Türkiye 2017 yılında tarihi 150 yıla ulaşan parlamenter sistemden vazgeçmeye karar verdi. Yapılan anayasa değişikliği referandumunda halk da değişimden yana tavır aldı. ‘Başkanlık sistemi’ne geçildi. Yeni sistemin en geniş uygulamaları 2018 yılındaki seçimlerin ertesinde hayata geçirildi diyen Fehmi Koru kaleme aldığı yazı şöyle;
Apple firması, dünyada yüz milyonlarca kişinin kullandığı ürünlerinin işletim sistemi IOS’te yakın zamanda köklü değişiklikler gerçekleştirdi. IOS-15 akıllı cep telefonu ve tabletleri daha akıllı hale getirdi. Henüz yeniliklerin bütün ayrıntılarını çözdüğüm söylenemez, ancak öğrendiklerimden gayet memnunum.
Köklü yeniliklerin devreye girmesi üzerinden fazla zaman geçmedi, ancak IOS-15’te güvenlik açığı ve çalışma aksaklıkları bulduğu için, sonuncusu bu sabah olmak üzere, o kısa sürede tam iki kez işletim sistemini düzeltme yoluna gitti Apple.
Akıllı cihazlarıma aksaklıkları ortadan kaldırmayı vaat eden düzeltmeleri indirirken beynimde kıvılcımlar çakıp durdu.
Nedeni var.
IOS-15 üzerinde firmanın teknik kadrosu aylar ve aylar boyu çalışmış, Apple, kendisine program hazırlayanlar ile gönüllü kullanıcılara deneme mahiyetinde -Beta versiyonu ile- yeni sistemi önceden indirme fırsatı tanıyarak, yenilikleri kullanıcılar eliyle denetlemişti de.
Buna rağmen hatalar çıkabildi. Bugünkü düzeltmeden sonra Apple cihazlarımda artık IOS-15.2 yüklü.
Üzerinde ne kadar titizlikle çalışılırsa çalışılsın, her yeni sistem hatalardan münezzeh değildir; tersine öncesinde ‘en iyi’ olmasına çalışılmış teknolojik sistemlerin hataları en geniş kullanıma girmeden tam fark edilemez.
Önemli olan, hatalar fark edildiğinde düzeltme yapabilme kolaylığının bulunmasıdır.
Teknolojik sistemler böyle de siyasi sistemler çok mu farklı? Siyasette de ülkeden ülkeye değişebilen sistemler uygulanıyor ve bu sistemlerin hemen hiçbiri mükemmel değil. [Churchill’in demokrasiyi ‘zaman zaman kullanıma giren diğerlerini bilmesek en kötü yönetim biçimi’ olarak tanımlamasını burada hatırlayabiliriz.]
Her siyasi sistemin içerisinde uyumsuzluk çıkarabilen özellikler -hatalar- bulunur.
Ülkeler uyguladıkları demokratik sistemi, karşılarına çıkan sorunları –Apple firmasının akıllı cihazlarının işletim sistemine yaptığı gibi- zaman içerisinde düzelterek yollarına devam ederler.
Gerekirse bu amaçla anayasalarda değişikliğe gidilir.
Türkiye 2017 yılında tarihi 150 yıla ulaşan parlamenter sistemden vazgeçmeye karar verdi. Yapılan anayasa değişikliği referandumunda halk da değişimden yana tavır aldı. ‘Başkanlık sistemi’ne geçildi. Yeni sistemin en geniş uygulamaları 2018 yılındaki seçimlerin ertesinde hayata geçirildi.
Üç yıla varan uygulamalar sonrasında ne görüyoruz?
Yeni sistemin vahim hataları var. Parlamenter sistem kötülenerek ‘başkanlık sistemi’ reklamı yapılmıştı; kampanya sırasında yeni sistemi övmek için kullanılan ne kadar gerekçe varsa hemen hemen hepsi üç yıl içerisinde gerçekleşmedi.
‘Başkanlık sistemi’ ile ülke uçuşa geçecekti; zemine çakılmaya az kaldı.
Siyaset kendi hatalarını teknolojide olduğu gibi tamir edemiyor. Hatalar gözle görülür elle tutulur hal alsa da onları ortadan kaldırmak için düzeltmeler kolay yapılamıyor siyaset alanında. Hataları ortadan kaldırmak için girişimde bulunmak yerine hatalar gözlerden gizlenmeye ve hatta hatalar övülünecek şeylermiş gibi sunulmaya çalışılıyor.
Nasrettin Hoca’nın kendisinin yapıp kendisinin de beğenmediği ‘kar helvası’ gibi bir şey yeni sistem; değişimi sağlamak için kampanyalar açıldığında halkın önüne çıkarak vaatlerde bulunmuş olanların çoğu artık onu savunamaz durumdalar.
AK Parti “Sorun cumhurbaşkanının geniş yetkileriyse, tartışır, onları azaltabiliriz” noktasında; ancak kendiliğinden tek bir adım atmıyor.
Var olan geniş yetkilerin o yetkilere sahip kişi tarafından kullanılmaması bir çare -düzeltme- olabilirdi; bu bile akla gelmiyor. Yeni sistemin cumhurbaşkanı, yetkilerini, başka kurumlarla pekala paylaşabilir, kuvvetler ayrılığı ilkesini kendiliğinden gözetebilir, denge ve denetleme açığını ortadan kaldırmak için Meclis’i daha işlevsel hale getirebilir.
Neden olmasın?
KHK’ların iptalini Anayasa Mahkemesi’ne bırakmak yerine kendi eliyle hepsini iptal edip bireysel hak ve özgürlüklerle ilgili tasarrufların TBMM’den geçmesi yoluna gidebilir mesela.
Merkez Bankası’nın bağımsızlığına titizlenebilir…
Yargıya müdahale edildiği iddialarını dikkate alarak davranmaya başladığı gibi, başkalarının da adalet mekanizmasının tarafsızlığına gölge düşürmesini engelleyebilir…
Apple firmasının yeni sisteminin hatalarını ne zaman görse derhal ortadan kaldırmak için düzeltme yoluna gitmesi gibi, üç yıldır uygulanan ‘başkanlık sistemi’nde de şimdiye kadar 15-20 kadar düzeltme yapılabilirdi.
İlk seçimde cumhurbaşkanı değişecek olursa, yeni gelen cumhurbaşkanı ‘başkanlık sistemi’ ile birlikte kullanması mümkün hale gelmiş olan geniş yetkileri kullanacak mıdır?
Herhalde kullanmayacaktır.
O halde şimdiki cumhurbaşkanı da isterse yetki kullanımında perhize başvurabilir.
Teknoloji alanında varlıklarını hissettiren sistemler hatalarını kolayca telafi edebiliyor, zararın büyümesinin önüne böyle geçiliyor.
Siyaset alanında aynı telafi mekanizmasının çalışmaması büyük eksiklik.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***