karşın, işaretler Sosyal Demokrat Parti (SDP) lideri Olaf Scholz’un başbakanlığında Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) katılımıyla bir hükümet kompozisyonunun ortaya çıkabileceğini gösteriyor.
Ankara’da yapılan değerlendirmeler, yeni hükümetin Merkel tarafından oluşturulan dikkatli Türkiye politikasında fazla bir değişiklik yapmayacağını ancak özellikle insan hakları ve demokrasi konularında daha eleştirel bir pozisyon alacağına işaret ediyor.
SPD lideri Scholz, seçimler öncesinde Türk basınına yaptığı açıklamalarda, seçilmesi durumunda Türkiye ile “özel ilişkileri” devam ettireceği mesajını vermiş ancak AB sürecine ilişkin konuşmamıştı.
Sosyal demokrat lider, “Türkiye konusunda karşılıklı iyi ilişkide bulunmaya çabalamalıyız. Tabii ki hukuk devleti, demokrasi ve özgürlük gibi konular çok önemli rol oynamakta. Bu konular üzerinde konuşup tartışmalıyız” demekle yetinmişti.
Aynı değerlendirmelerde, koalisyonda yapılacak bakanlık dağılımında Dışişleri Bakanlığı’nın Yeşiller ya da FDP’de kalması durumunda Türkiye ile ilişkilerin daha güçlü bir oranda demokrasi ve insan hakları odağına çekilmesinin söz konusu olabileceği, bunun da gerilim potansiyeli anlamına geldiği kaydediliyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***