Almanya’da hakkında soruşturma açılan ve kayyım atama tehlikesiyle karşı karşıya kalan banka için dile getirilen iddiaların benzerleri Bosna Hersek’e sıçradı.
Almanya Bankacılık Denetleme Kurulu (BaFin) Ziraat Bankası’nın Almanya’nın Frankfurt kentindeki bağlı kuruluşuna kredi ve bilanço tablosunda usulsüzlük yapıldığı şüphesiyle soruşturma başlatacağını açıklamıştı. Soruşturma içeriğine ilişkin bazı para transferi verilerinin bilanço tablosuyla uyuşmadığı iddia edilirken, BaFin’in Türkiye’den Almanya’ya yapılan yönetici atamalarını reddettiği öne sürülmüştü. BaFin’in Almanya’da Ziraat Bankası’na kısıtlamalar getirdiği ve ağır para cezası kestiği de iddia edilmişti. Ziraat Bankası ise BaFin’in Almanya’da faaliyet gösteren Ziraat International’e yüksek cezalar kestiği ve çeşitli yaptırımlar uyguladığı yönündeki haberleri yalanlamıştı. Benzer bir usulsüzlüğün Ziraat’in Bosna Herkes iştirakinde de yaşandığı iddia edildi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık konuyla ilgili “Ziraat Bankası hakkında çıkan usulsüzlük, yolsuzluk ve soruşturma haberlerine yetişmek artık neredeyse imkansız hale gelmiştir” dedi. Türkiye’den gönderilen 4 genel müdür adayının “risk yönetimini bilmemesi, Avrupa’da hiç çalışmamış olması, krediler alanında tecrübesinin olmaması, bankacılıkla ilgili bilgisinin bulunmaması” gibi nedenlerle reddedilmesi ardından Almanya bankacılık tarihinde bir ilk mahiyetinde olacak “kayyum” uygulaması bir yandan; usulsüz tahsis edilen, tahsili imkansız hale gelen krediler başta olmak üzere banka içinde üstü örtülen soruşturmalar diğer yandan, Ziraat Bankası’nın sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de soruşturma ve cezalarla anıldığını kaydetti.
Şık, “Banka her ne kadar Almanya ile ilgili haberleri yalanlamış da olsa, bunu BaFin’in konuya ilişkin gizlilik kararı sayesinde yapabilmesi de olasılıklar dahilindedir. Öte yandan 1983 yılında açılan New York şubesinin 2017 yılında kapatılmak zorunda kalmasının da benzer usulsüz işlemler sonucu gerçekleştiği aşikardır” ifadelerini kullandı.
‘SIRADA BOSNA HERSEK İŞTİRAKİ VAR’
25 yıla yakın bir süredir faaliyet sürdüren Ziraat Bankası’nın Bosna Hersek’teki iştirakine dikkat çeken Şık, “Buranın akıbetinin de farklı olmayacağı anlaşılmaktadır” dedi. Şık, Ziraat Bankası Bosna Hersek iştirakine dair Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.
‘ZİRAAT BOSNA HERSEK’İN GÖZ GÖRE GÖRE BATMASINA MÜSAADE EDİLİYOR’
Şık, önergede şu sorulara yanıt aradı:
1- Eski Genel Müdür Hüseyin Aydın’ın öz yeğeni de olan ve bugün bankada Yurtdışı ve Yurtiçi İştirakler, Bölgeler ve Şubelerden sorumlu olan Genel müdür Yardımcısı Yüksel Cesur, finansal durumu kötüleşmiş olan Ziraat Bosna Hersek İştiraki hakkında ortaya çıkan usulsüzlükleri neden yargıya intikal ettirmemektedir? Bosna Hersek’teki iştirakten sorumlu Yüksel Cesur, kimleri korumak adına Ziraat Bosna Hersek’in göz göre göre batmasına müsaade etmektedir?
2- Yüksel Cesur’un koruduğu kişiler arasında Ziraat Bosna Hersek’in eski müdürü Ali Rıza Akbaş da yer almakta mıdır? Ali Rıza Akbaş verdiği usulsüz krediler ve temin ettiği menfaatler karşılığında bir otel sahibi olduğu ve bu oteli yeğeni üzerine yaptığı doğru mudur? Bu durum başta Yüksel Cesur olmak üzere banka yönetimi tarafından bilinmesine rağmen neden herhangi bir yasal işlem yapılmamaktadır?
‘AKBAŞ TARİKAT BAĞLARI NEDENİYLE Mİ KORUNUYOR?’
3- Bu suskunluğun arkasında İskenderpaşa ve İsmailağa cemaati mi vardır? Kendisinin bu cemaatlerle yakın ilişkisi olduğu bilinen ve bankada gün içinde düzenlediği zikirlere katılmaktan imtina etmeyen ve bu cemaatlerle bağı olmayanlara önemli görevlere getirmeyen Yüksel Cesur, Ali Rıza Akbaş’ı bu cemaatlerle olan bağı sebebiyle mi korumaktadır?
4- Yüksel Cesur’un faaliyetleri bunlarla sınırlı mıdır yoksa bankanın eski Genel Müdür Yardımcısı ve hali hazırda yeni Genel Müdür’ü olan Alpaslan Çakar ve Genel Müdür Yardımcısı Ömer Peyami Özdilek ile birlikte eski Genel Müdür Hüseyin Aydın hakkında bir dosya hazırlayıp Saray’a sunmuşlar mıdır?
5- Hüseyin Aydın’ın apar topar görevden alınmasına neden olan bu dosyadaki yolsuzluklar ve usulsüzlükler nelerdir? Dosyaya konu olan usulsüzlüklerin yol açtığı zararın boyutu ne kadardır?
6- Kendisinin bakan yapılacağı bilgisinin dolaştığı günlerde, içinde öz yeğeni Yüksel Cesur’un da bulunduğu ekip tarafından Saray’a ihbar edilen eski Genel Müdür Hüseyin Aydın’ın Saray’dan habersiz hayata geçirdiği bu işlemler nelerdir? Bu işlemlerle ilgili olarak kendisi hakkında açılmış devam eden bir soruşturma var mıdır?
‘DAMAT ÖNCÜLÜĞÜNDE PARALEL YÖNETİM Mİ VAR?’
7- Yeni Genel Müdür Alpaslan Çakar, bankada yapılacak en küçük atama dahil tüm işlemler için yakın çevresine “Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan onay almadan hiçbir işlem yapmam önce ondan izin almam lazım” şeklinde açıklamalarda bulunarak, görevini kötüye kullandığını ve suç işlediği itiraf etmiş olmuyor mu?
8- Bu durumda karşımıza çıkanın “paralel banka yönetimi” ve bu yönetimin başında da Berat Albayrak’ın olduğu ortaya çıkmış olmuyor mu? Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati’yi bir yemek masasında gösteren fotoğrafın ortaya çıkması ile birlikte bu durum karşısında bu “paralel yapılanma” hakkında bir önlem ya da tedbir almanız söz konusu olacak mıdır?
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***