10 Ekim 2015 tarihinde, KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin ‘Emek, Barış ve Demokrasi’ mitingine IŞİD tarafından gerçekleştirilen, 103 kişinin yaşamını yitirdiği, 500’ün üzerinde insanın yaralandığı katliamının üzerinden altı yıl geçti.
Katliamda yaşamını yitiren 18 yaşındaki Ümit Seylan’ın amcası İhsan Seylan, geçen altı yılda değişmeyen tek şeyin acıları olduğunu söyledi. Ankara Katliamı’nın hesabının henüz sorulamadığını ve tüm sorumluların hesap verene kadar bu sürecin takipçisi olacaklarını ifade eden Seylan, “Çok uzun ve sancılı bir süreç yaşadık. Yaralarımız hâlâ taze. Anmalarımız yaraları taze tutuyor. Adliye koridorlarında aradığımız adaleti hiçbir zaman bulamadık. İhmali olanları bile yargılatamadık. Ama vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Altı yılda katliamdan etkilenen herkesin çeşitli yıpratıcı süreçlerden geçtiğini anlatan Seylan, şunları dile getirdi:
“Ailelerin dayanışması, 10 Ekim’in tozlu raflara kaldırılmasına engel oldu. Yaralarımızı hep diri tuttuk. Hâlâ tedavisi devam eden arkadaşlarımız var. Manevi olarak da yaralananlar var.
“10 Ekim bizim kimliğimiz oldu”
Kaybettiklerinin mezarının başından ayrılmayan anne, baba, kardeşler var. Bundan sonraki tek mücadelemiz, bu kişiler için sorumluların hesap vermesi olacak. 10 Ekim, bizim kimliğimiz oldu. Kendimizi bu çatı altında var etmeye devam ediyoruz. 10 Ekim’in acısı ve değeri çok büyük. Cumhuriyet tarihinde daha büyüğü yok. Hâlâ bir araya gelmemizden rahatsız olanlar var. Onlar, olayın arkasında saklananlar, ihmallerinin açığa çıkmasını istemeyenlerdir.”
“Altı yıl geçti, acımız, öfkemiz ilk günkü gibi taze”
Katliamdan yaralı olarak kurtulan Mustafa Özdağ ise acılarının dinmediğini, gerçek sorumluların bir gün mutlaka yargılanacağını ve acılarının da bu şekilde azalacağını söyledi. Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Altı yıl geçti, acımız, öfkemiz ilk günkü gibi taze. Adalet mücadelemiz devam ediyor. Tüm faillerin yargılanması belki biraz daha yaralarımızı onaracak ancak bu adalet mücadelesinde de bir tiyatro yaşanıyor. O alanda canını, kanını veren bizleri seyirci yerine koydular. Bizi hesaba katmadılar. Ancak hakikatler er ya da geç ortaya çıkacak. Bizler bunun peşindeyiz. Er ya da geç tüm failler yargılanacak. Kendilerinden olmayan herkesi katletmeye çalışan insanlar bunun bedelini ödeyecekler.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***